"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tek adam rejimiyle güçlenen istihbarat vesayetini kırmak için...

Kâzım GÜLEÇYÜZ
07 Ocak 2021, Perşembe
Geçen yılı hukuk ve yargı reformu vaadleriyle eşzamanlı olarak Meclisten geçirilen “STK’lara kayyım düzeni”nin tetiklediği tepkiler ve çıplak arama tartışmasıyla kapattık.

Yeni yıla ise, bunlara eklenen ve bilhassa Boğaziçi Üniversitesinde odaklanan “Üniversitelere de kayyım” emrivakisinin başlattığı ve dalga dalga yayılan tepkilerle girdik.

İktidarın “Demokrasi, hak ve özgürlüklerde çıtayı yükselteceğiz” söylemleri eşliğinde.

Boğaziçi’nin kapısına kelepçe vurarak...

Ve orada gözaltına alınıp tepkiler üzerine bırakılan öğrencileri ertesi gün sabaha karşı yapılan ev baskınlarında tek tek toplayarak...

Haklarında, hangi yasadışı terör örgütünün militanı olduklarına ilişkin dosyalar da hazırlanıp hemen medyaya servis edildi bile.

Elbette ki bu çeşit ortamlar pusuda bekleyen öyle örgütler için tam aradıkları fırsatlar.

Ama bu örgütlerin ipi ve dizgini hangi derin mahfillerin elinde? Ve bu mahfiller hangi istihbarat dehlizlerinde kimlerle iş tutuyor?

Demokratik tepkilerini dile getirmek için toplanan öğrencilerin arasına karışan ajan provokatörler kimlerden talimat alıyorlar?

Benzer olaylarda hep tekrarlanan bu kısır döngüyü kırmanın tek çaresi, gerçek bir demokrasi, hiçbir yerinin karanlıkta olmadığı şeffaf bir devlet yapısı, gizlilik gerektiren kurum ve konuların dahi demokratik denetime tâbi olduğu bir sistem ve hukuk devleti.

Ne yazık ki, AKP kurucularından ve ilk AKP hükümetinin başbakan yardımcılarından olduğu halde kısa süre sonra devredışı bırakılıp tasfiye edilen Ertuğrul Yalçınbayır’ın daha önce de birkaç defa aktardığımız tesbitiyle:

“İstihbaratın güçlendirilmesi anlayışı istihbaratın demokratikleşmesine engel oldu.”

Ve bu durum, tek adam rejimi üzerinden iş gören bir istihbarat vesayetinin yargı, medya, güvenlik kurumları, üniversiteler ve bürokrasi başta olmak üzere bütün devlet kurumlarında hâkim olduğu bir işleyişi netice verdi. 

Böyle bir ortamda demokrasi mücadelesi vermek elbette ki çok daha zor. Ama bu mücadele illâ ki verilecek. Ülkenin düze çıkması, toplumun nefes alması, iyice kronikleşen kriz ve tıkanıklıkların aşılabilmesi için bu şart.

Ama provokatörlere malzeme, koz ve fırsat vermeden; tahrik tuzaklarına düşmeden, son derece dikkatli ve temkinli hareket ederek, müsbet hareketle, kararlı bir dayanışma ile.

Okunma Sayısı: 4380
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Adem

    7.1.2021 20:22:35

    Şu yıl itibariyle,mevcut vesayet mevcut durumunu korumaya çalışıyor.Yeni seçimlerde, 63 yaş yaş sınırı, bekar olma,miras bırakacak akrabası olmayan, teknokrat,mala önem vermeyen,sadece siyasi bilimler okumuş,7 ceddine kadar Türk adaylar Cumhurbaskanı adayı olmalı,mümkünse maaş almamalı.

  • Yusuf

    7.1.2021 17:57:03

    Çok güzel bir yazı kaleme almışsınız, günümüzde yaşanan karanlık olayların da nasıl tezgahlanrığını da bu vesileyle açık etmişsiniz. Ancak ve maalesf insanlık tarihinin bazı kirli işleri kıyamete kadar gizli kalabiliyor. Iyi ki Allah var, ahiret var.

  • Hüseyin İlhan

    7.1.2021 00:11:55

    Ülkemizde iktidarın demokrasi dışı uygulamalarına karşı verilen tepkileri,,ktidarın yanlışlarına karşı toplumun reaksiyonunu itibarsızlaşrtırmak,gayesini saptırtmak için gerek toplum mühendisliği gerekse muhalefetin içerisindeki truva atlarıyla sabote edilmesi şahsen bize garip gelmiyor. Hatırlayalım,ülkemizin istihbaratının başındaki şahıs Suriye ile ilgili müdahlae için şu ifadeyi sarfetmişlerdir.'Suriye'ye müdahale için gerekçemi istiyorsunuz,Suriye tarafına geçer,oradan Türkiye'ye karşı birkaç bomba attırır ve alın size gerekçe,demişlerdir.Şimdi böylesine ülke ve milletin istikbali ile ilgili hassas bir konuda bu denli iz'an,vicdan ve hukuki değerden uzak bir fikir,kanaat ve eyleme teşebbüs edecek ruh,karaktere sahip olanların ülkedeki olaylarla neler planlayıp yapacaklarını nasıl gözardı edebiliriz. Şeffaflık,hukkun üstünlüğüne riayet ve hak'ka saygı hepimize esas olmalıdır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı