İkinci ziyaretimizi Saadet Partisi’ne yaptık. Ziyaret heyetimizde Fuat Yapalak, Süleyman Demir, Said Özen, Sadullah Özen, Mustafa Başkarcı, Aytekin Coşkun ve Adem Başkaya vardı. 

SP İstanbul İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı ve Teşkilât Başkanı Tuğrul Bey heyetimizi sıcak ve samimî bir ilgiyle karşıladı.  

“Yeni Asya olarak demokrasinin vazgeçilmez unsurları ve milletin temsilcileri olan siyasî partilerle diyaloglarımızı arttırmak düşüncesinde olduğumuzu” ifade ettik. “Peygamberimiz (asm) ve dört halife devrindeki meşveret ve şûrâda olduğu gibi hak, hukuk ve temsili esası alan demokrasi ve parlamenter sistemin bizim öncelikli prensiplerimizden olduğunu” da ilâve ettik. 

Ayrıca “Saadet Partisi’nin demokrasinin ve parlamenter sistemin inşasında ve halkın maruz kaldığı sıkıntıların aşılmasında gösterdiği gayreti ve millet ittifakındaki rolünü takdir ettiğimizi” de ifade ettik.  

İl Başkanı Yazıcı konuşmasında “Nefret söylemleriyle kamplara ayrılmak istenen Türkiye’yi Millet İttifakıyla rahatlattıklarını” hatırlattı. “İslâm’ın ve mukaddes değerlerimizin kimsenin tekelinde olmadığı Millet İttifakı ile daha net olarak ortaya çıktığını” ifade etti. Ayrıca “CHP’nin halkın değerlerine saygılı hale gelmesi ve gerilimden beslenenlere malzeme vermemeleri bu ittifakın en önemli esaslarından birisidir ve memleket için önemli bir kazançtır” diye konuşmasını sürdürdü. 

“İslâm dünyasının özellikle Ortadoğu’nun son on beş-yirmi yılda, Büyük Ortadoğu Projesi gibi politikalarla yangın yerine çevrildiğini mevcut iktidarın bu hususta önemli hataları olduğunu” ifade ettik. “İçerideki yanlış ekonomik kararların, suiistimallerin faturasının halka yüklendiği gibi hususlara” da dikkat çektik. 

İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı, “Maalesef hatalar ve tavizler ‘One minute’ söylemiyle kapatılmaya çalışıldı” diyerek dış politikadaki önemli hususlara dikkat çekti.  

“Siyasal İslâm zehirli bir torba haline getirildi” diyerek önemli tesbitlerde bulundu. “Liyakatsizlik, suiistimal, beceriksizlik ve tavizler İslâm dinine ve ‘nas’lara yüklendi. Dindar olduğunu iddia eden yöneticilerin bu hataları sebebiyle halk özellikle gençler İslâm dininden uzaklaştı. Kırk elli yıllık birikimler heba edildi.” diyerek önemli bir probleme dikkat çekti. 

Yine arkadaşlarımız “Bediüzzaman Hazretleri’nin İslâm dininin, siyasete ve dünyevî makamlara alet edilmemesi prensibini hatırlatarak bu hususta aynı fikirlere sahip olduğumuzu” ifade ettiler. 

Başkan Yazıcı. “Üniversite yıllarından itibaren bu dâvâya gönül verdiğini gençlik teşkilâtlarında vazife alarak millî ve manevî değerlere Saadet çizgisinde hizmet ettiğini ve bizleri tanıdığını” ifade etti. “Saadet Partisi gençlik kolları olarak okuduğu üniversitede yüksek katılımlı “Barla’da Diriliş” programı tertip ettiğini” de bir anekdot olarak sözlerine ekledi. 

Daha sonra kendisine Yeni Asya Gazetesi, Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur’un Medyadaki Dili, İslâm ve demokrasi ve Divan-ı Harb-i Örfi kitaplarını hediye ettik. Karşılıklı teşekkürlerle “tekrar görüşmek” dilekleriyle ayrıldık.