Peygamber Efendimizin incitici olmayan nezih şaka ve latifelerinden bazılarını paylaşmaya devam ediyoruz.
Bir seyahatte Enceşe adlı bir hizmetçi, nağmeli şiirler okuyarak develeri hızlandırmıştı. Peygamber Efendimiz (sav), hızlanan develerin üstündeki hanımların incinebileceği ihtimâlini, şu zarif teşbîh ile ifâde buyurdu:
“Ey Enceşe! Dikkat et, kristaller kırılmasın!”1
Rasûlullah Efendimiz bir yolculukta birkaç kişinin, eşyalarını taşıması için üzerine yüklediği Sefîne adlı bir hizmetçiye,
“İşte şimdi gerçekten sefine (gemi) oldun” buyurmuştur.2
Zeyd b. Elsem anlatır: Ümmü Eymen (ra) gelip Rasûlullah’a, “Kocam sizi davet ediyor.” demişti. Allah Rasûlü:
“Senin kocan kim? Şu, gözünde beyazlık olan adam mı?” dedi. Kadın:
“Vallahi benim kocamın gözünde beyazlık filan yok.” deyince, Efendimiz:
“Hiç kimse yoktur ki gözünde beyazlık bulunmasın.” dediler.3
Avf el-Eşcaî isimli sahabî anlatır; Tebük Seferi’nde Rasûlullah’ın deriden küçük bir çadırı vardı. Çadıra gelip selâm verdim. “Gir!” diye karşılık verdiler.
“Bütün olarak mı gireyim, ey Allah Rasûlü?” diye latife yaptım. (Çadırın küçüklüğüne işaret ediyordu).
“Evet, bütün olarak gir” buyurdular.4
Yine yanakları pembe pembe olan bir sahabeye latife yollu: “Ebûlverd olmuşsun / güle dönmüşsün!” buyurdular. Ondan sonra, onun adı da Ebû Hureyre gibi Ebûl-verd kaldı.
Nüktedân ve hazır cevap bir mizaca sâhip, aynı zamanda İslâm’ın ilk çilekeşlerinden olan Suheyb-i Rumî isimli sahâbî de Rasûlullah (sav) ile olan bir hatırasını şöyle anlatır: “Allâh Resûlü’ne uğradığımda sofrasında ekmek ve hurma vardı. Bana:
“Buyur ye!” dedi. O sırada göz ağrısı çekiyordum. Hemen sofraya oturup yemeye başladım. Fahr-i Kainât Efendimiz bana takıldı:
“Hem gözün ağrıyor hem de hurma yiyorsun ha!” dedi. Ben de:
“Ağrımayan tarafıyla çiğniyorum yâ Rasûlallâh!” dedim. Bu cevâbım üzerine Efendimiz azı dişleri görününceye kadar güldü.5
Dipnotlar:
1.Buhâri, Edeb, 95
2.Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 5
3.İbn Kuteybe, 439
4.Ebû Dâvûd, Edeb, 92
5.İbn Mâce, Tıb, 3