"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ekonominin düzelmesi isteniyor mu?

Faruk ÇAKIR
23 Ağustos 2024, Cuma
Ekonomik krizlerle boğuşan bir ülkede, “Ekonominin düzelmesi isteniyor mu?” sorusu ‘yanlış bir soru’ olarak görülebilir. Fakat, idareciler ekonominin düzelmesi için gerekli adımları atmıyorsa bu soru sorulur ve cevabı da beklenir.

Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şişman’ın çizdiği tabloya bakılırsa Türkiye’yi idare edenler, ekonomik krizleri aşmak için atılması gereken ‘doğru ve ilk adımlar’ı atmıyorlar.

Prof. Dr. Şişman, “Krizde dip noktayı gördük mü, yoksa daha kötü günler bizi bekliyor mu?” sorusuna özetle şöyle cevap vermiş: “Krizde dibi görmemiz için, enflasyon beklentilerini düşürecek gelişmelere ihtiyaç var. Bu açıdan ekonomide bütüncül bir bakış göremiyoruz. Uygulanan politikalar sermayenin güvenliğini önceleyen tarzdadır. (...) Çünkü yapısal sorunların birçoğu bilinmesine rağmen, görmezden geliniyor ve eşitsizliğin devamı sağlanıyor. (...) Enflasyonu gelecek yıl da yüzde 30’lara düşürmek bu anlayışla çok zor. Politik çıkmaz var, nasıl aşılacağı toplumsal muhalefetin tavrına da bağlıdır.”

“Enflasyonda gelecek dönemlerde neler bekliyorsunuz?” sorusunun cevabı da şöyle olmuş: “Baştan beri söylediğimiz üzere, enflasyon artış hızını düşürmede tek başına para politikasının yetersizliği ortaya çıkmıştır. (...) Zira hala fiyatlar artmaya devam ettiği için; başta emekli maaşları ve asgari ücret olmak üzere, ortalama ücret ve maaşlar reel olarak düşük kalıyor. (...) Bu işsizliğe karşı emek koruma mekanizmaları oluşturulup, istihdamı teşvik etmek gerekir. Bu yapısal mevzulara girilmediği için enflasyonun hayat pahalılığı olarak yakması devam edecektir.”

Prof. Dr. Mehmet Şişman’a, “Şu anda Türkiye ekonomisinin en can yakıcı sorunları neler, çözüm için neler önerirsiniz?” sorusu da sorulmuş. İşte cevabı: “Öncelikle hukukun üstünlüğü, adil yargılama ve yargı bağımsızlığı konuları çözülmeli. Sonra eşitsizliği aşağıya çekecek makro politikalar uygulamaya sokulmalı. Böylece halk enflasyon için umudunu kaybetmez, böylece yaşam standartları da düşmez. Hayat pahalılığı ve buna bağlı eşitsizlik (gelir dağılımı bozukluğu) en yakıcı sorundur ekonomide. Ardından işsizlik geliyor. Gelecek sene işsizlik bir miktar öne geçebilir sorunlar sıralamasında ancak yine hayat pahalı olmaya devam edecek, çünkü kaynakları çok kötü kullanıldı, verimsizlik ve bütçe açığı aşılması gerek sorun yumağı. Tarımda plansızlık, sanayide ithalata bağımlılık devam ediyor. Dünya gıda fiyatları düşerken (FAO price index), Türkiye’de gıda fiyatları geçen yıl yüzde 58,91 arttı (Tüik). (...) Devlet harcamalarında tasarruf yapılacaktı, fakat bir takvimle ne kadar yapıldı bu tasarruf açıklanmadı. Neden ithal makam arabaları 2025’de alınmayacak. Bu araçlar derhal satılıp yerli arabayla değiştirilmeliydi. Sorunlar acil ama devlet yavaş ve kararlı değil. (...)

“Türkiye için “ciddi miktarda dış kaynağı” bulsak bile birkaç seneye yeniden eski duruma düşebiliriz. (...) O nedenle sorunlar yapısal ve dış kaynaktan çok, tasarrufu öne alan, insan kaynağını etkin kullanan politikalara ihtiyacımız var. Hala ülkede yeterli düzeyde nitelikli eleman olduğunu düşünüyorum. Esas ihtiyaç duyulan kaynak budur. (...)

Önemli olan dışardakileri ikna etmek kadar toplumu da ikna etmek. Bunun için (...) ekonomide sınıflar arası eşitsizliği aşağıya çekici uygulamaları başlatmak, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve adil yargılamanın tesis edilmesi mevcut iktidarın görevidir. Bu da yapılamadığına göre erken seçim kaçınılmaz olarak gündeme alınmalıdır.” (Konuşan: Şehriban Kıraç, Cumhuriyet g., 21 Ağustos 2024)

Çare belli: Ekonomiyi düzeltmek isteyen işe “hak, hukuk ve adalet”ten başlamalı. Bunu yapmayanların krizleri sona erdirmek istemesi “göle maya çalma”k anlamına gelir.

Okunma Sayısı: 974
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    23.8.2024 10:46:23

    AKMHP Hükûmeti hemen istifa edip, hiç Vakit kaybetmeden acele bir "MİLLÎ MUTABAKAT HÜKûMETİ" kurulmalı ve "ERKEN SEÇİM TARİHİ" ilân edilmeli ki, içerde ve dışardaki GÜVEN tekrar geri gelebilirsin. Yoksa; "Yattı BALIK yan yan da gidemez!?" BATAR, BATAAARRR, BAAAATIIIIYOOOORUUUZZZ!... Orta ve Dar Gelirli Vatandaşların MADDÎ ve MANEVÎ kayıpları biran evvel telafi edilip, takviye edilmeli!? Çok kazanandan çooook, az KAZANANDAN da AZ' ıcık VERGİ alınmalı, Vesselâm! Acele! Allah c.c yâr ve yardımcımız olsun inşaallah, Amiiin! 🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙😭😪😥😡😤🕊🕊🕊🌍🇪🇺🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • S.topuz

    23.8.2024 10:40:06

    Millete kulak veren veya duyan var mı ki? Sadece "SEÇİM" vakti yaklaşınca bir ihtiyaç duyup, "At'ı Alan ÜSKÜDAR'ı geçince", tekrar "Eski tas, eski HAMAM!" Vergilerimiz israfa, yandaşa, yap-işlet-devrete Döviz garantili ve abartılmış geçiş garantilerine, saraylara, itibardan tasarruf olmazlara, koruma ordularına, Şatafata, FAİZİN FAİZLERİNE, ÇOKLU MAAŞ ALANLARA, TEFECİLERE PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR maalesef. FAKİR ve YOKSUL Vatandaş refaha kavuşamadığį gibi, dahada FAKİR hale gelmiş, getirilmiş, önünü ve yönünü göremez olmuş, umudunu yitirmiştir. Muhâlefet de elini tez tutup, Vatandaşa UMUT ve ÜMİT AŞILAYARAK ALTERNATİF OLDUĞUNA İKNÂ ETMESİ ŞARTTIR. Vakit kaybetmeden acele bir "MİLLÎ Mutabakat HÜKûMETİ" kurulmalı ki, içerde ve dışardaki GÜVEN tekrar geri gelebilirsin. Yoksa; "Yattı BALIK yan yan da gidemez!?" BATAR, BATAAARRR, BAAAATIIIIYOOOORUUUZZZ!...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı