Peygamberler diyârı Şanlıurfa’da, bayram sevinci bir başka oluyor. Dünyada eşi-benzeri olmayan Balıklıgöl manzarası, Halilurrahman Dergâhı gibi huzurlu mekânlar, bayramlarda bir mânevî şölene dönüşüyor.
Hele ki, bu mübarek beldede iki-üç bayram aynı güne denk gelip birleştiğinde, o ülvî atmosferi anlatmakta kelimeler kifayetsiz kalır. Evet, bugün Urfa’da üç ayrı bayram var:
1. Bugün (11 Nisan), Ramazan Bayramının ikinci günü.
2. Urfa’nın düşman işgalinden kurtuluş günü: 11 Nisan 1920
3. Fırat suyunun Harran Ovası ile buluştuğu gün: 11 Nisan 1995
Şimdi de bu gelişmelerin şöyle kısacık bir tarihçesine bakalım.
*
Osmanlı Devletinin Birinci Dünya Savaşındaki mağlûbiyetini tescil eden Mondros Mütarekesinden hemen sonra, Anadolu'da işgal ve istilâ dalgası başladı. Bu istilâdan, haliyle peygamberler diyârı Urfa da nasibini aldı.
Bu mübarek beldeyi önce İngilizler, ardından Fransızlar işgal etti. İşgalcilere karşı kurdukları gönüllü milis kuvvetleriyle mücadeleye girişen Urfalılar, nihayet 11 Nisan 1920'de kesin bir muzafferiyete imza attılar.
İşte, Urfa’ya “Şanlı” madalyanın verilmesine sebep olan hadise, bu tarihlerde yaşandı. Ve bu tarih, milis-gönüllü kuvvetlerin bir zaferi manasında resmiyette de Urfa’nın düşman (Fransız) işgalinden kurtuluş günü olarak kabul ve tescil edilmiş oldu.
Harran’a Hz. İbrahim bereketi
11 Nisan 1995 tarihi ise, meşhûr Harran Ovasının asırlardır hasret kalmış olduğu Fırat'ın bereketli suyuna kavuştuğu gündür. GAP projesi çerçevesinden yıllardır yapımı devam eden 26 km. uzunluğundaki sulama tünellerinin inşası nihayet tamamlandı ve yapılan açılış merasiminin ardından Fırat suyunun vanaları açılmış oldu.
Bölge tarımının hayat damarını da teşkil eden T-1 ve T-2 tünelleri, ayrıca dünyanın sulama amaçlı en uzun tünelleri olarak kayıtlara geçti..
*
Hayırlı, şânlı, bereketli bayramlar Urfa.
Üç boyutlu, dört köşeli bir bayram sevincini yaşamak, bugün için sana nasip oldu.
Daha nice nasipli, bereketli günler dileğiyle…