"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ömer bin Abdülaziz’in barış siyaseti

Kâzım GÜLEÇYÜZ
02 Şubat 2025, Pazar
Said Nursî ve Risale-i Nur hakkındaki çalışmalarıyla da bilinen Iraklı tarihçi ve fikir adamı Dr. Imadüddin Halil’in Türkçeye çevrilen eserlerinden biri “Ömer bin Abdülaziz Dönemi ve İslâm İnkılabı” adını taşıyor.

On Dokuzuncu Mektup’ta “harikulâde bir zühd-i kalbî”ye sahip olması yönünden Dört Halife ve Mehdi-i Abbasî ile birlikte zikredilen (Mektubat, s. 172.) ve adaletiyle de şöhret bulan bu büyük halifeyle ilgili kitaptan bazı anekdotlar:

“Emevi tarihinin karanlık sayfaları arasında bir yıldız gibi parladığı için Ömer’den ‘Beşinci Raşid Halife’ olarak bahsedilir. Haricîlere karşı izlediği siyaset bugün için bile ileri bir düzeydir. O dönemde İslâm diyarında Haricîler terör estiriyordu. Binlerce insan ölmüş, huzur ve güven ortamı bozulmuş, halk için harcanması gereken devlet hazinesi iflâsın eşiğine gelmişti.

“Halife Ömer muhalifinin diyaloğa hazır olduğuna inandığı sürece silâha başvurmaya gerek görmüyordu. Asilerin gerekçelerini onlarla müzakere ediyor, adalete aykırı bir uygulama var ise, kaldırmaktan geri durmuyordu. Bir defasında Haricîler Ömer’le tartışmaya gelmişlerdi. Ömer’in etrafındakiler onun yumuşak tutumunu değiştirip sertlikle muamele etmesini istemişlerdi. Bu teklifi reddeden ve yapıcı tutumunu sürdüren Ömer, müzakere sonucunda Haricîler ile sulh olmuştu. Anlaşmadan sonra Halife Ömer yanındaki dostuna şöyle demişti: ‘Bir arkadaşını dağlamadan tedavi edebiliyorsan, sakın ola ki dağlamaya başvurmayasın.’ 

“Ömer kılıç ve demiri değil, ümmetin arasında bilgelik ve güzel öğüdü bayraklaştırmak istiyordu. Barışçı siyaset ve engin görüşüyle muhtelif kitleleri ve fırkaları umumî değerler etrafında bütünleştirmiş, böylelikle ümmet enerjisinin iç çekişmelerde tükenmesini engellemişti. 

“Ömer’in siyaseti, Müslüman ya da gayr-i müslim olsun, ‘Darü’l-İslam’da yaşayan herkes için adalet, sosyal ve ekonomik eşitliğin zirvesini simgeliyordu. Fırat havzasındaki Haricîler, ‘Şevzeb’ diye bilinen bir Haricînin komutasında isyan etmişlerdi. Irak Valisine gönderdiği mektubunda şöyle demişti: ‘Kan dökmedikçe veya dünyayı fesada vermedikçe onlara karşı kuvvete başvurmayasın. Fesat ve kan dökmeye yönelirlerse onları önle.’ 

“Ömer bin Abdülaziz Haricîlerin kan dökmedikleri sürece, ‘Darü’l-İslam’ın bütünlüğü içerisinde, istedikleri yerde istedikleri şekilde yaşamalarına izin vermişti.” 

Günümüzde de Türkiye’nin ve İslâm dünyasının en büyük ihtiyacı bu yapıcı yaklaşım değil mi?

Okunma Sayısı: 2745
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Kemal Ömer Reis

    2.2.2025 23:50:45

    Sayın Kazım bey eğer hakkaniyetli bir yazarsanız gülencilerin haklarını savunduğunuz kadar gülencilerin mağdur ettiklerinin haklarını da savununursunuz. Çalınan sorularla mağdur olanların hakları hak değil mi?

  • Kemal Ömer Reis

    2.2.2025 23:49:09

    Gülen çaldırdığı soruların hesabıyla gitti. Geride kalanlar çalınan soruların hesabını versinler. Mağdur ettikleri ile helalleşsinler. Barış ondan sonra kendi kendine gelir. Helalleşme olmadan barış gelir mi?

  • Raşit örenel

    2.2.2025 18:49:27

    Risale-i Nurları okuyup anlayan biri olarak Emevileri olması gereken yere koymuşsunuz. Risale-i Nurları okuyup anlamayanlar, ne bu husustaki ne de başka husustaki görüşlerinizin Risale-i Nurlara neden uygun olduğunu anlayamazlar. Siyasal İslam kafasına sahip bazıları kendi hayallerindeki bir kıyafeti Risale-i Nurlara ve Üstada giydirmeye çalıştıkları için sizin bu gibi yaklaşımlarınızı kendi kafalarındaki Nurlara uygun bulamıyorlar. Olsun siz hakiki Risale-i Nurlara göre Kuranın bize buz asırdaki mesajına uygun devam ediniz, Allah razı olsun.

  • Abdullah

    2.2.2025 15:09:55

    Üstad'ımızın şu tespitleri ve verdiği hü küm hiç unutulmasın.Yoksa yanılgılara düşmek, haksız hüküm vermek ve tarihen o müslümanlara haksızlık yap mak kaçınılmaz olur.Üstad'ın sözleri " Amma millet-i İslam,üçyüz seneye kadar mümtaz(ayrıcalıklı,seçkin) ve serfiraz(benzerlerinden üstün olan, başta gelen seçkin) ve 500 seneye kadar filcümle( hepsi, bütünü) mazhar-ı kemaldir." Muhakemat, 8 nci muladde me.Ayrıca Risale'de Hz.Muaviye diye geçiyor.Hz'reti Ünvanını Üstad'ımız kullanmış.Emevilerin tarihi hataları var. Ama Üstad'ımız emevi zamanını islami kemâlatın hakim olduğu zaman olarak gösteriyor.Şimdi islami hakimiyet yok ve idareciler de adil idareciler değil.Mu kayese edilemez.

  • Pelin Kurukahveci

    2.2.2025 13:29:17

    Mehmet Fırat ağabey doğruyu söylemiş. Katılıyorum.

  • Mahmut Tarıf

    2.2.2025 12:02:24

    Adalet ile hüküm sürenler de zulüm ile muamele edenler unutulmuyor. Geride kalan sadanız hoş olmalı.

  • Mehmet Fırat

    2.2.2025 12:02:13

    Kırıp dökerek beraberlik olmuyor. Beraberlik önce gıybetin bitirilmesi ile başlar.

  • Hüseyin İlhan

    2.2.2025 10:30:38

    Ömer İbni Abdülaziz yaklaşık 2,5-3 yıl arasında halifelik yapmış. Bugüne kadar adalet ile idare ettiği hayır ve dualarla yad edilen mübarek acaba 23 yıl idarecilik yapmış olsaydı ne olurdu.

  • Hüseyin İlhan

    2.2.2025 08:14:48

    Allah razı olsun.Ömer İbni Abdülaziz başta islam ülke idarecileri ve sair devletlerin idarecilerine bu idari maharet,meziyet ve fikriyatı ile ders alacakalrı bir şahsiyettir. Ne yazık ki ülkemizin kamu idarecilerini yetiştiren fakültelerimizin kamu yönetimi,uluslararası ilişkiler vs. bölümleri ile hukuk fakültelerinde okutulan derslerde bu mübareğin devlet idaresi sözkonusu dahi edilimediğini görüyoruz.

  • Pelin Kurukahveci

    2.2.2025 07:40:59

    Öncelikle şu yanılgıyı tashih etmek gerek: "Emevi Devletinin karanlık sayfaları" ifadesi daha çok şiilerin bir propagandasıdır. Emevi Devletinin parlak sayfaları karanlık sayfalarından daha çoktur. Hüküm sürdükleri 90 sene boyunca İslam'ın bayrağını en ileri noktalara kadar taşıyan bir devleti yermemek daha âdil olacaktır.

  • Said Yazar

    2.2.2025 07:11:33

    Tebrikler harika bir yazı olmuş

  • Halil İbrahim Karahanp

    2.2.2025 06:15:23

    Allah razı olsun Adalet herkesin hakkı.

  • hasan

    2.2.2025 03:55:22

    Hocam Hakkaniyet Adalet ve Barışla insanlığa hizmet için aşk şevk ve gayretinizi kutluyorum .Güzel ve uygulanabilir ışık tutan Örnekleri sunmanız harika.Akıcı Youtube videolarınız da ufuk açıcı. Evde spor ve sağlıklı beslenme ile daha dinamik olunuyor .Uzun kollu gömlek daha uygun gözüküyor .Selâm ve hürmet ederim

  • Orhan Ali YILMAZ

    2.2.2025 03:19:44

    Şu "Saltanat Hilâfeti"nin, şu “müessisi” ve bânîsi bulunan, şu Hz. Muâviye'den (661-680) itibaren, ŞU “TAM” şu “37” YIL devam eden, şu "Cum'â Hutbeleri"nde, şu “mutad” hâline gelmiş/getirilmiş, belki de, şu "en meşum", şu “en tâlihsiz”, şu "Emevî Siyaseti" olan, âdeta, şu "kangrengleşmiş" şu “Serâtan” (kanser) hücresi derecesine şu “müncerr” olmuş, şu "Hz. Ali, ve de, şu onun neslinden, şu "teselsül" ile, şu "müteselsil" bulunan, şu Ehl-i Beyt" hakkındaki, şu “Mülâğene” , yani, şu “Lânet Okuma” geleneğini, şu “ref’” edip “kaldırması, şu “Hutbe Metinleri”nden bu “MÜLÂĞENE” İFADELERİ”ni, hem de, şu “tamamen” şu “çıkarmış”, şu “kaldırmış” olmasıdır…

  • Orhan Ali YILMAZ

    2.2.2025 03:19:05

    el-"Hakk", bütün “ŞU” tâdâd edilenler, sizin, şu ”bütün” şu “tâdâd” ettiğiniz şu husûslar, şu hepsi de, şu "doğru"dur; ki.. Belki, “ŞU”na, şu “ilâve”, ancak “ŞU”dur ki: Şu topu topu, şu "yalnızca", ve de, şu "sadece", şu "ÜÇ" (3) yıla, şu "ancak", şu "bâliğ" bir saltanatı bulunan (717-720) bu Zât-ı Mübârek-i şu "ÂDİL" ZÂT'ın, belki de şu en büyük "başarısı" ya da şu "tırnak içinde" şu en "radikal" icraâtı, hem de şu “SULH”a, şu “BARIŞ”a, şu “en büyük”, şu “en önemli” şu “KATKISI” ise "ŞUDUR" ki:

  • Mustafa Has

    2.2.2025 02:37:48

    İnşallah birilerine örnek olur... Allah razı olsun

  • Murat Cansız

    2.2.2025 01:38:49

    Kalemine sağlık abi

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı