"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mesnevi-i Nuriye Okumaları - Bazı kavramlar - 1

Müşfik Kahraman
28 Aralık 2023, Perşembe
(Mana-i İsmi- Mana-i Harfi, Cüz-Cüz-i, Kül-Külli, Ehadiyet-Vahidiyet)

Haftalık Mesnevi-i Nuriye, müzakere ve mütalaasında abi ve kardeşlerle tekrar bir araya geldik Elhamdulillah. Muhabbet ve özlemle kucaklaşmaların ardından Risale-i Nur’un fidanlığı olan Mesnevi-i Nuriye’de külliyatın genelinde bulunan kavramlardan; mana-yı ismi, mana-yı harfi, cüz-cüz-i, kül-külli, ehadiyet-vahidiyet üzerinde ciddi mütalaa ile kaldığımız yerden okumalara devam ettik.

BEŞİNCİ LEM’A: Bir kitapta yazılı bir harf, yalnız bir cihetle kendisini gösterir ve kendisine delâlet eder. Fakat o harf, kâtibine çok cihetlerle delâlet eder ve nakkaşını târif eder.

Kezalik, kitab-ı kâinatta mücessem olarak yazılan herbir kelime, kendi miktarınca kendini gösterirse de, pek çok cihetlerden münferiden ve müçtemian Sâniini gösterir, esmâsını izhar eder. Ve kendi evsafıyla, eşkâliyle, nakışlarıyla, âdeta Sâniini medih için yazılmış bir kasidedir, diyor.

Mana-yı ismi: yani kendi hesabına, varlıklar hesabına bakarak bir sanata ne güzel demek, yani sadece madde itibari ile bakmak

Mana-yı harfi: yani Allah hesabına ve O’nu gösteren cihetlerini görmek için bakmak ve “ne güzel” demek yerine “ne güzel yaratılmış” demek, yani sanatın kendinden ziyade sanatkarını göstermesi.

Müthiş bir şekilde sanattan sanatkâra geçiş anlatılıyor ve mevcut olan her şeye mana-yı harfi (kendinden ziyade sanatkârını göstermesi) ile bakılmasını gösteriyor. Bu bakış açısı ile bakılmadığında yani mana-yı ismi (sanata sadece madde itibarı ile bakılması olan yüzeysel bakış) ile bakıldığında insanların gaflete daldığı ve sanatın içinde boğulduğunu görüyoruz. Örnek olarak; dünyanın güneşten uzaklığı, büyüklüğü, eğimi, ve hızını matematiksel olarak görüp bundaki ilmi, iradeyi, kudreti ve diğer sıfatları görmediğinden tevhid inancından uzaklaşmış oluyor ve maddede boğulup kalıyor. Evet, herşeyi maddiyatta arayanların akılları gözlerindedir. Göz ise mâneviyatı göremez.

Konu git gide derinleşerek Altıncı Lem’a’da cüz- cüz-i, kül-külli kavramlarıyla Ehadiyed ve Vahidiyet’e geçiş yapılıyor.

Cüz bir bütünün parçası, kül ise o parçalardan oluşan bir bütünü ifade etmektedir. Burada cüz olan kısımlarda kül’ün yani bütünün özellikleri görülmemektedir. Buna bir örnek verecek olursak bir bütün olarak motor düşünelim bir vida bunun parçası yani cüz olur. Buradaki vida motorun bir parçası ama motorun özelliklerini göstermediğinden dolayı cüz olur.

Cüz’i ise bir külli’nin kısımlarını oluşturmakta, ve küli deki bütün özellikler aynı şekilde cüz’i de görülmektedir. Örnek olarak İnsan bütün olarak vücudundaki özelliklerin, DNA sında da bulunması cüz’i yeti göstermektedir. Başka bir ifade ile deniz Küll’yi, denizin bir damlası Cüz’i yi ifade edilebilir. Yani bir damlada denizin bütün özelliklerini gördüğümüzden Cüz’i Külli ilişkisi oluşmaktadır. Burada cüz ve ciz’i, Ehadiyeti kül ve külli ise Vahidiyeti İfade etmektedir. Risale-i Nur hakikatleri anlamamız için hallaç pamuğu gibi altı üste üstü alta getirerek işi kolaylaştırıyor.

Ayrıca Cüz ve Kül maddiyatı temsil eden ifadelerde kullanılırken, cüz’i ve külli ise manevi ifadelerde kullanılmaktadır. Örnek verecek olursak; cüz’i istifade, külli irade, cüz’i ilim, cüz’iyetten çıkıp külliyet kesbetmek gibi.

—Devamı yarın—

Okunma Sayısı: 1133
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı