Konuyla ilgili yeni mektubu da bu Pazar yayınlayalım:

***

Değerli Hocam, 

Türk futbolundaki adaletsizlikler hakkındaki fikirlerimi köşenize taşıyarak beni ve benim gibi düşünenleri çok mutlu etmiştiniz. O gün bahsettiğimiz konuda adaletli adımlar atılmadığı için tekrar yazma ihtiyacı duydum. Yayınlayıp yayınlamamak sizin takdirinizde. 

Fenerbahçe’nin kural hatası sebebiyle maç iptali talebi olmuştu. TFF’nin konuyla ilgili kararı gecikince “karar için 08.05.2021 tarihinde oynanacak Beşiktaş-Galatasaray maçının sonucu bekleniyor” dedikoduları çıkmıştı. 

TFF tepkiler sonrasında daha fazla gecikemedi ve 07.05.2021 tarihinde web sitesinde kararını açıkladı: “Yapılan inceleme sonucunda söz konusu müsabakada kural hatası olmadığına karar verilmiştir.” 

Böylece TFF kural hatası olmadığı yolundaki kanaati için tek bir sebep bile belirtmeden ve üstelik IFAB kurallarını bir kez daha görmezden gelerek başvuruyu reddetti.

Aslında TFF’nin vereceği kararın ipuçları bu süreç içinde ortaya çıkmaya başlamıştı. Şöyle: Maçın tartışmalı VAR hakemi, bir sonraki hafta kritik bir maça orta hakem olarak atanarak aslında maçta kural hatası yapmadığının, maçın tekrarlanmayacağının işareti verildi.

Maçın orta hakemi de bu hafta oynanacak olan kritik bir maça atanarak kural hatası yapmadığı ve maçın tekrar edilmeyeceği algısı netleştirilmiş oldu. 

Bazı yayın kanalları, maçtan hemen sonra, eski hakemlerin kural hatası görüşüne ve IFAB kurallarına rağmen, konuyu manipüle etmeye yönelik girişimlere başladı. 

TFF tarafında henüz açıklama yokken eski TFF Başkanına ait medya grubunun bir gazetesinin yazarı aracılığı ile maçın tekrar edilmeyeceği bilgisi basına servis edildi. 

Fenerbahçe Basın Sözcüsü Alper Pirşen’in bu medya grubuna vermiş olduğu röportaj, gazete tarafından cımbızla seçilmişçesine “GİDİP İZLESE SORUN YOK” manşeti ile servis edildi.  

Alper Pirşen karar sonrası kulübe ulaşan gerekçe ile ilgili olarak hakem camiasının kuralları bilmediğini iddia ettiği açıklamasında, hakem raporları kural hatasını işaret ediyorken, ek raporlarla kural hatasını temize çıkarma yolunun tercih edildiğini belirtti. Fenerbahçe Yönetimi bu gelişmeler ışığında Tahkim Kuruluna gerekli itirazları yapacağını açıkladı. 

TFF Tahkim Kurulu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 28 Ocak 2020 tarihli pilot kararında da belirttiği gibi bağımsız ve tarafsız bir yargı yeri değildi, olamadı da. 

Sadece bir spor olmanın çok ötesine geçmiş olan futbol milyonlarca insanın hayatının önemli bir parçası. Yayın ihalesi, tribün gelirleri, ürün satışları vb. yollarla milyarlarca liranın hareketine sebep olduğu için ekonominin de önemli bir parçası. Bu gerçekler doğrultusunda milyonlarca insanı maddî manevî etkileyen bu spor âdil yönetilmek zorunda. 

İşin birer parçası olan biz taraftarların da bunu sorgulamaya hakkı VAR.

Geçen haftaki “Vah dedirten VAR” yazınızın altına bir okuyucumuz “HUKUK ADALET VE DEMOKRASİ YAŞIYOR” ibaresi geçen bir yorum yazmıştı. 

Evet, bunlar yaşıyorlar, mana ve hedef olarak, içimizde...

Peki futbolda adalet ne için, kimin için ve ne zaman VAR? 

Ya da şöyle soralım: 

Âdil olan karar, çoğunluğun veya ‘birilerinin’ çıkarlarına uygun olan karar mıdır yoksa kurala uygun olanı mı?