"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sabreden derviş

Ali Rıza AYDIN
09 Haziran 2022, Perşembe
İlk nefesten son nefese meşakkatle dolu, yol.

Bir nutfeden, makbereye kadar ne evreler yaşanıyor… 

İnişler çıkışlar, dertler çileler olduğu gibi; sevinçler, saadetler sıra sıra, yürüdüğümüz bu yolda. 

“Engellemek, hapsetmek; güçlü ve dirençli olmak” anlamlarındaki “sab” kelimesi, ahlâk terimi olarak “üzüntü, başa gelen sıkıntı ve belâlar karşısında direnç gösterme; olumsuzlukları olumlu kılmak için gösterilen metanet”1 gibi manalara geliyor. 

Her engeli aşabilmek, sabır ile oluyor. 

Hani bir deyim var ya, “Sabreden derviş, muradına ermiş” diye; işte, öyle… 

Dar-ı ahere koşarcasına yürüdüğümüz bu yollar, gül gülistan değil ki. 

Bu yerlere gönderiliş sebebimiz olan imtihan bazen malla, bazen canla, bazen evlâtla oluyor. 

Âlemlerin Rabbi, Kitabında; “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltmakla (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber!) Sabredenleri müjdele”2 buyurduğu üzere.   

Zaman olur, rahat bile insanlara imtihan.  

Risale-i Nur’da, “Yeknesak istirahat döşeğindeki hayat, hayr-ı mahz olan vücuttan ziyade, şerr-i mahz olan ademe yakındır ve ona gider” 3 denildiği gibi.   

Selâmetle yol almak, her insanda bir sancı. Sabır ise, her dertlerin ilâcı. Zâil olur, sabır ile gönüllerden bu sancı. 

Sabırlı insan bastığı yeri bilir, teennîyle hareket eder, müşkülatı akıllıca, sabrederek karşılar. 

Yani, merdiven atlamaz; karşısına çıkan hayat merdiveninin basamaklarını birer birer çıkmaya çalışır.  

Sabredenler, basamağı bitirir; etmeyenler, atlayarak, imtihanı yitirir.  

Dünya hayatı sabır üzerine inşa edilmiş desek, mübalağa etmiş olur muyuz bilmem, ama sadık okuyucum sevgili Enes, bu konudaki yürekten duygularını, 

“İnsana, insanca davranmaktan daha çok yakışan davranış, daha güzel görünen hâl; şükürden daha huzur veren bir söz görmedim. 

“Sonra fark ettim ki, hepsini kuşatan sır, ‘sabır’ kelimesinde gizlenmiş” cümleleriyle, önemli bir hakikati ifade etmiş.  

Ne de güzel söylemiş. Ardından da, 

“Bizi senden başkasına muhtaç etme Allah’ım!...” diye dua etmiş.  

Biz de, bu içten duaya “amin” diyoruz, amin… 

Hepimiz biliriz ki, koruk, sabırla üzüm olur.  

Şu satırları, buraya kadar okumanız dahi bir sabır işi. 

Gelin, dostlar, son noktayı Yunus ile koyalım: 

“Kimden öğüt istesem sabır gösterir bana 

Sabrumun perdesini muhabbet adı yaktı.”  

Cenab-ı Hak, bizleri de sabredenlerden; kalbimizi, muhabbetiyle yananlardan eylesin. 

Âmin. 

Dipnotlar:

1- TDV İslâm Ansiklopedisi, 35: 337. 2- Bakara Suresi, 155. 3- Said Nursî, Lem’alar, 33. 4- M. Taşçı, Yunus Emre Divanı, 366

Okunma Sayısı: 1852
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı