Ana muhalefet liderinin 2021’de üç buçuk milyon, bu yılla birlikte dört milyon abonenin elektriğinin kesildiğine dikkat çekmesine iktidardakilerin tepkileri çarpıcı durum ortaya çıkarıyor.

Enerji Bakanı, “Bu kadar yaygın bir kesinti olsa çok daha fazla gündemde kalırdı. Şu anda 278 bin civarında abonenin elektriği kesik, bunun 197 bini mesken abonesi” ifadesiyle güya bu tesbite karşı çıkarken, hâlen milyonlarca vatandaşın elektriğinin kesik olduğunu kabul ediyor.

En son Bursa Milletvekili Erkan Aydın’ın Meclis’e verdiği soru önergesine cevap veren Bakan, 2021 yılında ödeyemediği borcundan dolayı elektriği kesilen abone sayısının da 2 milyon 970 bin 505, kesilen doğalgaz abonesinin 1 milyon 78 bin olduğunu Bakan bizzat imzasıyla ikrar ediliyor.

Çünkü Bakan, üç milyon vatandaşın elektriğinin kesildiğini ifade ile kalmıyor, 1 milyon 100 bin vatandaşın doğal gazı kesildiğini belirtiyor. Bu tesbite göre, Bakan’ın itham ettiği “algı, manipülasyon ve çarpıtma”, yine bizzat Bakan ve iktidar mahfillerince yapılan resmi beyân ve belgelerle su yüzüne çıkıyor.

VAZİYET

Sırıtan “siyasetçilik tarafgirliği”yle

Bilindiği gibi “millet ittifakı” ve muhalefete mensup belediyelerin başarısız olması için Saray ve atadığı bağlı bakanlıklarca baştan beri hep zorluk çıkarıldı. Sırf siyasi sâiklerle belediyelerin salgında vatandaşlara yardımlara, halkın bağışlarına el konuldu, hizmetleri engellenmek istendi.

Öncelikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin devam eden on adet metro hattı projesinin inşaatına kamu bankalarından kredi verdirilmedi. Belediyeler yatırım ve projeleri için dışarıdan kredi bulmak durumuna bırakıldılar. Keza İBB’nin İstanbul’daki taksi ihtiyacını karşılamak için hazırladığı, 5 bin kaliteli ve yeni taksi talebi, üye sayısı siyasi iktidarca değiştirilmiş UKOME toplantısında “tek kişilik yönetim”e bağlı kurumların temsilcilerinin oylarıyla 13. kez reddedildi.

Bu arada Belediye’nin iki senedir finansını bulduğu 300 metrobüs alımını imzalamayıp 2022 yatırım plânına almamasında olduğu gibi sürekli engel üstüne engel çıkarıldı.

Kısacası, her haliyle sırıtan partizanca vahim vaziyet sürüyor.

GARABET

Söylemlerin zıddı çarpıklıklar…

Aslında Ulaştırma ve Altyapı Bakanı’nın belediyelerin ulaştırma ve altyapı projelerine “tek kişilik yönetim”in ve Bakanlığının izin vermemesine ilişkin sorulara verdiği cevaplar garabeti ortaya koydu.

Çarpıcı olan, Bakan’ın katıldığı bir kanalda Bakanlığın uhdesindeki Marmaray zammını savunmak için “hızlı tren kesinlikle toplu taşıma değildir” garip çelişkiyle geçiştirmesi.

“İstanbul’da maalesef taksi, daha önemlisi otobüs problemi var. Keşke bir an önce raylı sistemler bitse, taksiye talep daha azalsa” diye merkezi hükûmete bağlı kurum temsilcilerinin reddettikleri 5 bin taksi ile 300 yeni otobüs alımı ve projesinin gerekliliğini ifade ile tam bir tezadı sergilemesi.

Bu çarpık politika tuhaflıkları, Bediüzzaman’ın “Lisân-ı siyasette (siyaset dilinde), lâfız mânânın zıddıdır” hakikatini bir defa daha okutturuyor.

(Sözler, Lemeât, 647)