"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siyonizme karşı İslâm-İsevî yakınlaşması

M. Latif SALİHOĞLU
05 Mart 2024, Salı
Filistin’de aylardır devam eden Siyonist kaynaklı zulümlü vahşet, dünya çapında insanlığın vicdanını harekete geçirdi. Ön safta olanları araştırdığımızda ise, ekseriyetinin İsevî Hıristiyan olduğunu öğreniyoruz.

İşte, bu vicdanlı insanlar, muhtelif ülkelerde, sıcak-soğuk demeden binlerce insan yürüyüş yaparak, mitingler düzenleyerek soykırıma varan katliâmdan bulunan Siyonist vahşeti lânetliyor. Aynı şekilde, mazlum Filistin halkına emniyet, huzur ve hürriyet talebini haykırıyor.

Devlet ve hükûmet yetkilileri, çeşitli sebeplerle Filistin-Gazze meselesinde “üç maymun”u oynamalarına mukabil, aynı ülkelerin vicdanlı insanları susmuyor, kör ve sağır numarası yapmıyor. Dahası, merak saikasıyla İslâmiyeti araştırmaya koyuluyor ve bir kısmı lillahilhamd Müslüman oluyor. Hatta öyle ki, yer yer “toplu şehadet” merasimleri dahi yapılıyor. Hiç mübalağasız, bilhassa son aylarda Filistin’de katledilen Müslüman sayısı kadar İsevî Hıristiyanlardan İslâm dinine dahil olanlar var. Aynı şekilde, Kuran-ı Kerim’i okumaya başlayan ve bundan huzur ile mutluluk duyduğunu söyleyen insanların sayısında büyük bir artış gözlemleniyor.

*

Hıristiyanlığın, yani İsevî dinden olan insanların belli başlı mezheplerini şöylece sıralamak mümkün: Katolik, Ortodoks, Protestan, Gregoryan, Anglikan...

Bu din ve mezhebe bağlı olanlar ile Müslümanlar arasında, geçmiş asırlarda çok büyük, çok kanlı savaşlar yaşandı. Haçlı Seferleri, bunların başında gelir.

Ancak, şu da bir gerçek ki, Birinci Dünya Savaşı ve bilhassa İstiklâl Harbinden sonra (1918) bu iki büyük dinin mensupları arasında "dinî inanç" odaklı zıtlaşmalar sebebiyle herhangi bir savaş yaşanmadı. II. Dünya Savaşına giren ve bundan zarar gören bir İslâm ülkesi yoktur, meselâ.

*

Yakın tarihteki gelişmelere baktığımızda, meselâ 1915'teki "tehcir hadisesi"nin arka plânında Müslümanların değil, gerçekte Dönmelerin ve Yahudilerin parmağını görüyoruz.

Yahudiler ve bilhassa Siyonist kesim, daima Müslümanlar ile Hıristiyanları karşı karşıya getirterek, dahası onları çatıştırmak sûretiyle rahat etme, hatta keyif çatma emelinde olmuşlardır.

*

Esasen, günümüz Türkiye'sinde ve hatta dünya genelinde, Müslümanlarla İsevî Hıristiyanlar arasında din-mezhep odaklı herhangi bir tartışma, sürtüşme, çekişme söz konusu değildir. Meselâ, tutup da neyin kavgasını yapacaklar?

*

Günümüz itibariyle yüz binlerce, hatta milyonlarca dindaşımız çeşitli Hıristiyan ülkelerinde huzur ve barış içinde yaşıyorlar?

Buna mukabil, gidin Filistin'deki, hassaten Gazze’deki duruma bakıp bir düşünün... Orada, cidden büyük bir insanlık dramı, hatta bir insanlık ayıbı yaşanıyor.

İşte, insanlığın ve bilhassa Müslümanların ayıbı olan Filistin’deki utanç tablosunu hiç sarf-ı nazar etmeden, hem Birinci Avrupa’ya, hem bütün dünyadaki İsevilerin duyarlılığına bakıp gelişen hakikati görmek durumundayız. Tâ ki, hangi din mensuplarının nasıl bir vaziyete büründüğünü hakkıyla görelim, bilelim, anlayalım. Aynı şekilde, Bediüzzaman Hazretlerinin kudsî kaynaklara dayanarak yıllar önce nazara vermiş olduğu (muhakemesiz ahmakların ise burun kıvırdığı) Müslüman-İsevî yakınlaşmasının nasıl meydân-ı zuhûra çıkmaya başladığını hakkıyla idrak edebilelim. Allah, muhakemesi kıt sair din kardeşlerimizin de tez zamanda basiretini açtırsın.

Okunma Sayısı: 1686
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • A. AYDIN

    5.3.2024 20:30:51

    Çok önemli tespitler. Allah razı olsun. R. Nur gözlüğünü kullanmayanlar gözlerinin önündeki gerçeği göremiyorlar. Hatta Risale okuyor olsalar bile...

  • S.topuz

    5.3.2024 08:32:47

    " Kat'î ve sahih rivayette var ki: "İsa Aleyhisselâm büyük Deccal'ı öldürür." Vel'ilmü indallah, bunun da iki vechi var: Bir vechi şudur ki: Sihir ve manyetizma ve ispirtizma gibi istidracî hârikalarıyla kendini muhafaza eden ve herkesi teshir eden o dehşetli Deccal'ı öldürebilecek, mesleğini değiştirecek; ancak hârika ve mu'cizatlı ve umumun makbulü bir zât olabilir ki: O zât, en ziyade alâkadar ve ekser insanların peygamberi olan Hazret-i İsa Aleyhisselâm'dır." Şualar - 587, ..."Dinsizlik cereyanına karşı ayrı ayrı iken mağlub olan İsevîlik ve İslâmiyet ittihad neticesinde, dinsizlik cereyanına galebe edip dağıtacak istidadında iken; âlem-i semavatta cism-i beşerîsiyle bulunan şahs-ı İsa Aleyhisselâm, o din-i hak cereyanının başına geçeceğini, bir Muhbir-i Sadık, bir Kadîr-i Külli Şey'in va'dine istinad ederek haber vermiştir. Madem haber vermiş, haktır; madem Kàdir-i Külli Şey' va'detmiş, elbette yapacaktır."... Risale-i Nur Külliyatı Mektubat - 57

  • Orhan Ali YILMAZ

    5.3.2024 07:21:20

    Elhamdulilah... Bizim şu tek kişilik hükumetimiz de, bizim şu gemileriniz de bu "yakınlaşmayı" hızlandırmak amacıyla şu "mazlum" İsraillilerin aç kalmamasını için her gün Hayfa ve Aşdod limanlarına çalışıyor...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı