Bediüzzaman Hazretleri, Millî Mücadele yıllarında vermiş olduğu mücadele ve göstermiş olduğu kahramanlıklardan dolayı tebrik ve taltif edilmek üzere Ankara’ya çağrıldığında, mebusların bir çoğunun namaz kılmadığını görünce, din adına dehşete düşer. İstiklâl Savaşı’nı kazanan kahraman bir milletin, iman mücadelesini ve Allah inancını kaybetmekte olduğunu anlar ve asıl savaşın bu cephede verilmesi gerektiğini düşünür. Onun için 10 Maddelik bir beyanname hazırlayarak, “imandan sonra en yüksek hakikat namazdır. Namaz kılmayan haindir, hainin hükmü merduttur” diye mebusları sert bir şekilde ikaz eder.
Burada “namaz kılmayan neden haindir?” suali akla gelebilir.
Hain demek, bir emanete ihanet eden, verdiği sözden dönen, kötü niyetli olan, vefasız davranan gibi menfi anlamlar taşıyan bir kelimedir. Namaz, Müslümanın Allah’a karşı en önemli vazifesi ve aynı zamanda ona verilen bir emanettir. Onu Cenab-ı Hak Habibi (asm) vasıtasıyla Mi’raç’tan bizlere göndermiştir. Bu ilâhî hediye ve emanete, insan gözü gibi bakmalı, üzerine titremelidir. Bu değerine binaen Peygamber Efendimiz (asm) namaz için “Gözümün Nuru” demiştir. Yâni bu emanet o kadar değerlidir. Kelime-i Şahadet getiren bir insan, Allah’ın varlığına, birliğine ve Hz. Muhammed’in (asm) Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna şahitlik yapmış, bu değerli emaneti de üzerine almış demektir.
Bir padişahın ihsanını reddetmek ne kadar büyük bir saygısızlıktır. Hatta bazen bu durum padişahın gazabını celbeder, o kişiye büyük ceza verebilir. Kâinatın Sultanı olan Cenab-ı Hak da, biz kullarına ebedî hayatın saadetli yollarını açacak namaz gibi bir ihsanda bulunuyor. Günde beş defa kullarını huzuruna çağırıyor ve onlarla âdeta sohbet ediyor, bu sohbete katılanları Cennetle mükâfatlandıracağını vaad ediyor. Aklı olan her insanın bu hediyeyi alıp kabul etmesi ve gereğini yerine getirmesi gerekir. Namazı kılmayan bir insan da, Cenab-ı Hakk’ın ihsanını reddetmiş olur ki, bu da İhsan Sahibi’nin gazabını celbeder, o insana hain muamelesi yapar.
Bir Müslüman, bu hediyeyi canına minnet bilerek benimsemeli, günde beş defa huzura çıkarak Cenâb-ı Hakk’a teşekkürlerini sunmalıdır. Böyle bir emanete sahip çıkmayan gafil, reddeden ise hain demektir.