"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siyasette “ittifak” hesapları

Mehmet KARA
17 Kasım 2019, Pazar

Normal şartlarda 2023 tarihine kadar seçim yok. Meclis ve Cumhurbaşkanlığı seçimi 2023, mahallî seçimler 2024 yılında yapılacak. Ancak, siyasetteki gelişmelerden bazıları seçimlerin bu tarihten önce yapılabileceğinin işâretleri olarak görülüyor.

2020 yılı Meclis’te grubu bulunan AKP, CHP, HDP ve İYİ Parti için kongre yılı olacak. MHP’de ise kongrenin 2021’de yapılması bekleniyor. Dört parti de ilçe-il kongreleri ile teşkilâtları, seçimli büyük kongrelerle merkezi yönetimlerini yenileyecek. AKP Kongre tarihini bir yıl öncesine alırken daha şimdiden illerde istifalar başladı bile.

Eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu ve eski bakanlardan Ali Babacan’ın parti kurma çalışmalarında da sona gelindi. AKP içinden milletvekili ve teşkilât bazında yeni kurulacak partilere kaymaların olabileceğine de kesin gözüyle bakılıyor.

“Millî görüşün” ana partisi SP’de geçtiğimiz hafta yapılan kongredeki ilgi AKP içindeki “millî görüşçülerin” yönlerini bu yöne doğru döneceğini gösteriyor.

Türkiye’de merkez sağın adresi olan Demokrat Parti’ye (DP) ilginin arttığı ve 1 Aralık’ta yapılacak toplantıda “sürprizlerin” olabileceği konuşuluyor. Babacan ve Davutoğlu ekibinin bir yandan SP ile bir yandan da DP ile temaslarının olduğu artık biliniyor.

UZAN VE PERİNÇEK!

Geçtiğimiz hafta içinde bir haberde dikkatlerden kaçtı, ya da kaçırıldı. 2002 seçimleri öncesinde AKP’den aylar sonra kurulan Genç Parti, kurulmasından 4-5 ay sonra beklenmedik bir şekilde yüzde 7.25 oy almıştı. Yüzde 10 seçim barajını geçmeyip Meclis’e giremese de bu parti o dönemde çok konuşulmuştu. Partinin Lideri Cem Uzan, sonrasında yaşanan gelişmelerden sonra Fransa’da yaşamaya başlamıştı.

Uzan, yıllar sonra Türkiye’ye geleceğini açıkladı. “İki ay içinde ülkeme döneceğim. Cumhurbaşkanlığı yarışına katılmak için sokağa çıkıp güçlü bir demokratik seçenek meydana getireceğim” diyen Uzan “Ya cumhurbaşkanı olurum ya da hapse atarlar” diyerek meydan okumayı da (!) ihmal etmemiş.

Bir diğer konu da girdiği Doğu Perinçek’in Vatan Partisi ile ilgili... “2014’ten bu yana Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’yi yönetmiyor, Türkiye Erdoğan’ı yönetiyor…” türü açıklamalarıyla dikkat çeken Perinçek’e cevap verilmemesi dikkat çekerken, Millet İttifakı partilerinin Amerikancı olduğunu sık sık dile getirip, cumhur ittifakının (AKP, MHP) kendi çizgilerinde olduğunu söylüyor. Sosyal medyada Perinçek’in “Beyefendi (Erdoğan) beni sürekli yanında görmek istiyor. ‘Ekibini kur sahaya in’ dedi” ifadesi dolaşıyor. Bu sözler ne kadar doğru bunu bilemiyoruz, ama Perinçek’in Erdoğan’la Cumhurbaşkanlığı’ndaki son resepsiyonda samimî görüntüleri de ekranlara yansıdı.

“MİLLET İTTİFAKININ ZAYIFLAMASI” NEDEN İSTENİYOR?

Son mahallî seçimlerde “cumhur ittifakı” büyük bir yenilgi aldı. İttifak içindeki partiler ittifakı “genişletmek” istedikleri de siyasetteki gelişmelerden görülüyor. Siyasetçiler ittifak hesapları yapsalar da asıl hesabı millet yaptı, yapar.

Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok belediye başkanlığını kaybetti. Bu ittifakı destekleyenler bile bu sonucu “büyük hezimet “olarak değerlendirdi.

Siyasetteki bu gelişmeleri Erdoğan’ın Suriye’de güvenli bölge oluşturmak için Barış Pınarı Harekâtı’nın başlamasından sadece bir gün önce Sırbistan dönüşü gazetecilere yaptığı açıklamada “Adı Millet İttifakı, ama milletten nasibini almamış ittifakın zayıflaması, parçalanması çok çok önemli” sözleri ile birlikte düşünüldüğünde önümüzdeki günlerde “erken” seçimin konuşulmaya başlanması sürpriz olmayacaktır. Siyasetteki gelişmeleri değerlendirirken, “Siyasette bir gün bile uzun zamandır” sözünü hep akılda tutmak lâzım.

SORUNLAR NEDEN KONUŞULMAZ?!

Türkiye’de gündem değiştirme çabaları, bazı sorunların konuşulmasını engelliyor. Bunların başında adalet, hayat pahalılığı, işsizlik, dış politikada, iflâslar, sağlık ve eğitimdeki sorunlar sayılabilir.

Siyasetçiler milleti yakından ilgilendiren bu önemli sorunları Meclis kürsüsünde konuşuyor, ama geniş çevrelere duyuramıyor. Demokrasinin ve hürriyetlerin gelişmesi için de konuşan Türkiye lâzım.

Gündem değiştirme konusunda mahir olanlar maalesef bunda başarılı oluyorlar. Medya bu sorunları ne kadar gündemde tutmasa da, bunlar artık gizlenemez gerçekler. Çünkü millet bunu yaşayarak görüyor.

Okunma Sayısı: 2469
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Müslüm

    17.11.2019 22:12:43

    ehl-i vicdan. ehl-i adalet. ehl-i iman birlikte olmalı. üstadın hutbe i şamiye si dikkate alınmalı. reçete budur.

  • Yusuf taha

    17.11.2019 10:49:49

    Aslında bu gelişmeler Türkiyenin 2002 yılının gerisine düştüğünün bir remzi.bir açıdan bu faydalı.en azından değişim yönūyle.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı