"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Havuz, pınarlara bağlıdır

Sebahattin YAŞAR
30 Mayıs 2020, Cumartesi
Kur’ân’a hizmet ederken, usûl ve esasların Kur’ân’dan alınması, hizmetin uzun ömürlü ve Hak rızasına muvafık olmasını netice verir.

Bu asırda Risale-i Nur’la Kur’ân’a hizmet edinenlerinde hizmet prensiplerini Nurlar’dan almaları hizmetlerinin isabetli, ihlâslı ve istikametli olmasını netice verecektir.

Peygamber Efendimizin (asm), imana ve Kur’ân’a hizmet ederken uyguladığı Kur’ân kaynaklı sisteme baktığımızda hakikî ihlâs, haklı şûrâ, kul hakkı, hürriyet-i şer’i gibi temel İlâhî emirlerin var olduğunu görüyoruz. Kur’ân’ın emri olan, ‘Onların aralarındaki işleri istişare iledir.’ (Şûra Sûresi, 38) hükmünün uygulamasını bizzat Peygamberimiz (asm) göstermiştir. Ahalinin, halifeye üzerindeki elbisenin hesabını soracak kadar geniş bir hürriyet tanınması, ferdî hak ve hürriyetlerin ne düzeyde olduğundan haber vermektedir.

Bediüzzaman’ın talebelerinden Zübeyir Gündüzalp öncülüğünde hazırlanan Kur’ân’ın ruhuna uygun meşveret sistemi, sistematik hâle getirilmiş ve Yeni Asya cemaati tarafından on yıllardır uygulanmaktadır. Üyesi olan ülkeler ve şehirlerden gelen temsilcileriyle, belirlenen zaman dilimi ve şartlarda, şeffaf ve hür bir şekilde istişare toplantıları gerçekleştirilmektedir.

Yine bu zamanda hizmet usûllerini, ortak akıl olan istişareye dayandırmayan İslâmî toplulukların ne kadar büyüseler de, şahıs odaklı adımların varlığı ile uzun vadeli yol alabilmelerinin güçlüğünü günümüzde yaşanan örnekler göstermektedir. Zaman, -şahıs değil- şahs-ı manevî zamanıdır. İslâmî hizmetler de öyle olmalıdır.

Suyunu pınarlardan alan bir havuzun keyfiyeti pınarlara tabidir. Demokratik zihniyeti gelişmiş, araştıran, soran, hizmet ehli fertlerden oluşan bir toplulukta insanlar sisteme bağlıdırlar. Kişiler gelip geçse de hizmet o temel raylar üzerinde ilerler. Hak ve hukukunu bilmeyenler ehl-i hamiyeti de başlarına müstebit ederler.

Havuzun maddî ve manevî sıhhati, onu dolduran pınarların sıhhati ile doğrudan ilgilidir. Pınarlar pınar olursa, havuzda muvakkat iğfaller, kirlenmeler olsa da-temiz su taşıyan pınarlar ile- temizlenme sağlanır.

Aslolan, çarkların dönmesi, sistemin devamlılığıdır.

Okunma Sayısı: 1545
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdulkadir

    31.5.2020 14:35:18

    Önemli olan gövde değil,onu ayakta tutan köküdür.Gövde elbette önemlidir ama takdir edersiniz ki,başsız vücut ehemmiyetsiz ve sıradan görünür.Dolayısıyla;havuz,onun kökü olan,kaynağı yahut menbaı olan pınarlarla değerlidir.Yoksa kaynaksız havuz yahut köksüz ağaç,önemsiz ve değersizdir.Ki,böyle birşey de söz konusu olamaz.Nur talebesi olabilmenin yolu da;hakiki ve mübarek bir kaynak olan Nur Risâleleriniiyi derecede kavramaktan ve onu hayatımıza tatbik etmekten geçer.Sağlıklı beslenmezsek eğer;vücut kurur,çürür ve yok olmaya mahkûm olur.Dolayısıyla;şahs-ı manevî pınar,şahıs ise havuzdur.Havuzdaki şahıs sağlıklı olmak ve sağlıklı bir yaşam sürdürmek istiyorsa;hakiki kaynak olan şahs-ı manevîden beslenmek zorundadır.Netice-ı kelâm,kaynaksız bir varlık,asla rantabl olamaz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı