Gazze’de yaşananlar için her geçen gün daha dikkat çekici benzetme ve değerlendirmeler yapılıyor. İsrail’in orada işlediği cinayetler konusunda ‘dünya idarecileri’nin yeterli tepki göstermediğini de yine herkes görüyor.
Bir habere göre Alman yardım kuruluşu Welthungerhilfe, Gazze Şeridi’nde yaşanan insani felakete dikkati çekerek, bölgede adeta kıyametin hüküm sürdüğünü açıklamış. Dünyanın çeşitli bölgelerinde 1962 yılından bu yana faaliyet gösteren Welthungerhilfe, yayımladığı basın bildirisinde, bölgede bulunan çalışanlarının raporlarına dayanarak Gazze Şeridi’nde yaşanan insani durumu şöyle özetlemiş: “Gazze Şeridi’ndeki insani durum her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Her yeri saran açlığa ve insanların içinde bulunduğu kötü duruma rağmen, sadece birkaç kilometrekarelik tamamen kapalı bölgeye çok az sayıda yardım malzemesi ulaşıyor. Nüfusun yüzde 91’i ciddi bir gıda krizi yaşıyor. Kısıtlamalar ve gecikmeler nedeniyle uluslararası kuruluşların çalışmaları son derece zorlaşmaktadır.” (AA, 24 Ekim 2024)
Welthungerhilfe’ın Üst Yöneticisi (CEO) Mathias Mogge ise bölgedeki çalışanlarından gelen bilgilere dayanarak şu değerlendirmeyi yapmış: “20 yıldır küresel acil durumlarda çalışan deneyimli meslektaşlarımız, dünyanın başka hiçbir kriz bölgesinde insanlar arasında böylesine büyük bir yıkım ve umutsuzluk görmedi. Yaşanan acının boyutları karşısında derinden sarsılmış durumdalar. (...) Hayatta kalma mücadelesi, insanların her lokma ekmek için savaşmasından ve az sayıdaki yardım nakil aracının sürekli saldırıların hedefi olmasından da anlaşılıyor. (...) Gazze Şeridi’nde temel insani standartların her gün ihlal ediliyor olması ve halka engelsiz, güvenli erişim sağlanamaması kabul edilemez bir durumdur. Etkilenen bölgelere, özellikle de kuzeyde daha fazla erişim yoluna ihtiyaç var.”
İngiltere’nin Orta Doğu, Kuzey Afrika, Afganistan ve Pakistan’dan Sorumlu Devlet Bakanı Hamish Falconer’in de Gazze ve Lübnan’da acil ateşkes çağrısı yaparak “Lübnan’ın başka bir Gazze olmasına izin veremeyiz” dediğini haberlerden duyuyoruz. Falconer, Paris’te düzenlenen “Lübnan halkına ve egemenliğine destek” başlıklı konferansta yaptığı konuşmada, Lübnan’daki durumun her geçen gün daha da kötüye gittiğini söylemiş.
Lübnan’ın “yeni bir Gazze” olmasına itiraz edilmesi elbette çok önemlidir. Fakat asıl sorulması gereken soru, “Gazze’nin Gazze olmasına niçin izin verildiği” değil mi? Evet, niçin Gazze, başka kötülükler için “olmaması gereken bir örnek” haline getirildi? Yani, niçin ve nasıl Gazze’nin bu derece yakılmasına, yıkılmasına ve on binlerce insanın katline seyirci kalındı? Gazze’nin “harap, yıkılmış, yakılmış, insanları katledilmiş şehir” olmasında “büyük devletler” ve onların idarecilerinin sorumluluğu yok mu?
Çok fazla geç kalınmış olsa bile, hiç değilse şimdi Gazze işgaline kesin olarak son veren adımların atılması gerekir. Bunu da en başta “Gazze’de kıyamet yaşanıyor” diyen “büyük devletler” yapmalı...