"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Derin vesayet nasıl hortlatıldı?

Kâzım GÜLEÇYÜZ
11 Haziran 2024, Salı
Emekli askerî hâkim Dr. Ümit Kardaş artigercek.com’da yayınlanan son yazısında AKP’nin nereden nereye geldiğini anlatmış. Bizim değerlendirmemizle de örtüşen yorumlarının özetini paylaşalım:

AKP yola çıkarken programında, rejimin 1982 darbe anayasası ve mevzuatı ile tahkim edilmiş ideolojisi ve uygulamalarını eleştirerek, demokratikleşme, hukukun üstünlüğü, hak ve özgürlüklerin genişletilmesi, sorunlara milliyetçilik ekseni dışından bakarak çözme vaadlerinde bulunuyordu.

Meşruiyetini dış dinamik olarak AB ile yapılan müzakereler sonucu üyelik hedefi üzerinden alıyor, ülkenin değişim gücü olarak iç dinamiğini temsil eden liberal, demokrat kesimlerin entelektüel gücüne dayanarak yol alıyordu. Rejimin ideolojisini endoktrine eden askerî vesayetin öncülüğündeki yapılanmayla mücadele kaçınılmazdı. Askerî vesayetin kırmızı çizgileri içinde hiçbir sorunu çözme ve toplumsal-siyasî barışı sağlama imkânı yoktu.

2011’e kadar bu mücadelenin içinden gelen AKP bu tarihten sonra devletin kadim çizgisine doğru değişmeye başladı. Artık AKP, Erdoğan’ın kişisel ikbaline ve tek yetkili olma hedefine göre yönünü değiştirecekti. 

Kuşkusuz bunun yolu demokratikleşmeden, özgürlükten, hukuktan, Kürt meselesini demokratik talepler çerçevesinde uzlaşarak çözmekten değil, devletin kırılmaz çekirdeğine ve onun yıkılmaz ideolojisine yanaşmaktan geçecekti.

17-25 Aralık 2013 yolsuzluk ve rüşvet operasyonu bu süreci hızlandırdı. İlk on yıl birlikte hareket eden Gülen Cemaati ile yollar keskin bir şekilde ayrılacak, sarsılan Başbakan “Denize düşen yılana sarılır” misali bir dönem partisini kapatmaya çalışan rejimin derin yapılanmasıyla anlaşacaktı.

Bu işbirliği Türkiye’nin yeniden geriye, eski haline rücu etmesinin başlangıcı olacaktı. Ülke için en olumsuz senaryo gerçekleşmişti. Cemaatin polisini ve yargısını Erdoğan’ın üstüne salan derin yapılanma başarılı olmuştu.

Erdoğan’ı en sert şekilde eleştiren Bahçeli, AKP ve Erdoğan’ın başına kayyım tayin edilerek vesayet rejimi siyasetin içindeki unsurlarla tekrar rejimi kontrolü altına aldı. Denetlenemez tek adam rejiminin yolları döşenerek Erdoğan’ın başkan yapılması, aslında vesayetin aktörlerinin denetlenemez hale gelmesine neden olmuş durumda.

Bu koalisyon sonucu diplomasiden uzak güce ve yayılmacılığa dayalı bir dış politika izlenirken, iç güvenlik ve yargı hukuk zemininden kaydırılarak hak ve özgürlükler kıskaç altına alındı. Vesayetin kırmızı çizgileri siyaseti sorun çözen bir kurum olmaktan çıkardı, parlamentoyu işlevsiz hale getirdi...

Okunma Sayısı: 2663
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ferhat ardıç

    11.6.2024 15:53:03

    Her şey kalitesiz oldu boş ne kadar iş varsa insanlar onla ilgileniyor kıymetli işler alıcı bulamıyor

  • Özkan

    11.6.2024 09:23:53

    Çok doğru bir yorum olmuş peki nereye kadar gider vesayet :milleti ekonomik anlamda doyuramadıkları yere kadar gider zaman vesayeti kaldıramıyor bunun için teknolojiye dua edelim

  • Hüseyin İlhan

    11.6.2024 08:58:07

    Erdoğan başından beri samimi mi idi,hayır. Mesela seçim mitinglerinde ekonomik olarak vatandaşın perişan olduğunu söyleyerek oy devşiren birinin ilk icraatı geriye döneük cebren,ve tehdit ile para toplamak için çıkardığı 'Matrah arttırımı,ile esasen sözlerinde samimiyet,doğruluk ve dürüstlüğün olmadığına kesin,kat'i delillerden biridir. Keza yine dini istismar eden bu zatın ABD'de siyonist kuruluşların YAHUDİ CESARET ÖDÜLÜ ,verdiği toplantıda'İsrail'in terörisme karşı verdiği mücadeleyi destekliyoruz,derken İsrail'in tüm dünyada teröristlere silah sattığını,terörizmi desteklediğini ve İsrail2in terörist olarak Filistinli dindaşlarımızı gördüğünü bilmemesi mümkün mü.

  • Cahit özpınar

    11.6.2024 07:42:47

    Sizi kutlarım sayın Müdürüm. Yazınız çok etkili ve çok güncel. Dertlerimize derman oluyorsunuz.. Ülkemize hakiki güzel günlerin geleceğinden çok ümitvârım.Selâmlar, başarılar.

  • Abdülhamid Han

    11.6.2024 07:38:42

    Derin vesayet (siyonizm) Osmanlı İmparatorluğunun devlet nizamını ortadan kaldıran münafıklar eliyle atıldı. Günümüzdeki son sürüm versiyonu?

  • Oğuz Yiğiter

    11.6.2024 05:32:47

    15-20 temmuz tek adam rejiminin kodlarını deşifre eden önemli bir yazı. Bahçeli'deki keskin değişiklik iktidara "kayyım rolü" ile en kritik dönemeçlerde ayar verir durumu ve Perinçek'in de yalanlanmayan; "2014'den sonra devlet millî güçlerin eline geçti" sözü pazılı tamamlayan ayrıntılar...

  • Zeynep Taştekin

    11.6.2024 00:59:54

    Son cümlemiz olmamış. Türkiye zaten olması gereken yerlerde olmaya çalışıyor. Bu yayılmacılık değildir. Geç kalınmış ve hatta daha da takviye edilmesi gereken hamlelerdir. Zaten gazetemizde Muhammet bey ve Aytekin hoca bu dış politika konularını olumlu bir bakış açısıyla ele almaktadırlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı