Gazze’de yaşananlar nihayet ‘büyük devletler’in idarecilerinin de ilgisini çekmeye başladı.
İsrail’in hak, hukuk ve insaniyet tanımayan zulmü karşısında ilk günlerde “Görmedik, duymadık, bilmiyoruz” tavrı takınan idareciler; ülkelerinde yaşayan fıtratı bozulmamış insanların itiraz seslerine karşı daha fazla sessiz kalamadılar.
İlk günlerde zalim İsrail’e en fazla ve açıktan destek veren Amerika idarecileri olmuştu. Hatta İsrail’i ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı bir bakıma “Ben de İsrailliyim” anlamına gelen destek mesajları vermişti. Bugün ise ABD Başkanı, “Gazze’de pek çok insan yerlerinden edildi hem de birkaç kez, kuzeyden güneye indiler ve şimdi orada sıkıştılar, bu insanların korunması gerekir. Filistinlilerin, Gazze’de yerlerinden edilmesine karşıyız” şeklinde beyanlarda bulunuyor. Bu beyanı samimi bulmayanlar olabilir. Fakat neticede ABD’yi idare edenlerin de bu noktaya gelmesi, ‘kamuoyu baskısı’nın bir neticesi olarak görülmeli.
İsrail’in keyfi tavırlarına karşı baştan beri itiraz eden Avrupalı idareciler de var. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in tavrı buna bir delil olabilir. Borrell, İsrail’e silah ihracatına devam eden ABD’yi eleştirerek, “Eğer çok fazla insanın öldürüldüğüne inanıyorsanız, belki de bu kadar çok insanın öldürülmesini önlemek için daha az silah sağlamalısınız” demiş.
AB ülkelerinin kalkınma bakanları, Belçika’nın başkenti Brüksel’de gayri resmi olarak toplanmış ve toplantıya Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini de katılmış. Toplantı sonrasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Borrell, İsrail’in orantısız bir şekilde Filistinlileri öldürmeye devam ettiğini, bu duruma son vermek için öncelikle silah sağlayanların bundan vazgeçmesi gerektiğini hatırlatmış. (sputniknews. com.tr, 13 Şubat 2024)
ABD’li ve diğer Batılı yetkililerin Gazze’de çok fazla sivilin öldürüldüğünü defalarca dile getirdiğini ifade eden Borrell şunları da söylemiş: “ABD dış politikasından sorumlu değilim, Avrupa Birliği’nin dış politikası bana yetiyor. Ama mantıklı olalım. Dünyanın en önde gelen liderlerinin ve dışişleri bakanlarının ‘Çok fazla insan öldürülüyor’ dediğini kaç kez duydunuz? ABD Başkanı Joe Biden, bunun çok fazla olduğunu, orantılı olmadığını söyledi. Eğer çok fazla insanın öldürüldüğüne inanıyorsanız, belki de bu kadar çok insanın öldürülmesini önlemek için daha az silah sağlamalısınız. Mantıklı değil mi? Herkes Tel Aviv’e gidip ‘Lütfen bunu yapmayın, sivilleri koruyun, bu kadar çok insanı öldürmeyin’ diye yalvarıyor. (...) Lütfen demeyi bırak ve bir şeyler yap.’’
Borrell’in bu açıklamaları “Söz bitti, artık icraat zamanı” anlamına gelmez mi? Hakikaten “büyük devletler”in idarecileri ne zaman “söz”ü bırakıp “icraat”larıyla Filistin ve Gazzelilerin yanında olacak?