Serebral palsi; doğum öncesinde, doğum sırasında ve doğum sonrası erken dönemdeki, beyin hasarı sonucu ortaya çıkan, ilerleyici olmayan, ancak yaşla birlikte değişebilen, hareketi kısıtlayıcı, kalıcı motor fonksiyon kaybı, postür ve hareket bozukluğu olarak tanımlanmaktadır.
Serebral palsi hastalığında beyinde oluşan hasar ilerleyici değildir. Serebral Palsi bulaşıcı, kalıtsal ve hayatı tehdit eden bir durum değildir.
Motor geriliğine; duyusal, bilişsel, iletişim, algılama, epilepsi, davranış bozuklukları ve ikincil olarak gelişen kas iskelet sistemi sorunları eşlik eder. Serebral Palsili çocukların büyük bir kısmı zamanla daha iyi duruma gelirken, bir kısmı da gelişebilecek ek sorunlar dolayısıyla daha kötü bir tablo sergileyebilir. Oluşacak ek sorunları engellemek ve çocukların yaşama kalitelerini arttırmak için, mümkün olan en erken yaşta tedaviye başlamak gerekir.
Yapılan araştırmalar serebral palsi hastalarının yaklaşık % 75’inin hamilelik sırasındaki sebeplere, % 10-15’inin zorlu doğum ve yeni doğan dönemindeki rahatsızlıklara bağlı olduğu, geri kalan % 10’un ise hayatın erken haftalarındaki kaza ve hastalıklara bağlı olarak ortaya çıktığını göstermektedir.
Birkley’in Yürüyüşü
ABD’de yaşayan Logan ailesinin kızları Birkley, doğuştan serebral palsi hastası. Doğumundan itibaren tedavi gördü, ama her anında yanında olan annesinin desteği en iyi ilâç oldu.10 yaşında kimsenin desteği olmadan ilk adımlarını attı ve bir süre sonra da 1 dakika tek başına yürüyebildi. Bu ilk yürüyüşü kaydeden anne, hasta çocuklara yapılan anne desteğinin önemini gösteriyor.