"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ceylan Çalışkan’ın dünya penceresi

Misbah ERATİLLA
06 Ocak 2020, Pazartesi
Ceylan Çalışkan Emirdağ’da iken Bediüzzaman Hazretleri’nin vefat haberini Zübeyir Gündüzalp’ın Urfa’dan çektiği telgrafla alır.

Ceylan Çalışkan Emirdağlı Nur Talebeleriyle cenazeye yetişmek için Urfa’ya doğru yola çıkar. Urfa Valiliği’nin defin işini bir gün önceye almasıyla cenaze namazına son anda yetişirler. Defin işleri bittikten sonra Ceylan Çalışkan, Zübeyir Gündüzalp ve Bayram Yüksel, Bedüzzman Hazretleri’nin arabasıyla Isparta’ya gelirler. Kısa bir süre sonra Isparta Valisi; Ceylan Çalışkan, Zübeyir Gündüzalp ve Bayram Yüksel’e hemen şehri terk etmelerini söyler. Zübeyir Gündüzalp ve Bayram Yüksel şehri terk ettikten sonra Ceylan Çalışkan da baba evi Emirdağ’a döner. 

Ceylan Abi Bediüzzaman Hazretleri’nin vefatıyla bir süre dünyaya küser. Belli bir süre sonra Risale-i Nur hizmetlerini daha büyük alanlara yaymak üzere İstanbul’a gider. Ceylan Çalışkan önce bir minibüs alarak taşımacılık işine girer. Beyazıt-Zeytinburnu arasında yolcu taşıyan bir minibüs sahibi olur. Emirdağ’daki dost ve akrabalarını da harekete geçirerek taşımacılığın yan işleri ile de ilgilenir. Böylece Risale-i Nur hizmetlerinin yanında örnek bir model göstererek maddî kalkınmayı da hedefler. Ceylan Çalışkan maddî sıkıntı çeken bütün dost ve arkadaşlarının elinden tutar. İş sahibi olmaları için onlara yardımcı olur. 

Ceylan Çalışkan dayısının sermayesine ilâveten Haydar Morgül, Hakkı Bozkurt ve Mehmet Fırıncı’yı da teşebbüslerine ortak eder. Ceylan Çalışkan iman hizmetlerinde gösterdiği başarıyı bu sefer dünya işlerinde de gösterir. Çevresi tarafından kısa zamanda sevilen, sayılan biri olur. Her gün işlerini biraz daha büyütür. Bu yoğun çalışma içinde Risale-i Nur hizmetinden de geri kalmaz. Yazı, teksir ve matbaa faaliyetlerinde hep ön saftadır. Cuma günlerini boş bırakır, işe gitmez. O gün hanımları derse götürür ve ders sonrası onları evlerine bırakırdı. Daha sonra minibüsüyle mahallenin çocuklarını toplayarak onlara İstanbul turu attırır ve sevindirirdi. 

Ceylan Çalışkan’ın her günü hızlı ve hareket içinde geçerdi. İstanbul minibüsçülerini organize ederek onları bir dernek çatısı altında topladı ve minibüsçüler derneği kurucuları arasında yerini aldı. Ceylan Çalışkan yoğun iş hayatına devam ederken içtimaî hayatta da geniş bir çevresi vardı. Evlenme kararından sonra Nur Talebelerinin tavsiyesi üzerine 22 Nisan 1962 de Haydar Morgül’ün kardeşi Talia Hanımla evlenir.

22 Ağustos 1963 yılında aldığı senedi tahsil etmek için Küçükçekmece tarafına giderken yolda bindiği bir minibüsün başka bir araçla çarpışması sonucu otuz üç yaşında vefat eder. Mehmet Çalışkan, asker dönüşü akraba ve dostlarının zorlamasıyla Fatma Hanımla evlenir. Bir yıl sonra Fatma Hanım da vefat eder. Mehmet Çalışkan’ın kayın babası ondan çok memnun olduğundan onu Fatma’nın kız kardeşi olan Fethiye ile evlendirir. İşte Bediüzzaman Hazretleri’nin Emirdağ’daki hayatında yemeğini pişiren, çamaşırlarını yıkayan kişi Fethiye Hanımdır. Ceylan Çalışkan da bu fedakâr Fethiye Hanıma öz annesi gibi bağlanır.

Ceylan Çalışkan Emirdağ’da on dört yaşına kadar Abdulkadir olarak bilinir. Bediüzzaman Hazretleri’nin hizmetine girmesiyle de Ceylan diye anılmaya başlanır. Ceylan Çalışkan çocuk yaşta Bediüzzaman’a talebe olur. Bediüzzaman onu kısa sürede maddî ve manevî olarak yetiştirir. Bediüzzaman Hazretleri, Ceylan Çalışkan’a: “Ceylân’ı dünyaya vermeyeceğim!” der.

Bediüzzaman Hazretleri Ceylan’la ilgili sırrın düğümünü açarak: “Ceylân, senin hayatın uhrevîdir. Eğer dünyevî olsa pek azdır!” diyerek onu uyarır. 

Ceylan Çalışkan’ın aslî görevi ve hayat damarı olan Risale-i Nur hizmeti, erken ölümüyle onu şanlı temiz bir geçmişle bu dünyadan uğurlar. Ceylan Çalışkan’ın vefatından sonra cüzdanından küçük bir not kâğıdı çıkar. 

Bu notta Bediüzzaman’ın el yazısıyla şu ifade yer alır: “Ceylan benim vekilimdir. Nur’a ait işleri benim hesabıma yapar. Said Nursî.” Bediüzzaman Hazretleri’nin Ceylan Çalışkan’a ne kadar çok değer verdiğini: “Kralların hatırını kırarım, Ceylan’ımın hatırını kıramam” sözünden anlaşılır. Böylece Ceylan Çalışkan’ın dünya’ya  açılan penceresi hemen kapanır.

Okunma Sayısı: 4621
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • emin bozkus

    7.1.2020 00:54:00

    Kalemine kuvvet Misbah Hocam

  • Abdulkadir Turan

    6.1.2020 18:06:23

    Bir hizmet kahramanı olan Ceylan Çalışkan ağabey;Nur hizmeti için elinden gelen üstün gayretiyle,o zamanın insanlarına örnek model teşkil etmiş ve birçok insanın hayır duâsını almıştır.Allah ganî ganî rahmet,kabrini de pürnûr eylesin İnşaallah,Amin!..

  • Mürsel

    6.1.2020 13:07:12

    Üstad Çalışkan sülalesi ve Emirdağ kahramanlarına Rabbim rahmet eylesin.Nesillerini iman Kur'an nur yolunda muvazzaf eylesin.

  • İhsan pilatin

    6.1.2020 13:06:09

    Allah razı olsun

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı