*Önce iman ve ahlâk: Yeni Asya yayın hayatı boyunca, toplumun sarsılan ve zaafa uğrayan iman ve ahlâk temellerini yeniden inşa edip güçlendirmeye çalıştı.

*Kur’an ve kâinatı birlikte okumak: Kur’an’ı da, kâinatı da aynı Yaratıcının imzasını taşıyan ve birbirini açıklayıp tamamlayan kitaplar olarak gören, “vahiy, din, akıl ve bilim”in ayrılmazlığına inanan Yeni Asya’ya göre eğitimde ideal model bu bütünlüğe dayanan, aklın fen, vicdanın din bilimleriyle aydınlanacağı bir eğitim modelidir.

*Aile, kadın ve nesilleri korumak: Aileyi toplumun ve erkekle kadını, birbirini tamamlayan yaratılış özellikleriyle ailenin vazgeçilmez unsurları olarak gören Yeni Asya, aileyi, kadını ve nesilleri tahrip ve dejenere etmeye yönelik girişimlere karşı çıktı.

*Hukuk ve demokrasi: İslamî prensiplerin Risale-i Nur’daki yorumundan hareketle, hukuka ve ahlâkî değerlere dayanan, temel hak ve hürriyetleri güvence altına alan bir demokrasiyi savunan Yeni Asya, tek görüş ve ideolojiyi hâkim kılmayı amaçlayan baskıcı anlayışlarla mücadele etti.

*Hür istişare; dayatma değil, ikna: Aileden başlayıp devlet katına kadar uzanan her platformda, işleyişin şahıslara ve şahsî görüşlere değil, prensiplere dayalı bir istişare sistemiyle yürütülmesi gerektiğini düşünen ve farklı fikirlerin eşit şartlarda, özgür bir ortamda tartışılmasıyla gerçeğe ulaşılabileceğine inanan Yeni Asya’ya göre, bir görüşün benimsetilmesi için dayatma değil, ikna yolu esas alınmalıdır.

*Hak ve özgürlük mücadelesi: Yeni Asya her zaman hakkın, hukukun ve doğrunun mücadelesini verdi. Din, vicdan, düşünce ve ifade özgürlükleri başta olmak üzere temel hak ve hürriyetlerin işlerlik kazanması için çalıştı. Zulme, haksızlığa, hukuk dışı tavır ve icraatlara, ihtilâllere bütün gücüyle karşı çıktı. Ayrımcılık yapmadan, zulme ve haksızlığa uğrayan her kesimin yanında yer aldı.

*Baskılara boyun eğmeyen bir duruş: Yeni Asya hak bildiği yoldaki tavizsiz istikrar çizgisinde yürürken sık sık susturulmak, sindirilmek istendi. Büyük zorluklarla karşılaştı, baskı ve engellerle boğuştu. Ama yürüdüğü yoldan geri dönmedi. İnandığı prensiplerden şaşmadı.

*Şiddet değil, müsbet hareket: Yeni Asya, amaç ne olursa olsun, radikal ve şiddete dayalı yöntemlere karşı çıktı; her hal ve şartta “müsbet hareket” çizgisinde, hukuk ve meşruiyet zemininde kalınması, ne olursa olsun çözümün barış ve asayiş ortamında aranması gerektiğini vurguladı.

*Dürüstlük ve adalet: Yeni Asya yayınlarında dürüstlükten hiç ayrılmadı. Kesinlikle yalan habere tenezzül etmedi. Menfaat hesaplarına girmedi. Hep âdil olma gayreti içinde oldu.

“Kucaklayıcı bir tavır: Yeni Asya hakka hizmet yolunda samimî gayret gösteren herkesi destekledi, alkışladı, kucakladı. Hiçbir hizmet ekolüyle gereksiz sürtüşmelere girmedi. Birtakım haksız suçlamalara maruz kaldığında da bu tavrını bozmadı.

*İslam kimliğiyle AB üyeliği: Bütün Müslümanların kardeş olduğunu vurgulayan Yeni Asya, hem İslâm ülkelerinin “kültürel, ekonomik ve siyasî” yakınlaşmasını, hem de Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecini destekledi. AB üyesi bir Türkiye’nin hem kendi içindeki antidemokratik ve hukuk dışı yapılanmadan daha kolay kurtulabileceğini, hem de İslâm âlemiyle Batı dünyası arasında sağlıklı bir köprü oluşturabileceğini savundu.