“Miyav, miyav, miyav” kedicik sürekli bağırıyordu.
Pencereden bakınca yerde bir şeyler aradığını anladı. Sanırım karnı açtı. Hemen mutfağa gitti. Annesi kahvaltı hazırlıyordu. “ Anne, kedi çok aç galiba, çok sesleniyor” dedi. Annesi hemen kahvaltılıkları bir kenara bıraktı. Ocakta olan peynirli yumurtayı bir kaba aldı. Sonra soğuması için balkona koydu. Beş dakika sonra yumurta soğumuştu. Montunu giydi, atkısını sardı ve dışarı çıktı.
Kedicik duvarın köşesinde büzüşmüştü. Yanına gitti. Kabı önüne koydu ve bekledi. Kedicik ilk önce birazcık korkmuştu, ama yavaşça tabağa gelmeye başladı. Daha sonra da yumurtayı yemeye başladı. Çocuk çok sevindi. Çünkü Allah, nasıl onlara yemek veriyorsa soğuk havada bu kedicik de onlara emanet edilmişti.
Kışın bu soğuk günlerinde dışarıda olan hayvan arkadaşlarımızla yemeklerimizi paylaşmalıyız. Kırıntıları kuşlara, yemeğimizin birazını kedi ve köpeklere koymalıyız arkadaşlar. Çünkü dışarıdaki bütün hayvanlar Allah’ın bize gönderdiği hediyeler. Hadi şimdi mutfaktan bir parça peynir alalım ve pencereden bir hayvanı mutlu edelim.