Ahir zamanın Asr-ı Saadet modelini ortaya koyan Nur Cereyanının da, iman ve Kur’ân hakikatlerini insanlara tanıtmada lahana yaprağı kadar da olsa, etkili bir medya diline ihtiyacı vardır. Günümüzde Yeni Asya Gazetesi manşet, haber ve makaleleriyle bu ihtiyacı en iyi şekilde karşılamaktadır.

Gazetemiz bir taraftan Bediüzzaman ve Risale-i Nur’u kamuoyu gündemine taşıyarak doğru İslâm’ı ve İslâm’a lâyık doğruluğu ortaya koyarken, diğer taraftan adaleti, insan hak ve hürriyetlerini müdafaa ederek, yapılan zulüm ve haksızlıklara dikkatleri çekerek Demokrasi ve hukuk mücadelesi vermektedir. Bu mücadeleyle büyük manevî bir cihad ifa etmiş olmaktadır. Bu cihadın mükâfatı İnşallah ahirette Ebedî Saadet olarak tecelli edecektir.

Gazetemize bu büyük cihadında özellikle bu yaz aylarında maddî manevî destek vermek; onu alıp okumak, sonra muhtaç olanlara ulaştırıp geniş bir çevrede okunmasına vesile olmak mühim bir hizmettir. Bu hizmet aynı zamanda Risale-i Nur’a hizmet sayılır.

O, diğer gazetelerden farklı olarak, Nurun “istiğna düsturu” gereğince devletten maddî destek almadan, sadece vefakâr okuyucularının katkılarıyla kendi yağıyla kavrulan yegâne gazetedir.

Gazetemizin fiyatı olan 2.5 TL, yaklaşık bir bardak çay bedeli mesabesindedir. Her gün bir dostumuza bir bardak çay ikram ettiğimizi farz ederek bir tane fazla gazete alıp komşumuza veya bir dostumuza verdiğimiz zaman, ona destek çıkmış oluruz. Bu desteği zekâtımıza veya sadâkamıza sayabiliriz. Sadâka belâyı def edeceği bir Hadiste ifade edilmektedir.

Ciddî destek verilmesi halinde, gazetemizin tirajı artarak sesinin daha gür çıkacağı ve Türkiye’nin gündeminin müsbet manada değişmesine vesile olacağı açıktır.

Haddi zatında Risale-i Nur’dan beslenen, Üstad’a ve Nurlar’a sadâkat gösteren Nur Talebelerinin, güzel hizmetlerinden ötürü gazeteye hararetle sahip çıkmaları beklenirdi.

Üstad zamanında Risale-i Nur ve hizmetine yer veren o günün gazetelerini Zübeyir Gündüzalp’e aldırıp okutur, bir kısmını Külliyata dâhil ederdi. O bugün hayatta olup Yeni Asya’yı görseydi, ona çok sevinir, onu tebrik eder ve bütün Nur Talebelerinden ona sahip çıkmalarını isterdi.

Ne yazık ki bugün anlaşılmaz bir inat, şahsî garaz, taassuba varan siyasî taraftarlık gibi saiklerle gazetemize sahip çıkma yerine, ona keskin ve anudane muhalefet eden, sesinin kısılmasını isteyen çok sayıda Nur Talebesi vardır.

Son söz: En azından Yeni Asya Nur Talebeleri ve onun çizgisini benimseyen dostlar, başkalarının çekinmesinden veya bigâne kalmalarından daha çok gayrete gelip, gazetemize hararet ve ciddiyetle sahip çıkmaları gerekmektedir.

Bu arkadaşlarımız himmetlerini ve maddî imkânlarını gösterişli külliyeler, lüks dershaneler inşaya yatırma yerine, Risale-i Nur Külliyatı’nı ve gazetemizi geniş çevrelere tanıtma faaliyetlerine harcamaları hizmette öncelikleri olmalıdır.

Gazetemizin susmasını veya susturulmasını isteyen muhaliflere en güzel cevabın böyle verilebileceğini düşünmekteyim.

Cenâb-ı Hak yardımcımız olsun.