ÇÖREKOTU (Habbet-üs sevde): Peygamber Efendimiz (asm) buyurdular ki: “Çörekotuna değer verin ve kullanmaya devam edin. Zira onda, ölüm hariç bütün hastalıklara karşı şifa mevcuttur. Ademoğlundan ölümü giderecek birşey bulunsaydı, bu çörekotu olurdu.” 

Peygamber Efendimiz (asm), çörekotunu bal ile karıştırarak, aç halde iken kaşıkla alırlardı. Aç halde iken, süzme balla karıştırılarak alınan çörekotu, balgam salgısını keser. Vücuda zarar veren maddeleri, karın organlarında biriken zararlı gaz ve atıkları arındırır. Omurga ve bütün eklemlerdeki ağrılara şifa kaynağıdır. Vücutta sertliklere sebep olan kronik hastalıkları yumuşatarak, organizmadan hastalıkları kovar, fesat ve bozulmalara engel olur.

SARI SABIR: Karındaki organların hastalıkları için hazırlanan ilâçların karışımına giren, güvenli bir şifa kaynağıdır. Ülser ve çeşitli yaraların tedavisinde emin bir devadır. Sindirim bozukluğundan meydana gelen, gaz sıkıntısını giderir. Etki alanı çok geniş olan sarı sabır, beyin cevherini (dokusunu) arındırarak, fonksiyonlarına destek sağlar. Göz sinirlerini güçlendirir. Sarı sabır, gül yağı ile karıştırılarak şakaklara sürülecek olursa, baş ağrılarında şifaya vesile olur. Ağız ve burundaki yaralara faydalı olduğu gibi, ruhî sıkıntıları ferahlatan bir devadır. Beyin ve kalp fonksiyonlarını güçlendirir. Mideyi zararlı maddelerden arındırır. 

ZENCEFİL: Bağırsak gazlarının verdiği sıkıntıyı giderir. Bal ile karıştırılarak yenirse, balgam ve öksürüğü keser ve akciğerleri arındırarak, temizler. Beyin fonksiyonlarını, özellikle de hafızayı güçlendirir. 

KARA BİBER: Balgam salgısını keser. Gaz sıkıntılarını giderir. Tıkanan kanallardan, yumuşak ve yapışkan maddeleri temizleyerek, organizmayı zararlı atıklardan arındırır. 

Bazı macun ve toz ilâçların yapılışında yer alır. Etkilerini güçlendirerek, faydalarını arttırır.

SİRKE: Yaralardaki kanama sızıntılarına damlatılırsa, kanamayı keser. Burun kanamalarında, buruna sirke çekilirse kanamayı hemen keser. Sirkenin yemeklerle veya içecek olarak kullanılması, kan hastalıklarında şifaya vesile olur. Ayrana sirke karıştırılıp, kaynatıldıktan sonra, ılık derecede içilirse, ishali keser. Yemekten sonra yarım fincan sirke içilmesi, mide ve dalağa arındırıcı destek verir. Düzenli şekilde sirke içmeye devam edilirse, birçok hastalıktan emin olunur. Sirkedeki faydalar çoktur. Vallahû a’lem.

ÇEMEN: Sadeyağın içinde hafifçe pişirilip yenirse, sinir ve eklemleri yumuşatır. İdrar zorluğunu gidererek, idrar yollarındaki küçük taş ve kumları düşürerek, temizler. Aynı zamanda güzel ve faydalı bir gıdadır. 

Hadis-i Şerif’te beyan edildiğine göre: “İnsanlar çemendeki faydaları bilselerdi, ağırlığınca altınla değerlendirerek, satın alırlardı” buyurularak, değeri anlatılmıştır. 

Pişirilerek hazırlanması: 50 gram çemen alınarak, üzerine yeteri kadar içme suyu ilâve edildikten sonra, kaynatılır. Suyunu çektikten sonra, aynı işlemle tekrar kaynatılır. Bu şekilde 4 veya beş defa kaynatıldıktan sonra, kurutulur. Toz haline getirilen çemen, sadeyağında kısık ateşte hafifçe pişirilir. Bal ile karıştırılarak yenirse daha faydalı olur. Vallahû a’lem.

KARANFİL: Hafif, lâtif bir nimet olup, bağırsak gazlarını giderir. Mide fonksiyonlarını kuvvetlendirerek, iştahı açar ve ağız kokusunu ferahlatır. Bulantı ve kusmaya karşı faydalıdır. 

DAMLA SAKIZI: Zayıflayan mide fonksiyonlarını güçlendirerek, iştahı açar. Balgam salgısını keser ve ağız kokusunu ferahlatır. Bağırsak fonksiyonlarını düzenleyerek, gaz sıkıntılarını giderir. 

KÜNDÜR: Balgam salgısını ve öksürüğü keser. Kalp fonksiyonlarını güçlendirir. Beyin faaliyetlerini ve hafızayı kuvvetlendirir. Ayrıca güçlü bir ağrı kesicidir. 

KARA HALİLE: Organizmada safra salgılanmasını, sağlıklı ölçüde arttırır. Bunun için 10-12 gram toz haline getirilmiş kara halile, süzme balla karıştırılarak yenir. Çok faydaları görülen bir uygulamadır. Akciğerlerdeki balgam salgısını, yormadan kolaylıkla temizler.

HACAMAT: Sünnet-i Seniyye ile tavsiye edilen hacamat uygulaması, vücudu birçok hastalığa karşı koruyan ve zararlı atıklardan arındıran basit bir cerrahi girişimdir. Bazı hekimler, hacamat yaptıran kişinin, nasıl olup da, hastalandığına hayret ediyoruz, demişlerdir. Dikkatli, uygun ve steril şartlarda tecrübeli bir hekim eliyle yaptırılan hacamatın, insan sağlığı için bulunan, kalıcı ve en iyi bir yol olduğu, yapılan tecrübelerle ispat edilmiştir. Kalp hizasına denk gelen, sırt bölgesinin hacamat yapılmasıyla, kalp sağlığını bütün zararlı atıklardan arındırarak, güçlendirir. Akciğer, karaciğer ve dalağın, kalbi olumsuz etkileyen atıklarından, aynı zamanda sağlıklı olmayan gıdalardan meydana gelen zararlı maddelerden arındırılarak, korunmalarını sağlar. Vücudun başka bölgelerine de hacamat uygulandığı gibi, en çok sırt bölgesinden kolaylıkla gerçekleştirilebilmektedir. Cenâb-ı Peygamber’in (asm) bir Hadis-i Şerif’lerinin ışığında “Kim hacamat yapıldığı anda, Fatiha Sûresi ile Âyet el Kûrsî’yi okursa, hastalığından şifaya kavuşur” tavsiyesinden faydalanılmalıdır. Hacamat yaptıran, bir saat içinde yemek yememeli, tuzlu ve ekşi gıdalardan uzak durmalıdır. Bu uygulama İnşâallah sağlıklı bir hayata ve daha başka faydalara vesile olacaktır.

KETEN TOHUMU: Yarım bardak soğuk içme suyuna, bir tatlı kaşığı miktarı, toz halindeki keten tohumu konarak, kısa bir süre bekletildikten sonra üzerine 1-2 yemek kaşığı miktarı gül suyu ilâve edildikten sonra içilirse, hararetin düşmesine ve midedeki yanma hissini gidermeye vesile olur. Keten tohumu, sirke ile karıştırılarak iltihaplı şişkinlik ve apselere sürülürse, şiş ve ağrının giderilmesine vesile olur.

SAĞLICAKLA KALIN.