Otoyol ve köprü geçiş ücretlerine yapılan yeni zamlar, enflasyon meselesini yeniden gündeme taşımış oldu. Uzmanlar hem de vatandaşlar; “Bu yolla, sürekli yüksek zamlarla enflasyon artış hızı düşer mi?” diye soruyor.
Bazı iktidar muhipleri de yanlış olduğunu bildikleri halde, “Benim arabam yok. Ben zaten İstanbul’da oturmuyorum. Otoyol ve köprüleri de kullanmıyorum. O halde bu zamlar beni etkilemez” diye düşünüyorlar. Oysa bu zamlar dolaylı olarak iğneden ipliğe her şeye tesir eder ve edecek.
Köprü ve otoyol ücretlerine ortalama yüzde 39 zam yapılırken bu zammın yılbaşından bu yana yapılan 3. zam olduğu da unutulmasın.
Prof. Dr. Ali Hakan Kara, çelişkiye dikkat çeken bir yorum yapmış. Kara, “İlk 7 ay faiz hariç bütçe harcamaları yıllık artışı yüzde 89” derken, “Köprü geçiş ücretlerine 10 aylık zam yüzde 190-288 arasında. 2025 enflasyon hedefi yüzde 14” demiş.
Şaka gibi: Köprü geçiş ücretlerine 10 ayda yüzde 190 ile 288 arası zam yapılmış!
Dr. Barış Esen, enflasyondaki beklentilerin iyileşmemesine işaret ederek, “Bu kamu zamları ile enflasyon beklentilerini düşürüp, enflasyon ataletini nasıl kıracağız?” diye sormuş.
Prof. Dr. Uğur Emek, “(Zamlarından sonraki son durumu hesapladım.) Bu projeler bütçedeki kara deliklerin bir örneğidir. Zam yapılmaz ise bütçe açıkları daha da artacak. Zam yapılırsa da enflasyon artacak. ‘Kırk katır mı istersin kırk satır mı?’” ifadelerini kullanmış.
Uğur Gürses, sosyal medya paylaşımında şu yorumu yapmış: “Bu zam, yılın üçüncü zammı. Örneğin Osmangazi köprüsü geçiş ücreti son zamla yüzde 39 artarken, 2024 yılbaşına göre yüzde 91 artmış oldu. Boğaz köprülerinde de son zamla yüzde 37.5’luk artış yapılmış. Oysa 2024 yılbaşı ücretine göre artış yüzde 120. Kimse çıkıp da “hedefle uyumlu” martavalı anlatmasın...”
Prof. Dr. Yalçın Karatepe, “İktidar yönettiği ve yönlendirdiği her şeyin fiyatına zam yapıyor, asgari ücret hariç” diyerek tepki göstermiş.
Doç. Dr. Orhan Karaca, “2 seçim nedeniyle köprü geçiş ücretini 2 yıl boyunca sabit tutan hükümet, bu yılın başında 1 ve yerel seçim sonrasında da 2 zam birden yaparak enflasyonla aradaki farkı kapatmakla kalmadı öne bile geçti. (...) Bunun sonucu da genellikle enflasyonun eski seviyesine dönmeyip yeni bir platoya yerleşmesi olur” demiş.
Prof. Dr. Elif Binhan Yılmaz da yapılan zamları “Giderek sıklaşan aralıklarla gelen doğalgaz, elektrik, yol, köprü gibi kamu zamlarının gelir dağılımını bozucu etkisi büyük. En önemlisi de hem yoksullaştırıcı hem de yaşam maliyetindeki artış ile bezdirici etkisinin varlığı. O nedenle gelir dağılımı sorunlarının farklı boyutları da görünür hale gelir” şeklinde yorumlamış. (ekonomim.com, 16 Ağustos 2024)
“Zam yap, devam et!” anlayışıyla sıkıntıların aşılması mümkün değil. İdareciler de bunu bilir ama gereği olan ‘tasarruf’ akıllarına gelmez...