Rabbimiz vahiy meleği Cebrail (as) aracılığıyla Peygamberimize (asm) gönderdiği ilk vahiy de Alâk Sûresi’nin ilk âyetinde şöyle buyurdu; “Yaratan Rabbinin adıyla oku!”

Rabbimizin bu âyeti kerime de buyurduğu gibi, bir Müslüman iman gözüyle baktığı takdirde kâinatta bulunan her şeyi ve her zerreyi Allah’ın adıyla okuyabilir.

Bununla birlikte şunu diyebiliriz ki, her güzel şey okumakla başlar. İyilikler okuyarak gelişir. Bir insan okuduğu zaman olgunlaşır. 

Okumayan bir insan hayatı da yaşamakta ve hayatı okumakta eksik kalır. Okumayan insan yarım kalan insandır.  Kısaca bu anlam itibariyle her şeyin başı okumaktır dersek yanılmış olmayız.

İnsanın iç âlemi okuduğu sürece nefes alır, aydınlık olur. Okudukça ruhumuz tebessüm eder. Ruhumuz okuduğu zaman çiçek açar.

Belki farkında değiliz, ancak  okumak insana hürriyetini verir. hür insan, şeytana mağlûp olmaz ve nefsine esir düşmez. Çünkü esas olan hürriyet budur. Ve hürriyet ancak Rabbimizin adıyla okuyarak kazanılır.  Bunun ise yolu düzenli Kur’ân-ı Kerîm ve Risale-i Nur okumaktan geçmektedir.

Zira Risale-i Nur okuyan bir Nur Talebesi, bütün kâinatı Allah’ın adıyla okuyabilir. Bu sayede hayatını daha dikkatli, daha idrakli ve bu hayatın anlamını daha iyi anlayarak yaşar. Çünkü Rabbini bilen bir insan kendini bilir veyahut kendini bilen bir insan Rabbini bilir de diyebiliriz.

Okumak ve okuyabilmek, paha biçilemez bir nimettir. Zaman zaman hiç düşünüyor muyuz, ya okuma bilmeseydik hayat nasıl olurdu acaba? 

Hayatımızda okumak diye bir fiil olmasaydı, bu hayatın hiçbir anlamı kalmazdı . 

 Dünya üzerinde okur yazar oranı yüksek olmakla birlikte yapılan bir araştırma sonucuna göre, hiç kitap okumayanların oranı yaklaşık olarak yüzde 61’dir. Bu sonuç  gerçekten korkunç değil mi?

Zübeyir Gündüzalp Ağabey, okumak hakkında şöyle der; ”Şimdi oku, kabirde okuyamazsın.“

Evet, zaman varken okumalıyız. Ömür sermayesi tükenmeden Rabbimizin kelâmını okumalıyız.   Ve böylece bütün kâinatı Rabbimizin adıyla  okuyabiliriz inşallah...