"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Üç Said, üç vazife - 1

Müşfik Kahraman
09 Haziran 2024, Pazar
Bediüzzaman Said Nursi, hayatının farklı dönemlerinde kendi tercihi ile Eski Said, Yeni Said ve Üçüncü Said unvanlarını kullanır. Said Nursi, bu dönemlerin her birisinde farklı kalbî ve ruhî haller yaşar.

Eski Said’de hakikatlerin keşfi için “ilim kuvveti” ve “aklî bakış” ön planda iken Yeni Said’e “kalp ve vicdan” daha çok egemendir. Bediüzzaman, Barla Lahikası adlı eserinde Hulusi Yahyagil’e yazdığı bir mektubunda konu ile alakalı şunları söyler: “Aciptir ki, Eski Said’in kuvvet-i ilmiyle, nazar-ı aklıyla anladığı ve gördüğü hakikatleri senin kardeşin (Yeni Said) şuhud-u kalbiyle, nur-i vicdanla gördüğüne tevafuk ediyor.”

Risale-i Nur’un birçok yerinde Eski Said, Yeni Said ve Üçüncü Said unvanları geçer. Bu unvanların hepsi birer mülahaza olup birbirini te’yid ve takviye eder. Bazen Risalelerde “konuşan ve te’lif eden” olarak Yeni Said’i görürsünüz; fakat aynı metin içinde Yeni Said’in “konuşturduğu kişi” olarak Eski Said karşınıza çıkar. Çünkü “o anda” ve içinde bulunulan ‘hal’de üslup ve içerik Eski Said’in konuşmasını gerektirmiştir. Dolayısıyla “Muvakkaten Eski Said kafası başa geçirilir” ve ona iş yaptırılır.

Bediüzzaman’ın nazarında yaratılan varlıkların işleyişini ve münasebetlerini anlamaya ve anlamlandırmaya çalışmak kadar, beşerî münasebetleri anlamlandırmak ve onların Kur’aniliğini test etmek de o derece önem arz eder. Üç döneme ait ayrı sıfat ve unvanların kullanım sebebi “dikey vazifelendirme”dir. (Bir cihette vazifeli ve vehbi ilme sahip olması olarak anlaşılabilir.) 

Said Nursi’nin kırklı yaşlara kadar telif ettiği Eski Said dönemine ait eserler, içerik bağlamında ana hatları ile ikiye ayrılabilir; 

Birincisi; İslam âleminin sosyal ve siyasi konjonktürü derin analizlere tabi tutulur.

İkincisi; Kur’an, kâinat, insan ve yaratılış hakikatlerinin imanî bir bakışla ele alındığı eserlerdir. Bu eserlerde belli bir dönem aklî ve felsefî vurgu ön planda olmuştur. 

ESKİ SAİD (Bu dönemde 3 vazifenin şeriat kısmı ağır basar.)

Doğumu olan 1878 tarihinden 1916 yılına kadar sürer. Bu süre Bediüzzaman’ın gençlik ve hareketli yıllarıdır. Bediüzzaman gündemdeki içtimaî mefhumlar hakkında Kur’ân’ın yaklaşımını her fırsatta dile getirmiş, makaleler yazmış, nutuklar vermiştir. Bu dönem bir bakıma Kur’ân’ın içtimaî mefhumlarının tefsir ve ihya edildiği dönemdir. 

Eski Said Döneminin hususiyetleri

1- Menfî milliyetçilik anlayışı olan ırkçılıktan kurtaracak. Medresetüzzehra adında bir üniversitenin Van’da açılması (Mataryalist ve dinsizlik ceraynına karşı mücadeleyi akademik alana taşımak.)

2- Siyaset yoluyla dine hizmet etmek için günlük gelişmeleri, yayınlanan gazeteler ve diğer neşriyatlardan takip etmesi siyasî ve içtimaî meselelere yön vermesi.

3- “Ruh-u meşrutiyet Şeriat’tandır, hayatı da ondandır.” şiarıyla milleti aydınlatması.

4- 31 Mart Vakası’nda askerin itaatini temin ederek daha büyük hâdiselerin çıkmasına mâni olması ile toplumsal  siyasî ve askerî infialleri ve fitneleri söndürme vazifesi yapmıştır.

5- İslâm âleminin maddî ve manevî sahalardaki geri kalış sebeplerine ve hastalıklarına çare ve deva olacak Kur’ânî ve Nebevî çözümler sunduğu reçeteler.

6- Gönüllü Alay Kumandanı olarak maddi cihad sahasında en önde bulunmuştur.

7- İttihad-ı Muhammedî Cemiyeti’ne ve Yeşilay Cemiyetine katılmıştır.(Mesleki kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin ve akademilerin gibi sivil oluşumların nedenli önemli olduğunu anlıyoruz.)

Bu sıralar İslam dünyasının uluslararası sistem karşısındaki direniş noktalarını kaybettiği bir dönemdir. Bu dönem İslam toplumları açısından sadece bu asrın değil, bütün bir İslam medeniyeti tarihinin en radikal değişikliklerinin yaşandığı bir dönem olmuştur.

İşte tam bu dönemde Eski Said’in siyasetle meşguliyetinin ehemmiyetli bir kısım esasları Risale-i Nur’un satır aralarından bu esasları araştırdığımızda karşımıza genel manada şu maddeler çıkmaktadır:

1-Siyaseti İslamiyet’e alet yaparak, hararetle hürriyete çalışmıştır.

2-Siyaset vasıtasıyla dine ve ilme hizmet etmiştir

3-Hedefinde vatan ve milletin saadeti vardır 

4-Muharriki, aşk-ı İslamiyet ve hamiyet-i diniyedir.

KAYNAKLAR: 1- Bediüzzaman’ın Üç Hayat Devri: Eski Said, Yeni Said ve Üçüncü Said (Köprü Dergisi Ekim 2010 sayısı)

2- Ali Vapurlu, Bediüzzaman’ın Manevi Şahsiyeti İçtimai ve Siyasi Tesbitler (ALİ VAPURLU)

Okunma Sayısı: 1157
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı