"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mü’min hiçbir zaman yalnız değildir

Harun SÖZLER
15 Eylül 2025, Pazartesi
Yalnızlık, çağımızın manevî vebasıdır. Ruhları sessizce çürüten, kalpleri boşluğa savuran görünmez bir hastalık…

İnsan, kalabalıklar içinde bile kendini yapayalnız hissedebilir. Bu hissiyat zamanla içten içe bir çöküşe, zihin dağılmalarına ve ruh karanlıklarına yol açar. Depresyon ve anksiyete gibi çağın yaygın ruh hastalıklarının temelinde çoğu kez işte bu derin yalnızlık hissi yatar.

Yalnız kalan insan, iç dünyasını besleyemez hâle gelirse, oluşan boşluk çoğu zaman nefsin arzularıyla, modern hayatın yapay tatminleriyle veya şeytanın sinsi vesveseleriyle dolar. Bu durum, insanın manevî dengesini altüst eder. Özellikle kişi kendisini “görülmüyor, duyulmuyor ve anlaşılmıyor” hissettiğinde, dış dünya giderek silinir; yerini iç sesler, karanlık düşünceler ve derin bir çöküş alır. İşte o anda nefsin hevâsı ve şeytanın vesvesesi devreye girer.

Oysa ki dinini bilen bir mü'min için böyle bir yalnızlık kapısının aralanması dahi mümkün değildir. Kur’ân,  “İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder?”¹ gibi pek çok ayetle insanın sahipsiz ve başıboş olmadığını açıkça bildirir:

Bu ayetler sadece yalnızlığı reddetmez; aynı zamanda Rabbimizin bizi her an gördüğünü, bildiğini ve sahiplendiğini de vurgular. Allah Teâlâ hiçbir kulunu boşlukta bırakmaz. Lâkin biz zaman zaman gaflete düşeriz. Peki neden bize şah damarımızdan daha yakın² olan Rabbimizi hissedemiyoruz?

Bunun en büyük sebeplerinden biri, Allah’ın varlığını hayatımızın her anında hissedemeyişimizdir. O’nu yalnızca ibadet vakitlerinde hatırlıyor, günün geri kalan kısmında âdeta unutuyoruz. Hâlbuki giyim-kuşamdan yeme içme âdâbına, eşimizle olan muhabbetten çocuk terbiyesine, sosyal faaliyetlerden iş hayatımıza kadar, hayatın her alanına Allah’ın sevdiği ahlâkı ve Onun (cc) şeriatının hükümlerini mezc etmeliyiz. Rabbimizi ancak bu şekilde her anımızda daha derinden hissedebiliriz. Ve işte o zaman yalnız olmadığımızı da tüm benliğimizle idrak ederiz.

Beş vakit namazın sonunda, alelacele edilen birkaç cümlelik ezber duaların dışında gün içinde Rabbimizle kaç kez hasbihâl ediyor, gönlümüzü O’na açıyoruz? Derdimizi O’na ne kadar anlatıyoruz? İbadet kavramının içine hapsolmuş bir Allah inancı, ibadetin dışındaki zamanlarda yokmuş gibi hissettirmiyor mu zaten?

Evet, Allah’a iman ediyoruz. Müslümanız. Lakin hayatlarımızda Allah varmış gibi değil, (hâşâ) yokmuş  gibi yaşıyoruz. İşte bu yüzden, manevî boşluklarımız artıyor, ruhlarımız daralıyor ve büyük bir kısmımız psikolojik destek alıyor. Çünkü kalbimize doğrudan dokunacak yegâne kudretle hasbihâl etmeyi unutuyoruz. İnsan, yalnızlıkla ve manevî boşlukla boğuşurken, en hakikî sığınak Rabbimizin lütfu ve rahmetidir.    

 "İman, hem nurdur hem kuvvettir. Evet, hakikî imanı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir ve imanın kuvvetine göre hâdisatın tazyikatından kurtulabilir".3

Bediüzzaman’ın da işaret ettiği gibi, iman kalpte nur olduğu sürece, ne yalnızlık ne korku ne de yılgınlık ruhumuzu kaplayamaz. Çünkü o nur, “kâinatın en büyük hakikati”dir ve insanı her karanlıktan çıkaran yegâne güçtür.

Bu yüzden, çağımızın manevî vebası olan yalnızlıkla mücadele etmenin en sağlam yolu, Allah’ı sadece ibadet anlarında değil, hayatımızın her anında yanımızda hissetmek, (yaşamak), O’nunla hemhâl olmaktır. Kalbimizi, aklımızı ve hayatımızın tüm sahalarını Allah’ın hükümleriyle doldurmaktır.

Unutmayalım ki, Allah’ın rahmeti geniştir ve O, samimiyetle O’na yönelenleri asla boş çevirmeyecektir. Rabbimize her daim gönül kapılarımızı açalım, hasbihâl edelim; zira gerçek dost ve sığınak ancak O’dur

Dipnotlar; 

1- Kıyamet Suresi: 36.

2- Kaf Suresi: 16.

3- Sözler, 23. Söz, 3. Nokta.

Okunma Sayısı: 157
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı

    En Çok Okunanlar