"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Beraat kararıyla boşa çıkan “delil”ler

Kâzım GÜLEÇYÜZ
16 Şubat 2024, Cuma
“Terör örgütü propagandası” iddiasıyla yargılandığımız davanın önceki safahatında verilen ve iki defa istinaftan dönen mahkûmiyet kararında gösterilen “delil”lerden bazıları şunlardı:

15 Temmuz Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek’in “15 Temmuz’da darbe yapmasaydılar 2-3 yıl sonra darbeye gerek kalmadan devleti ele geçireceklerdi” sözünü aktarıp, “O zaman niye darbe yaptılar?” diye sormamız.

Ve şu tweetlerimiz:

“Balyozcu ‘Eğer bu darbe (15 Temmuz) öne alınmasaydı 6 yıl sonra TSK’da f.ö.’cü olmayan general kalmayacaktı’ diyor. Eğer öyle idiyse bu hedefe varmak için 40 yıldır çalıştığı söylenen örgüt niye 6 yıl daha beklemeyip darbe yapma ve herşeyi berbat etme saçmalığına tevessül etti?!” 

“15 Temmuz hesaplaşmasının darbe ve terörle hiçbir alâkası olmayan masumların kıyımına dönüştürülmesini hiçbir vicdan sahibi kabul edemez.” 

Keza “Böyle hukuk devleti olur mu?” başlığıyla yayınlanan 16.12.2014 tarihli köşe yazımızdaki şu cümleler:

“Kendinize yapılmak istendiğini iddia ettiğiniz darbenin misillemesini bir yıl sonra medyaya darbeyle yapmaya kalkarsanız komik olursunuz... Gazetecilerin akıl dışı şüphelere dayalı ithamlarla görev yerlerinden alınıp gözaltı için emniyete götürülmesi, ülke için yeni bir utançtır... 

“Hakkında gözaltı kararı verilenlere isnad edilen suçların aynı açıklamada silahlı terör örgütü kurmak, yönetmek, üyesi olmak, örgüt kapsamında sahtecilik, iftira olarak sıralanması daha ilk bakışta hukuk ciddiyetiyle örtüşmeyen son derece tuhaf bir tablo ile karşı karşıya olunduğu izlenimi bırakmıyor mu?

“Yarım asırlık yazı hayatında dinî konulardan başka birşey yazmayan Ahmet Şahin gibi kalemler mi devletin egemenliğini ele geçirmek için silahlı terör örgütü kuracak, yönetecek, üyesi olacak?!” 

Mahkûmiyet kararında bu ifadeler “silahlı terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek ve övecek, aynı zamanda bu yöntemlere başvuruyu teşvik edecek şekilde propagandasını yapmak” olarak değerlendirilip, “paylaşılan tweet, söz, yazı ve görsellerin açık somut ve yakın tehlike olduğu” iddia edilmişti.

Ama istinaf bu “delil” ve gerekçeleri yeterli bulmadı ve kararı esastan bozdu. Mahkeme de son duruşmada verdiği beraat kararıyla bunların geçersizliğini kabul etmiş oldu.

(Birlikte yargılandığımız İbrahim Özdabak’ın “suç delili” olarak gösterilen karikatürlerinden bazı ilginç örnekleri de yarın aktaralım.)

Okunma Sayısı: 4006
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa

    16.2.2024 23:39:19

    Bu beraatiniz bu günkü şartlarda çok büyük bir başarıdır.. Yeni Asya camiasının bayrak hedefe asmasidir..Rabbım yeni başarılar,güzel hizmetler bahşeylesin

  • hocabeyli

    16.2.2024 12:02:27

    Sizlerin davası malesef ülkemizin içinde bulunduğu durumu özetliyor. Yıllardır birilerinin siyasi ikbali için güzel ülkemizi ve milyonlarca masum insanımızı heder ettiler. Allahım ülkemin masum güzel insanlarına yardım etsin tüm zalimlerdende en kısa zamanda hesap sorsun.

  • Savaş

    16.2.2024 11:28:30

    Allah'ın kanunlarında değişiklik göremezsin. Sonları istidraç. Allah hidayet versin. Saygılar sunarım.

  • Yılmaz Yılmamış

    16.2.2024 10:16:25

    :) Çok orjinal bir yazı olmuş bugün. Tebrikler

  • Kenan

    16.2.2024 08:41:07

    Ne ülke ama.Neyse ki üç beş insaflı hakim savcı varmış

  • Erhan

    16.2.2024 00:32:06

    Çok masum ve haklı sorular. Bu sorulara ekleyecek belki en az yüz cevapsız ve cevap verilmekten kaçınan sorular var. Biz ülke ve zulmü alkışlayan halk olarak bu vebalın altından kalkamayız, asla iflah olmayacağız? Dikkat buyrun yudum yudum işkence ile çöküp darmadağın oluyoruz. Ne hak, ne hukuk, ne Adalet, Ne sağlık, ne huzur, ne mutluluk, ne ekonomi, ne tahkiki iman, hiçbir şey kalmadı. Depremler, seller, maden kazaları, trafik kazaları, toplu ölümler, halen ders çıkarmıyoruz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı