Hastayı bir müddet dinleyen psikolog, “derdinin çaresi oldukça kolay” diye karşılık verir: “Bu gece Büyük Palyaço Pagliacci’nin gösterisi var. Hemen git, kendine bir bilet al ve onu izle. Bu gösteri moralini düzeltecektir.”

Buhranlı hasta gözyaşlarını tutamaz ve psikoloğa şöyle der: “Ama doktor, ben Pagliacci’yim…”

Bugünkü yazımız palyaçoların gözyaşları hakkında:

Malumunuz, TİP Milletvekili Can Atalay, Gezi Parkı davasında mahkum edilmiş, mahkumiyet kararı Yargıtay tarafından onanmıştı. 

Yargıtay’ın onama kararı üzerine Atalay, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuş, AYM ise ihlal kararı vererek, Atalay’ın tahliye edilmesine ve yeniden yargılanmasına hükmetmişti.

AYM’nin ihlal kararını tanımayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi, AYM’nin ikinci ihlal kararına da kafa tutunca, gözler TBMM’ye çevrilmişti. 

Bilindiği üzere bir milletvekili hakkında seçilmeye engel bir suçtan verilen ve kesinleşen mahkeme kararı, Meclis Genel Kurulunda okununca milletvekilliği düşüyor.

Aklıselim, TBMM’den, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin ettiği haltı temizlemesini beklerken, Meclis Başkanlık Makamı, adeta yangından mal kaçırırcasına Atalay hakkındaki tezkereyi okudu ve böylece Atalay’ın vekilliği düşmüş oldu.

Anayasa Mahkemesi iki kez hak ihlali kararı vermişken, Atalay’ın vekilliğini düşüren ve tarihe geçen Meclisi şevke getiren isim ise Devlet Bahçeli’ymiş.

İddiaya göre Bahçeli; Atalay hakkındaki ilk karardan hemen sonra kararın okunması ve Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesini istemiş. Ancak Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş “meselenin suhuletle çözülmesini istediğinden” okumaya yanaşmamış.

Yargıtay, AYM’nin kararını ikinci kez tanımayınca kaçacak yeri kalmayan Kurtulmuş, bu kere “ben okumam, siz kime okutursanız okutun” demiş.  

“Kararı kim okur, kim okur” derken, Bekir Bozdağ, “benim okumam iyidir ben okurum” diyerek bir adım öne çıkmış ve “hazır Numan Kurtulmuş da yurtdışındayken şu işi aradan çıkaralım” demiş. 

Netice itibarıyla Bozdağ’ın tezkereyi okumasıyla Atalay’ın vekilliği düşmüş oldu. Muhalefet milletvekilleri Bozdağ’a anayasa kitapçığı fırlatıp, mecliste protesto gösterilerinde bulunsalar da beş para fayda etmedi. 

Kararı değerlendiren TİP Meclis üyesi Av. Özgür Urfa ise Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili olarak AYM’ye başvuracaklarını söyledi. 

Can Atalay dosyasında bugüne kadar zaten iki kez ihlal kararı veren AYM, dosya bir kere daha önüne geldiğinde, gözyaşları içinde, “Ama doktor, ben Pagliacci’yim…” diyecek gibi duruyor. 

Herkes ondan medet umarken, verdiği kararlar muktedirler tarafından tanınmayan ve bu yüzden bunalıma giren Pagliacci hükmündeki AYM’nin gidecek tek bir yeri kaldı: Sinan Çetin’le Film Gibi programı.

O kapı açılır ve bir gün hukuk içeri girer mi dersiniz?

Dıı rıııı rı-rı - Dıı rıııı rı-rı…