Ülke insanlarına musallat olan cehalet insanları bilgi, teknoloji ve ahlâkî değerlerden yoksun bırakır. İnsanlar bilhassa ülke gençlerini kuşatarak nesillerin bozulmasını dolayısıyla ülkelenin geri kalarak fakir ülkeler sınıfına dahil olmasını sağlar. Cehalet, öyle bir hastalık ki, bazen sağdan bazen soldan en çokta merkezden kalp kararması ile vücudu sarar bünyeyi kemirir kişinin atıl duruma düşmesini sağlar. İnsan farkına varamaz. Taki toplum ve ülke topyekûn zarar görünceye kadar. Zayıf düşen bünye zaruret denen fakirlik hastalığına yakalanır. Hasta fertlerden oluşan toplum ve ülke geri kalmaya mahkûm olur. Üçüncü bir hastalık olan toplumun bünyesini kemiren ihtilâf önce insan vücudundaki urganların birliğini bozar daha sonra toplumu kuşatır. Bu şekilde ülke birliğini tehdit ederek ayrılık ve ihtilâflara sebep olur.

Bütün bu hastalık ve arızaların önlenmesi başta ilim marifet, çalışma ve sanat ile birlikte ihtilâfı önleyecek birlik ve beraberliği sağlamakla mümkündür.

Sağlam fertlerden oluşan toplum, ülkenin maddî manevî kalkınmasını sağlar ve birlik  beraberlik içerisinde huzur ve mutluluğu elde ederek insanların geleceğe ümit ile bakmasına sebep olur. Bu durum hem yöneticilerimizi hem de halkımızı mutlu eder. Yeter ki samimi olalım, yeter ki bu milletin değerlerine sahip çıkalım. Maddî manevî kalkınmanın bundan başka bir yoluda yoktur. Çalışma ve gayret bizden, tevfik ve yardım Allah’tan.