"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nur Hadimleri’nin mükellefiyetleri

Hüseyin GÜLTEKİN
28 Ekim 2019, Pazartesi 00:02
Nur Hadimleri için Üstad Bediüzzaman’ın meslek ve meşrebine sahip olmak, onunla amel etmek, daha da önemlisi onu olduğu gibi dışarıya yansıtmak önemli bir mükellefiyet hatta bir mecburiyet olsa gerek.

Yanlış anlayışlara kapı aralayacak, hatalı tavır ve tercihlere sebep olacak hal ve davranışlardan, söz ve beyanlardan kaçınmak da Nur hadimleri açısından diğer önemli bir mükellefiyettir.

Bu meyanda her Nur Talebesi öncelikle kendisi yanlış yollara, çıkmaz sokaklara sapmamak için Nur Külliyatını anlamak için bolca okuyarak, oradaki hak ve hakikatları, ölçü ve düsturları öğrenmeli daha da önemlisi öğrendikten sonra da onlarla amel etmeyi prensip edinmeli.

Okumadan, öğrenmeden, Zübeyir Ağabeyin ifadesiyle ”satırdan değil, sadırdan” kulaktan duyma yanlış, yarım yamalak bilgi kırıntılarıyla serd-i kelâmda bulunup, o şekilde amel ederek duruş ve tavırlarda bulunmak Nur hadimlerinin sergileyecekleri hal ve tercihler olmamalı, olamaz.

Üstadın dile getirmediği bir sözü söylemiş gibi göstermek veya açıkça net olarak söylediği bir söz ve beyanı kamufle etmek, ya da manayı değiştirecek kelimeleri çıkarmak veya ilâve ve eklemelerde bulunmak suretiyle bilerek veya bilmeyerek tahrifatlarda bulunmak beraberinde manevî mesuliyetleri getireceğinden hiçbir Nur Talebesinin böyle bir vebali göze alması düşünülemez. 

Nur Külliyatı’nın hiçbir yerinde anlaşılmayacak veya kafa karışıklıklarına sebep olacak herhangi bir muğlaklık yoktur. Bediüzzaman her seviyedeki insanların kolayca anlayabilmeleri için teşbih ve temsillerle, açık net ve berrak ifade tarzlarıyla en zor, en muğlak mevzuları insanların kolayca anlayıp, istifadelerine sunmuştur. 

Vefatına kadar Üstad’ın her zaman siyasî tavır ve tercihini açıkça Ahrarların devamı olan Demokrat siyasî kadrolardan yana kullandığını Nurların ötesinde dost düşman bütün dünya biliyor. Bu siyasî tercih ve tavrının sebep ve sonuçlarını başta Kastamonu ve Emirdağ’ı Lâhikaları olmak üzere Nur Külliyatı’nın muhtelif eserlerinde defaatle nazarlara verdiğini okuyan, bilen hiçbir hadimin Üstadın bu tavsiye ve ikazlarını dikkate almadan farklı siyasî tercihlerde bulunması kabul edilemez. 

Üstadın; “her bir eser bir Said’dir” “her eserin kendi sahasında riyaseti var..” mesajlarını dikkate almadan, Nur Külliyatı’nın bir bütün olduğunu görmezden gelerek, yalnız imanî mevzuları kabullenip, içtimaî, siyasî mevzularla ilgili tegayyür ve tebdil edilemez ölçü ve tavsiyelerini kulak ardı edip, Risalelerdeki ölçü ve prensiplerle örtüşmeyen siyasî tavır ve tercihlerde bulunmak Nur Talebelerinin isabetli tercih ve duruşları olamaz.      

Her bir askerî veya sivil darbe sonrasında veya iktidar döneminde kafa karışıklıklarına girerek, Üstadın çağlara ışık tutan değişmez o ölçü ve prensiplerini bir kenara koyarak siyasilerin cerbezeli nutuklarına aldanarak, esen geçici yellere kapılıp yön değiştirmek, her defasında konjonktüre göre durmadan kulvar değiştirerek yola devam ediyorum zehabına kapılmak, Nur Hadimlerinin tavır ve tercihleri olamaz ve olmamalı. Ayrıca Nurculuk adına böyle yanlış tercih ve tavırların manevî mesuliyeti mucip olduğunu da bilmekte fayda var.             

Okunma Sayısı: 1454
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı