"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokratlara karşı vazifemiz (2)

M. Latif SALİHOĞLU
23 Haziran 2022, Perşembe
Bir önceki yazının devamı mahiyetinde olarak, vaki suâllere istinaden hemen ifade edelim ki, “Demokratlara nokta-i istinad olma” yönündeki tavsiye, bizzat Üstad Bediüzzaman’a aittir. (Bkz: Emirdağ Lâhikası, s. 271)

Bizler ise, Hz. Bediüzzaman’a ait olan böyle bir tavsiyeyi emir, hatta vazife telâkki ediyoruz. Ona uymak, uyabilmek, bizim için şereftir.

Bu noktada, başkası ne der, ne yapar, bizi yadırgar mı, yadırgamaz mı umurumuzda bile değil. Mühim olan, inandığımızı yapmaya çalışmaktır. Kaldı ki, bir partiye oy vermek, yahut destek vermek, demokrasilerde gayet normal bir vatandaşlık görevidir. Dolayısıyla, maddî ve dünyevî hiçbir menfaat beklemeksizin Demokratlara verilecek olan böyle bir desteğin “tarafgirlik marazı”yla hiçbir ilgisi yoktur ve olamaz.

Ayrıca, şu noktaları da ifade edelim ki:

1. Biz partili değiliz ki, tarafgir olalım? Bir gazeteci ve yazar olarak teşkilâtlarda ne bir kaydımız var, ne de bir üyelik sıfatımız.

2. Din adına siyaset yapılmasını savunmuyoruz ki, tarafgir olalım? Ayrıca, iyi adam–kötü adam tasnifini de kesinlikle parti bazında düşünmüyor ve böyle bir anlayışı doğru bulmuyoruz. (Kaliteli adamlar, karakterli insanlar başka partilerde de var ve pekâlâ olabilir.)

3. Şahsî, maddî, dünyevî, siyasî hiçbir menfaatimiz yok ki, tarafgir olalım?

Evet, şükürler olsun ki, tarafgirliği netice verecek ortada hiçbir sebep, vesile, gerekçe yok. Onun için, içimiz rahat, vicdanımız müsterih bir şekilde bildiklerimizi söylemeye, inandıklarımızı yazmaya devam ediyoruz.

*

Demokratları şiddetli müdafaamızın bir sebebi ise, onların gizli–açık hasımlarının şiddet–i muhalefetidir ve acımasız hücumlarıdır.

Evet, Demokratlara yönelik olarak Türkiye’de şu anda öylesine sinsî, haksız ve acımasızca bir saldırı ve aleyhte propaganda yapılıyor ki, tarihte eşine ender rastlanır cinsten. Öyle ki, mühim kısmında hukuk ve mahkemeler dahi alet ediliyor.

Dahası, geçmişteki o “dini siyasete âlet etme” damarı yeniden öylesine depreştirildi ki, sayısız insanın zihnini alabildiğine bulandırmış, hatta bazı kimseler “istibdad–ı mânevî” altına bile almış durumda.

İşte, zihinleri istilâ eden bütün bu hücumlar karşısında bizim nihayetsiz bir itidal ve metanetle durması ve kararlılıkla hakikati seslendirmeye devam etmesi gerekir.

*

Neredeyse azamüşşer derecesinde tahribat yapan bir siyasî anlayış, bundan sonra da artık hiçbir varlık gösteremeyeceği kanaatini uyandırıyor.

İyisi mi, bunun gitmesi, yahut düşüş trendine girmesi, şüphe edilmesin ki, en çok Demokratlara yarayacak. Evet, inşallah bundan böyle Demokratlar kuvvet kazanacak ve iktidara namzet hale gelecek. Esasen, geçmişte oe bunun misâlleri var. Demokratlar düşerse Milletçiler geldiği gibi, mefhum-u muhalifiyle, Milletçiler düşerse Demokratlar gelir demektir.

Hâsılı, netice ne olursa olsun, bizlerin vazifesi Demokratlara istinat noktası olmaya çalışmaktır. Muvaffak edip etmemek, Cenâb–ı Hakk’ın vazifesidir. Vazife–i İlâhiyeye karışmak hakkımız olmadığı gibi, haddimiz de değil.

Okunma Sayısı: 1331
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İ. Seyda

    23.6.2022 23:24:18

    Burada esas mesele usul ve üslûp. Dengeyi korumak, iktidar veya muhalefet partisi sözcüsü gibi olmamak. Siyasiler gibi otekilestirmemek, ayrıştırmamak. Muvafık veya muhalif kanallarda nura müştak olabilecekleri dikkate almak.

  • S.topuz

    23.6.2022 22:48:07

    Demokrat Pardi ve DEMOKRASİ 'nin isminden bile korkan DEMOKRASİ muhalifleri ve mugayirleri, (Tek ADAM SEVDALILARI) ,ister medyada ,ister açık oturumlarda veya mitinglerinde kesinlikle DEMOKRATLARDAN bir tek KELAM etmeye bile korkuyorlar! Çünkü milleti, çeşitli hile ve hıdalarla öyle bir şaşırttılar,korkuttular ve UYUTTULAR ki, kim gerçek DEMOKRAT ,kim ÇAKMA vatandaşın AYIRABILECEK MECALİ ve BASİRETİ kalmadı.20 senedir (40 sene de denilebilir) uzuuunca bir KIŞ UYKUSUNA YATIRILDI. TEKRAR MİLLETİN Uyanmasından çok çok KORKUYORLAR. Aman dikkatli ve CESUR olun ve SESİNİZ daha GÜR çıksın da vatandaş derin uykudan uyansın artık! Anlayana DAVUL- ZURNA saz, anlamayana DAVUL- ZURNA az! Hele ANLAMAK İSTEMEYENE, oyun havası da, kemençe de,NEY de çalsan, yine de tesir edemezsin. Ne diyelim? Allah c.c islah etsin,vatandaşlara da basiert ihsan etsin inşaallah. Amiiin. "Ekmeksiz yaşarım, HÜRRİYETSİZ YAŞAYAMAAAM". Bediüzzaman.

  • Said Yüksekdağ

    23.6.2022 15:50:39

    Demokratlara nokta-i istinad olacağız..

  • Abdullah Tunç

    23.6.2022 10:27:11

    Gayet güzel bir yazı.Aynen katılıyorum.Si yasette doğru bilgiler ve uyarıları içeriyor.Bu tarz yazılara çok ihtiyaç var.Ha liketen demokratlara çok insafsız hucümler yapılı yor.Bunları ilmi bir şekilde püskürtmek lazım.Bu da gazete lisanı ile yapmak gerekiyor.Saldırı noktaları çürütülmelidir.Tarafgir ol madığımız bir gerçektir. Çünkü doğruya doğru,yan lışa yanlış diyenleriz.Siya setten bir çıkar beklemiyo ruz.Üstad'ımız; sizin onlara faydanız dokunsun diyor.İki gündür yazılan yazılar gayet güzel ve ye rindedir.Yazarmızı tebrik ediyoruz.Rabbim korusun.

  • İbrahim FİŞEK

    23.6.2022 10:03:17

    Rabbim ebeden razı olsun Aziz kardeşim. Günümüzde herkesin ekmek-su gibi ihtiyaç duyduğu konulara parmak bastın. Tebrik ve takdirlerimi ve de teşekkürlerimi sunarım...

  • Hasan Doğan

    23.6.2022 08:53:46

    Evet abicim,yazınızdan aldığım anlam bugün Demokratlar düştüğü için milletçler iki yönden(Dinci ve milliyetçi kanat) itidal hal8nd iktidar ve hatta eski CHP nin de kemalist ve bozuk kısmı onlara nokta i istinad olmuş vaziyettedir. Peki bu durumda ne yapılması gerekir,bu durumda kuvvetle muhtemeldir ki zayıflamış DP millet ittifakındaki güçlü Partilerden birine demokrat adaylarını listelerinden aday gösterecekler.Bu durumda eğer oy pusulasında DP amblemini görmeyen birileri yok efendim başka istemedigim partinin listesinde de olsa DP adaylarına oy vermem demek bugünkü milletçi ve perinçekçi ittifakın ekmeğine yağ sürmek olmayacak mıdır.Hasılı üstadın dediği gibi eski hal muhal,ya yeni hal yada izmihlal.Ne demek eskiden ittifaklar yok iken her parti kendi listesinden girdiğinden elbete DP desteklenir ve desteklenmeli idi.Bunu sizin gibi saygı değer ağabeylerimiz bizden çok daha iyi bilir ve bizlere de yön vermelisiniz vesselam.

  • Necati

    23.6.2022 07:19:31

    Şu anda siyaset ucube Cumhurbaşkanlığı sistemi nedeniyle iki kutuplu hale geldi. Demokrasi, hukuk, adalet taraftarları ile Istibdat tek adam sistemini savunanlar arasında bir mücadele oluyor. Bizim yerimiz elbette ki demokrasi taraftarlarına nokta-ı istinat olmaktır. İstibdatın her türlüsünü şiddetle reddediyoruz. Her müsibetten bir hayır çıktığı gibi bu siyasi musibetin neticesinde de DEMOKRASİ cephesi kuvvet bulmuş, demokrasiye farklı siyasi parti taraftarları da samimi olarak sahip çıkmaya başlamıştır.

  • Abdullah negünekaldım

    23.6.2022 06:38:26

    Allah razı olsun latif Fildişi sahillerindeki uzun seyahat size bayağı iyi gelmiş kelimenin tam anlamıyla hedefi on ikiden vuran yazılar yazıyorsunuz 20 yıldır iktidarda olan siyasal islamcılar yeni asya camiası hariç bütün dini cemaat leri bir şekilde yanlarına çekmeyi başardılar ve 20 yılın sonu tam bir felaket Türkiye her bakımdan ne yazıkki 50 yıl geriye gitti Demokratları akla hayale gelmeyen oyunlarla diri diri mezara gömmek isteyen bu berbat kindar zihniyet İnşallah kazdığı mezara düşmek üzere ne yazıkki bazı saftirik ler ve Cibali babalar bu süreyi uzatmaktalar.NE DİYELİM ALLAH AKIL FİKİR VERSİN

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı