Bu kanun çıktığı günden birkaç gün önce Meclis’te yapılan bir tartışmayı geçen hafta (18.7.2021 tarihinde) “TRT’ye değil, TRT Kurdi’ye çıkmıştı” başlığı ile yazmıştık. 

İstanbul’da yenilenen seçimden önce TRT’ye (pardon TRT Kurdi’ye) çıkarılan terörist başı Abdullah Öcalan’ın kardeşi kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’la ilgili Meclis’te yaşanan tartışmaları Meclis tutanaklarından aktarmıştık. 

Yine, aynı dönemde bir akademisyenin cezaevinde Abdullah Öcalan’la görüşüp onun verdiği “tarafsızlık mektubu”nun okunduğunu aktarmış, bu iki konuşmanın o dönemde çokça tartışıldığını ve maksadının belli olduğunu söylemiştik.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osman Öcalan’ın TRT Kurdi’de yaptığı konuşma hatırlatılınca, “Doğrusu ben Osman Öcalan’ın kırmızı bültenle arandığını bilmiyorum. TRT’ye müracaat etmiş ve TRT Kurdi de böyle bir program yapmışsa bunu da TRT’deki arkadaşlarımız bilirler” demişti. 

TRT yönetim Kurulu üyeliğine yeni atanan Sabah Gazetesi yazarı Hilal Kaplan, 16 Şubat 2021 tarihli yazısında, “Osman Öcalan’ın TRT’nin herhangi bir kanalına çıkması bence yanlıştı, neden çıkarıldığını da hâlâ anlamış değilim” diye yazmış, ama iktidar cenahından göze çarpan bir eleştiri getirilememişti. 

*** 

13 BİNDEN 777 BİN FARKA… 

Hatırlanacağı üzere, bu iki konuşma İstanbul seçimlerinin sonucu etkilemediği gibi farkın daha çok artmasına sebep olmuştu. Cumhur İttifakı adayı Sayın Binali Yıldırım gece saatlerinde “kazandık” demesine rağmen büyük bir oy farkıyla seçimi kaybetmişti. 

31 Mart seçimlerinde Millet İttifakı’nın adayı Ekrem İmamoğlu yüzde 48.79 oy alırken, Yıldırım yüzde 48.63’de kalmıştı. Oy sayısı olarak İmamoğlu 4 milyon 169 bin 765, Cumhur İttifakı adayı Binali Yıldırım ise 4 milyon 156 bin 036 oy almıştı. 31 Aralık’ta iki aday arasındaki fark 13 bin 729 iken 23 Haziran’da oy farkı 13 binden 777 bine çıkmıştı. 

*** 

TARTIŞMA NASIL BAŞLAMIŞTI? 

İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TRT’ye yaptığı son atamaları eleştirirken, “Önümüzdeki süreçte o televizyona çıkardığınız Osman Öcalan’a TRT’de bir yemek programı yaptırırsınız artık, size de yakışır. Ama heveslenmeyin, biz buna müsaade etmeyeceğiz” demesiyle başlayan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in ve birçok milletvekilinin bu konudaki eleştirilerine cevap veren AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, Meclis Genel Kurulu’nda gülüşmelere yol açan (tutanaklara da böyle yansıdı) Osman Öcalan’ın TRT’ye değil TRT Kurdi’ye çıktığını söylemişti. 

Gazetemizde makaleler, manşet ve birinci sayfaların önemli haberleri aynı günün gece 00.01’de portalımıza (www.yeniasya.com.tr) girmeye başlar. Basılı gazetemizde sabahın erken saatlerinden itibaren bayilerde ve elden dağıtımla okuyucularımıza ulaştırılır. 

*** 

SAYIN TURAN’IN VİDEOSU 

İşte bu görüşmeleri Meclis tutanaklarından aktardığımız gazetemizin portalına girdiği saatlerin üzerinden 3.5 saat geçmişken AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, whatsapp’dan “Mehmet bey yazınıza istinaden gönderdim” notuyla 2 dakika 5 saniyelik bir video gönderdi. 

Meclis Genel Kurulu’nda bu konudaki konuşmalarının tamamını aktarmanın mümkün olmadığı malûmunuz. Sayın Turan’da gönderdiği videosunda konuşmasının bazı bölümlerini ve muhalefet milletvekillerinin sataşmalarını kestiği dikkat çekiyor. 

Turan, “Ne zaman ‘TRT’ dense ne zaman bir siyasî polemik olsa dönüp grubumuza karşı “Vay, Öcalan’ı çıkardınız! Osman Öcalan’ı çıkardınız.” diye ithamda bulunmanızdan artık gına geldi, bu dilinize pelesenk oldu” derken, Osman Öcalan’ın konuşmasının ayrıntısını incelemeden bu kadar ağır ithamı hak etmediklerini, Osman Öcalan TRT’ye çıkmadı, TRT Kurdî’ye çıktı” diye konuşmasını başlıyor. 

Gülüşmeler olunca da, “Hiç komik değil, bir yere geleceğim” derken, “TRT Kurdîye çıktığını ve konuşmanın Kürtçe verildiğini, Türkçe altyazı bile verilmediğini söylüyor ve video şöyle devam ediyor. “Gülüyorlar ya, gülsünler; biz ne yaptığımızı biliyoruz. TRT Kurdî Kürtçe yayın yaparak Kürtçe’den başka dil bilmeyen vatandaşlarımıza terör örgütünün nasıl bir melânet olduğunu anlatan bir kanal. Öcalan’ın konuşmasını elime aldım, şimdi çıkardım, siz de bakın lütfen. Israrla bu örgütün Kürtlere zarar verdiğini söylüyor; yapmış olduğu konuşmada ısrarla Kandil’in meşrûiyetini kaybettiğini söylüyor; ısrarla YPG’yi, PKK’yı lânetliyor. Adam özür diliyor âdeta, pişmanlık duyuyor âdeta… Öcalan’ın çıkması değil, Öcalan’ın ne dediği önemli. Eğer bir terör örgütü mensupluğu yapmış, sonradan da yaptığı işin ne halt olduğunu görmüş, pişmanlık duymuş, gelip de ‘Yapmayın, bu örgüt yanlış’ demişse, PKK rahatsız olabilir, bundan YPG rahatsız olabilir, ama bundan sizin rahatsız olmanızı çok garipsiyorum. Yeni dönemde Osman Öcalan’ın TRT’de yemek programı yapmayacağından eminim, ama siz Demirtaş’la kahvaltı yaparsanız bunun magazin programlarında sunulacağından da aynı şekilde eminim...” diye devam ediyor. 

Yani, bu konuşmadan “Osman Öcalan TRT Kurdi’ye çıktı, ama hele bir sorun niye çıktı?” anlamı çıkıyor. 

*** 

BİZİM NOTUMUZ 

Öncelikle gece 03.05’te gazetemizdeki yazımızı okuyup sıkı bir takipçimiz olduğu için, Sayın Bülent Turan’a teşekkür ediyoruz. Cevap hakkına saygımız gereği de videodaki metni gönderdiği şekliyle aktardık. 

Osman Öcalan teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın kardeşi olduğu için eleştiri yapılmıyor. Zaten birinin suçu ile bir başkası cezalandırılamayacağını herkes bilir.  

TRT Kurdi’de konuşturulan kişi geçmişte terör örgütü PKK içinde yer almış, ama sonra Kandil’deki örgütün liderleri ile kavgalı olan birisi. Yani masum değil. Bu yüzdende devlet onu “kırmızı bülten”le arıyor. Eğer suçsuzsa neden aranıyor? Devlet bulamazken TRT Kurdi’de nasıl konuşabiliyor? Ne dediğinden önce bu soruların cevaplandırılması gerekmez miydi?