Hava sıcaklığı bazen çok bunaltıcı oluyordu.
Evde olduğu zamanlarda, sıcak havada canı hiçbir şey yapmak istemiyordu. Evde boş boş oturduğu sırada, oturmak da sıkıcı gelmişti. Ayağa kalktı ve pencerenin yanına gelerek dışarı bakmaya başladı. Sokakta kimse yoktu, fark etti ki birçok insan evdeydi. Evde olmak boş durma yeri değildi aslında ve bunu fark ettiği zaman hızla masasının başına oturdu.
Oturunca üzerinde ev kıyafeti olduğunu fark etti. Hızla kalktı ve işe gider gibi giyindi. Tekrar masasına oturdu. Bilgisayarını açtı ve işe başlarken ettiği zihin açıklığı dualarını ederek işlerini yapmaya başladı. Öğle arasında kendine tost yaptı ve balkonunda yemeğe başladı.
Akşam olunca eskisi gibi kendi kendine düşündü. Her düşündüğünde şükür listesi yapardı. Allah, düşünme için bir akıl, gören gözler, işiten kulaklar, nefes alacak ciğerler vermişti... Allah insanı bazen sınar ama önemli olan sınavlarını şükürle geçebilmek. Ve şimdi biliyordu ki boş oturmak en büyük sınavdı ve insanı vesveseye sürüklüyordu. Önemli olan güzel görmek ve güzel düşünmek için hep çalışmaktı. Çünkü iki günü bir olan asla ilerleyemezdi.