"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kimlere selam verilmez?

Süleyman KÖSMENE
25 Mayıs 2022, Çarşamba
Bursa Gemlik’ten Köksal Kayaarslan: “Bizim fabrikada Etiyopyalı Abel adında arkadaşımız var, kendisi Hristiyan, 5 yıldır beraber çalışıyoruz. Her yanımıza geldiğinde ‘’selamün aleyküm” der. Bizlerde gayri ihtiyari aleykümselam diyoruz. Bunda bir sakınca var mıdır? Bazı tarikat ehli arkadaşlar, bu kişinin selamının aleykümselam şeklinde alınamayacağını söyleyip almıyor. Bu durumu fıkhî yönden açıklar mısınız?”

Selam Muhatabına İnmektir

Müslüman olmayanlarla ilişkilerimizi koparmamız doğru olmaz. Esasen Müslümanların, Müslüman olmayanlara hidayet kapısını açık bırakacak şekilde yakın durmaları ve iletişim kanallarını kapatmamaları önemlidir. Bedîüzzaman hazretleri, Kur’ân’ın bile beşer aklına ve seviyesine inmiş bir İlâhî tenezzül olduğunu ifade eder.1 Kur’ân’a muhatap olup Kur’ân’ı anlayanların ve iman edenlerin ise, Kur’ân’ı bilmeyenlere karşı, onlardan düşmanlık görmedikçe ve bir zarar ummadıkça, Kur’ân’ı tebliği adına onlara tenezzül borcu vardır. Yani, onlarla anlayışları seviyesince iletişim kurmamız bir vazifedir ve bunda bir sakınca görülmez.  

Peygamber Efendimiz (asm) kendisinden zarar ummadığı ve hayır beklediği başka din mensuplarına selâm vermiştir. Fakat şer umduğu başka din mensuplarına, nezaketini kaybetmemekle beraber, selâm vermemiştir.

Sünnete Selam Örnekleri

Meselâ; Peygamber Efendimiz (asm) bir Hıristiyan olan Habeş Kralı Necâşî’ye yazdığı mektuba “Selâm üzerinize olsun!” diyerek başlamıştır. Necâşî de, bu mektuptan sonra hidayete ermiştir. 

Peygamber Efendimiz (asm) yine bir Hıristiyan olan Rum Kralı Herakliyüs’e yazdığı mektuba ise, “Esselamü ala menittebea’l-Hüda” (Selâm hidayete erenlerin üzerine olsun.) Diyerek başlamıştır. Rum hükümdarı iman etmiş, fakat imanını gizlemiştir. 

Resûlullah Efendimiz (asm) bir ateşperest olan İran hükümdarı Kisrâ b. Hürmüz’e yazdığı mektuba da: “Selâm, hidayete tâbi olup Allah’a ve O’nun Resulüne iman eden ve Allah’tan başka ilah bulunmadığına, O’nun şerik ve benzeri olmadığına ve Muhammed’in de O’nun kulu ve elçisi olduğuna şehâdet edenlerin üzerine olsun!” diye selâm vererek başlamıştır.2 Bilindiği gibi İran Kisrâsı Peygamberimizin mektubunu yırtmıştır.

Hz. Âişe anlatıyor: “Yahudilerden bir grup Resulullah’ın (asm) huzuruna girdi ve “Essâmu Aleyke (ölüm üzerine olsun)” diye tel’in ifadesini selâma benzeterek kullandılar. Peygamber Efendimiz (asm) de nazikçe: “Ve aleyküm.” (Size de olsun!” buyurdu.

Fakat ben bu cevapla yetinmeyip: “Sam ve lânet size olsun” dedim. 

Bu defa Resulullah (asm): “Ey Âişe, sakin ol! Çünkü Allah her işte rıfkla ve yumuşak hareket etmeyi sever!” buyurdular. 

Ben: “Ey Allah’ın Resulü, ne söylediklerini işitmedin mi?” dedim. Resulullah (asm):

“Ama ben de, “Ve aleyküm” dedim.” Cevabını verdiler.3

Onların Selâmını Alın

İbnu Ömer (ra) anlatıyor: “Resulullah (asm) buyurdular ki: “Yahudiler size “Essâmu Aleyküm” (ölüm üzerine olsun)” diye selâm verdiklerinde siz de onlara “Ve aleyke!” (Sana da olsun!” deyiniz.”4  

Keza bu nedenle Resulullah (asm) bize şöyle bir ölçü bildiriyor: “Hıristiyan ve Yahudilerle karşılaşınca (eğer düşmanlık umarsanız) önce siz selam vermeyin, (onlar size versinler, siz onların selâmını alın).”5 

Netice olarak, Gayr-i Müslim ile karşılaştığımızda düşman olmadıklarından emin isek, onlara selam verir ve selamlarını alırız. Esselamü aleyküm dediklerinde, aleykümselam deriz. Bunda bir sakınca yoktur. 

Onları tanımıyorsak selam vermelerini bekleriz. Nasıl ve hangi kelimelerle selam verirlerse, mukabil kelimelerle selamlarını alırız.     

Eğer biz selâm verme durumunda olursak, onlara anladıkları dilden, dostça selam veririz.  

Dipnotlar:

1- Şuâlar, s. 115., 2- El-Bidâye, 7/269., 3- Kütüb-ü Sitte, 10/185., 4- Buhârî, İsti’zân 229; İstitâbe 4; Müslim, Selam 8, (2164); Muvatta, Selam 3, (2, 960); Ebû Dâvud, Edeb 149, (5206); Tirmizî, Siyer 41, (1603)., 5- Müslim, Selam 13, (2167); Tirmizî, İsti’zân 12, (2701); Ebû Dâvud, Edeb 149, (5205).

Okunma Sayısı: 3311
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı