"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Dindar nesiller” ve Atatürkçülük

Kâzım GÜLEÇYÜZ
20 Ağustos 2024, Salı
Erdoğan’ın “Dindar nesiller yetiştireceğiz” sözü tartışılırken, laikçiler, liberaller ve AKP muhalifi “İslamcı”lar farklı noktalardan bu beyanı topa tutmuşlardı.

Laikçiler klasik söylemlerini bir kez daha tekrarlayıp, “Dindarlığı ölçen bir cihaz var mı?” ve “Önceki nesiller dinsiz miydi? diye sordular.

Aralarında bazı nüanslar olsa da temelde onlarla aynı düzlemde yer alan milliyetçilerin tepkisi daha sertti: “Tayyiban mı yetiştireceksiniz?”

Bu tepkiler, “dindarlık” kelimesinin hele Türkiye siyasetinde “dincilik” şeklinde çarpıtılmaya ne kadar müsait olduğunun örnekleri. 

O dincilik ki, AKP kırmızı çizgi ilân ederek reddettiğini defalarca deklare etmişti. Ama “dindarlık” diyor, “dincilik” diye algılanıyor.

AKP karşıtı “İslamcı”ların bir bölümü, “Zinayı serbest bırakarak mı dindar gençlik yetiştireceksiniz?” tepkisi verirken, bir kısmı da bu partinin iktidarında iyice hızlanan “mücahitlikten müteahhitliğe dönüşüm” sürecine ve kapitalist sistemin sınır tanımayan işgaline vurgu yaptılar.

Bu bağlamda seslendirilen “Asıl mesele gençlerin dindarlaşması mı, yoksa dindarların sekülerleşmesi mi?” suali bizim de öteden beri ısrarla üzerinde durduğumuz bir hususun ifadesi: Dindarların iktidarında yaşanan manevî erozyon, dünyevîleşme, dindarlığın içinin boşalması.

Bu arada muhalefeti “Atatürk’ün ideallerinin istismarını yapmak”la suçlayan AKP lideri, “O ideallerin asıl takipçisi biziz” mesajı verdi.

Dersim’den 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat’a, Kürt meselesinden faili meçhullere, edilgen dış politikadan kötü ekonomiye, derin yapılardan, çetelerden, mafyatik örgütlenmelerden bürokratik oligarşiye... ne kadar olumsuzluk varsa hepsinin altında İttihad ve Terakkî zihniyetinin yattığını söylerken, M. Kemal’in şiddetle karşı çıkıp bizzat mücadele ettiğini söylediği bu zihniyetin, onun ölümünden sonra yeniden hayat ve iktidar fırsatı bulduğunu ve Türkiye’ye yeni faturalar ödetmeye devam ettiğini anlattı.

Oysa İttihad ve Terakkî’nin bozuk kısmı ile başlayan olumsuzlukların, bilâhare 30’lu yıllardaki tek adam rejimi ve onun günümüzdeki güncel versiyonu ile daha ileri boyutlarda katmerlenerek devam ettiği de bir vakıa...

Okunma Sayısı: 2827
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Doğukan Pamir

    20.8.2024 17:18:50

    Yıllardır seküler kesim nurcuları ortadan kaldırmak için, siyasal islamcılar ise münafıkane çabalarıyla nurcuları toptan siyasal islamlaştırmak için büyük bir çaba içindedir....seküler kesim başaramadı, amma üzülerek belirteyim ki ikinci gurubun münafıkane olan çabası meyve verdi hem de fazlasıyla... Hem de siyasallaşan çakma nurcular eski siyasal islamcıları çok geri bıraktı...

  • İpek

    20.8.2024 15:12:17

    Akp kendisinden olmayan herkese düşmanlık yapıyor malesef halkı kutuplaştırdığını düşünüyorum bunun sosyal ve kültürel etkilerini malesef tüm toplum olarak ödüyoruz....

  • Osman Yıldirim

    20.8.2024 00:29:26

    Tüm bunlar yaşanırken dindarlar,tarikatlar ve de bazı Nurcular halen bu iktidara desteklerini sürdürmekte ve ülkede olup biten bu olumsuzlukları görmemeye devam etmekteler. Özellikle müdakkik olduklarını sandığımız nurcu guruplar halen bu olumsuzlukları görmemeyi sürdürmeleri bir türlü anlam vermemekteyiz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı