***
Vatan Partisi’nin davetiyle dün Ankara’da düzenlenen ‘Üretimde Atılım için Türkiye-Çin İşbirliği’ toplantısına Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker ve ES Malî Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak da katıldı.
Toplantıda uzun bir açılış konuşması yapan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, “Yeni bir dünya kuruluyor. Atlantik Çağı arkada kalmaktadır. İnsanlık, Asya Çağı’na giriyor” dedi. Perinçek, “Şu anda Türkiye-Çin işbirliği için elverişli iklim oluşturma göreviyle karşı karşıyayız. Ancak bir yandan da üretim odaklı asıl işimize başlıyoruz” dedi.
Daha önce İstanbul ve İzmir’de düzenlenen toplantıların Ankara’daki sonuncusuna katılan Çin’in Türkiye Büyükelçisi Deng Li de, “Şu anda uluslar arası düzen ciddî değişimler yaşıyor. Çin tarafı Bir Kuşak Bir Yol girişimini hızlandırıyor. Türkiye ile ortak kazanç ilkelerini savunuyor. …” şeklinde konuştu.
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, toplantıda yaptığı konuşmada, “Hepimiz Çin tarafındayız. Bu çok mühim bir inisiyatif. Mutlaka hava, kara, deniz yollarının gelişmesi ve İpek Yolu’ndan böylece istifade etmemiz lâzım” derken Ethem Sancak da, “Sayın Genel Başkan’ın (Doğu Perinçek) eski bir yoldaşıyım, yeni girişimciyim. Türkiye ve Çin birbirine mecburdur. Sezen Aksu’nun şarkısında söylediği gibi, “ben sende tutuklu kaldım”. İnsanlığın yeni bir uluslar arası sistemin inşasına ihtiyacı vardır. Bu görev Türklerin ve Çinlilerin omuzundadır. Sayın Doğu Perinçek’in ve Sayın Büyükelçi’nin devletler nezdinde sorumluluk üstlenmesini diliyorum” şeklinde konuştu.
Sancak ayrıca şunları söyledi: “BMC savunma sanayii alanında kendini gösteriyor. Kara Ordusu’nun bütün ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde hizmet veriyoruz. Millî ve yerli stratejimizden hiç taviz vermeden yapmaya çalışıyoruz. Batı sisteminden bir şey alabilmemiz mümkün değil. Asya kaçınılmaz kaderimizdir. Biz zaten Çin kapısını çalacağız. Çin Halk Cumhuriyeti de bize bu noktada destek verecektir. Çin ve Türkiye birbirine mecburdur. Hayat, gelişmeler bu iki ülkeyi bir araya getirecektir.”
***
Toplantının fotoğraflarına bakıyoruz: Eskinin Maocusu Perinçek’in yanında başka bazı iş adamları ile birlikte Saray’ın medyacı müteahhidi ve kendi ifadesiyle Perinçek’in “eskiden beri yoldaşı”, “kalbi Çin’de tutuklu kalan”, “Eskinin sosyalisti, yeni Müslüman” Ethem Sancak…
Mesele sadece Çin ile ekonomik işbirliği fırsatlarından ibaret olsa kimsenin sözü olmaz. “Ticarettir” der geçeriz.
Ama bu iki konuşmacıdan anlaşılıyor ki mesele bir mihver (yörünge) meselesi.
Yakın geçmişte bizi AB’den koparıp Şangay Beşlisine stepne olarak yamamaya çalışanlar da olmuştu. Bir kısmı galiba o toplantıda da vardı. Belki de arkaplanda. Garip değil mi?
Konuşmaları dikkatlice okuduk. İnsan hakları yok. Demokrasi yok. Hukuk devleti yok. Hukukun üstünlüğü yok. AİHS yok.
Zaten Vatan Partisi’nin böyle bir derdi de yok ve olamaz.
Çin’den alınacaklar arasında bunlar zaten olamaz.
Varsa yoksa, örtülü ve yarı açık AB ve ABD düşmanlığı var. Bu da beklenir bir durumdur.
AKP’nin çakma demokratları neredeler ve ne yapıyorlar bilemiyoruz. Ama birileri Türkiye’yi hızla ana yörüngesinden uzaklaştırıp yeni bir rotaya ve yörüngeye oturtmaya çalışıyor. Ekonomik görünümlü toplantıları, parayı ve “hazırlanmış rakamlar”ı yem yaparak.
Çin ile ticarete karşı çıktığımız sanılmasın.
Hem “ilim Çin’de de olsa alınız”, başımızın üstünde. Ama uzaklardan alınacak ilme bilhassa dikkat lâzım değil mi?
Adalete uzak bir Çin sadece Medine’ye uzak değil. Bize de uzak ve bizim için de tuzak.
Ruhumuzun yönünü kuzey doğuya çevirmeye kalkanlara inat, biz, kendi “Doğu”muzda, Hz. İbrahim’in ve Hz. İsa’nın topraklarında kalmalıyız.
Ne mutlu “Halil İbrahim milletindenim” diyebilene…
Bayramı onlar yapmalı!