Gazze’de insanları değil, ‘insanlığı’ öldüren İsrail’in her geçen gün daha feci katliamlar yapması umalım ki ‘hür dünya’yı uyandırsın.
Zalim İsrail’in bu gidişle daha feci katliamlara imza atma ihtimali var ki, geç kalınan her gün insanlığın biraz daha ölmesine yol açıyor.
Yine bir ‘yabancı kuruluş’un haklı ve güzel tepkisini dikkatlerine sunmak gerekecek. Uluslararası insani yardım kuruluşu Save The Children (Çocukları Kurtarın) Orta Doğu Bölge Direktörü Jeremy Stoner, bazı devletlerin İsrail’e silah desteği sağlamayı sürdürdüğünü belirterek, “Şu anda Gazze’de gördüklerimiz, her gün çocuklara ve ailelere yönelik saldırı haberleriyle cehennemin derinliklerine benziyor” ifadelerini kullanmış.
Save The Children Orta Doğu Bölge Direktörü Jeremy Stoner şunu da söylemiş: “Bu katliamı durdurma yetkisine ve yasal yükümlülüğe sahip olanlar bunu yapmamayı seçiyorsa, insanlık yolunu kaybetmiştir.” (AA, 14 Ekim 2024)
Merkezi İngiltere’de Save The Children’dan yapılan yazılı açıklamada, Gazze’de güvenli hiçbir yerin olmadığı da bildirilmiş. Gazze’nin güneyinde ise İsrail jetleri tarafından atılan bombaların, yerinden edilmiş sivillerin sığındığı hastane yerleşkesi ve bir okulda yangına neden olduğunu kaydeden Stoner, kurtarma ekiplerinin yanmış ve kömürleşmiş cesetler bulduğunu bildirdiklerini aktarmış.
Ne yazık ki Gazze’den gelen her yeni haber, “eski kötü haber”i aratır mahiyete büründü. Önce sokakları, binaları, tarlaları bombaladılar. İnsanlar yerinden yurdundan oldu, güya “güvenli bölge”lere gitti. Sonra “güvenli bölge” ilan edilen yerleri bombaladılar. “Bu kadarı da olmaz” derken, hastaneleri bombaladılar. “Yok, artık bu son nokta, el insaf” derken okulları, sınıflarında ders gören çocukları bombaladılar. Bütün dünyada “insanlar” şok olup tepki ve itirazları ortaya koyarken bu defa da hastane bahçesindeki çadırlara sığınan insanları bombalayıp bazılarının yanıp kül olmasına sebep oldular.
Şimdilik işlenen son cinayete tepki gösteren ‘büyük devlet idarecileri’ var, ancak bu tepki çok geç kalmış bir adım değil mi? İsrail’in işlediği ilk cinayette, ilk katliamda mümkün olan en sert tepkiyi ortaya koymak ve katliamlara engel olmak icap etmez miydi? Hem, cinayet, katliam ve soykırıma varan adımları durdurmayan “tepki”lerin bir anlamı olabilir mi? Acaba, kamuoyu önünde “İsrail çok ileri gitti, savaş sona ersin, ateşkes sağlansın” diyen “büyük devletlerin idarecileri” geri planda İsrail yöneticilerine “Devam edin, silahlar bizden. İstediğiniz cinayetleri işleyebilirsiniz” mi diyorlar?
Elbette bunu tespit etmek zor, fakat bu kadar fütursuzca cinayet işleyen İsrailli idarecileri silah yardımlarını devam ettirmek zaten bu anlama gelmez mi?
Save The Children Orta Doğu Bölge Direktörü Stoner, haklı olarak çok kızgın: “Hangi askeri hedefler sivillerin böylesine kitlesel ölçekte katledilmesini haklı gösterebilir? (...) Ne kadar korkunç bir şekilde alçaldık. (...) Bazı üye devletler tarafından atılan tek etkili adım; çocukları öldürmek, hastanelerdeki ve çadırlardaki hastaları ve aileleri yakmak için kullanılan silahları göndermektir. Bu katliamı durdurma yetkisine ve yasal yükümlülüğe sahip olanlar bunu yapmamayı seçiyorsa, insanlık yolunu kaybetmiştir.”
İnsanlık bir an önce yolunu bulmalı, hatadan dönmelidir vesselam.