Geçen sene başında iktidarın gayet gösterişli ve iddialı bir eda ile açıkladığı “İnsan hakları eylem planı”nda taahhüt edilen hedeflerden biri hâkim ve savcılar için coğrafî teminat güvencesinin getirilmesiydi.
Aslında yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının olmazsa olmaz şartlarından biri olan bu güvencenin hayata geçirilmesi için böyle bir plan, paket ve taahhüde bile ihtiyaç yoktu.
Çünkü zaten uygulanması gereken çok temel bir kural ve prensipti. Ama bu iktidar döneminde diğer birçok hukuk kuralı gibi bundan da çok uzaklaşıldığı için, tekrar hatırlanıp plana konulması büyük adım gibi sunuldu ve güya 6 ay içinde gerçekleştirilecekti.
6 ay geçti, olmadı. Bir 6 ay daha geçti, yine olmadı. Üçüncü 6 ay biterken ise coğrafî teminat yönünde adım atmak şöyle dursun, tam tersine binlerce hâkim ve savcıyı bir kez daha yerinden eden bir kararname çıkarıldı.
5246 hâkim ve savcı, 33 başsavcı ve 351 yerel mahkeme üyesinin görev yeri değişti.
Bu tayinler içinde bilhassa İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nimet Demir’in Kahramanmaraş hâkimliğine atanması, yani sürülmesi dikkat çekti ve gündem oldu.
Bu atama, Demir’in, başkanı olduğu mahkemede görülen Kaşıkçı cinayeti davasında dosyanın siyasî bir kararla Suud yönetimine devrine karşı çıkması ile irtibatlandırılıyor.
Kendisinin kanaati de o istikamette.
Ama o dosya için verdiği karardan asla pişman değil. “Kararım kıyamete kadar duracak. Bir döneme ışık tutacak” diyor. Atanmasını beklemediği bir karar olarak değerlendirse de, demokrasi, insan hakları ve özgürlük anlayışının gereği neyse onu yapmaya çalıştığını ve bu duruşunun otoriter bir yapıda her zaman için tepki göreceğini ifade ediyor.
Önüne gelen davalarda sanıkların, davacının veya davalının kimliğine bakmadığını da söyleyen Demir’in bu duruşuna çok manidar bir örnek, başörtüsüyle ilgili bir davaya bakmasına yapılan itiraz üzerine çekilmesi.
İtiraz edenlerin gerekçesi, Demir’in Yeni Asya’da çıkan bir yazısında başörtüsünü savunarak yasakçı anlayışı eleştirmiş olması.
İtirazı haklı bulup o davaya bakmaktan imtina eden bu dindar, demokrat ve örnek hâkim de tek adam rejiminin gadrine uğradı.
Ama kaybeden yine Türkiye oldu..
* Yoğun bakımda tedavisi devam ederken vefat haberini aldığımız muhterem Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendiye Allah’tan rahmet ve mağfiret; ailesine ve İsmailağa cemaatine sabır ve başsağlığı diliyoruz. Rabbimiz Cennetinde buluştursun.