Bu karanlık dünyanın aydınlık çocukları / Zannetmeyin hüznünüz sürecek ömür boyu / Kapkaranlık dünyanın karanlık insanları / Sanmayın ki zulmünüz sürer bir ömür boyu / Gün gelir, semadan uzanır bir kutlu el / Duyulur gür bir nida. nur ile dolar her yer / Bir anda karanlık boğulur ve yok olur / Cennet kokan baharın şarkısı duyulur / Gece biter, gün doğar, aydınlanır ufuklar / Dalga dalga yükselir seher vakti dualar.
Bu iç açıcı mesajları Grup Yeniçağ’ın en güzel eserlerinden biri olan “Gün gelir” isimli parçanın güftesinden aktardık.
Sosyal medya hesaplarımızda daha önce de paylaştığımız bu eseri yerel seçimin yapılacağı 31 Mart sabahı bir kez daha paylaşırken, bu defa izah edemediğimiz bir şekilde farklı bir inşirah ve ferahlama hissettik.
Ve aynı günün gecesi seçim sonuçları açıklandı. 15-20 Temmuz sürecinin ve tek adam rejiminin yıllardır süren hukuksuz uygulamalarından iyice bunalmış ve geçen yılki seçimlerin de bu kasveti sürdürecek şekilde neticelenmesi üzerine ümitsizliği daha da derinleşen on milyonlarca insan, o akşam çıkan tablo ile rahatladı, derin bir nefes aldı.
Bilhassa sekiz senedir yapılanlarla milyonlarca insana çok büyük acılar yaşatıldı. Bu dünyada görülemeyip ahirete kalan birçok hesap da oldu. Kalıp da sabredenler ve olup bitenlerden doğru dersler çıkaranlar için ise inşaallah yeni ve aydınlık bir dönem açılıyor.
Konuya “Musibet cinayetin neticesi, mükâfatın mukaddemesidir” diyen Üstad Bediüzzaman’ın ve ilk dönem talebelerinin ferahlatıcı mesajlarıyla devam edelim.
Üstad: “Ümidim kavîdir ki: Çok masumların kalplerinden hararet-i hüzün ile tebahhur eden (buharlaşan) ‘Ây! Vây!’ ve ‘Âh!’lar, rahmetli bir bulut teşkil edecektir.”
Barla dönemi Nur Talebelerinden Zekâi: “Ne zaman ki tahribat ve istibdat haddini aştı, uçurum kendini gösteriyor. ‘Büyük felâketler güler yüzlü intibahlar (uyanışlar) doğurur’ derler. İnşaallah masum ve mazlum ehl-i imanın yüzü gülecek. Parlak bir hakikat güneşi tulû edecek (doğacak).”
İlk dönem Nur Talebelerinden Milaslı Halil İbrahim Çöllüoğlu: “Yirmi senedir devam eden şu mevsim-i şitâ (kış mevsimi), inşaallahu teâlâ nihayet bulmuş ola... Dünyaya yeni ve feyizli bir fasl-ı nevbahar (ilkbahar faslı) gele ve âlemin yüzü nur ile güle...”