"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yaşananlardan artık ders alalım ki...

Kâzım GÜLEÇYÜZ
14 Temmuz 2024, Pazar
Türkiye’nin son dönemde hayatın her alanında kendisini hissettiren bir tıkanıklık yaşaması ve bu tıkanıklığın çok boyutlu krizler şeklinde kendisini göstermesi, aynı zamanda “doğum sancısı” olarak nitelenebilecek yoğun sıkıntılara sebep oluyor.

Sancı iyiden iyiye şiddetlendi; demek ki doğum da bir hayli yakınlaştı. Temennîmiz, bu doğumun, çekilen sıkıntıları unutturacak mutlu bir başlangıca vesile olması. Esasen, Bediüzzaman’ın işaret ettiği gibi, sıkıntı ve musibetler geçmiş hata ve kusurların neticesi, ama gelecek saadetin de başlangıcı.

Gerçek şu ki, İlâhî kanun her zaman olduğu gibi bugün de hükmünü icra ediyor ve neye lâyıksak o şekilde idare olunuyoruz. Içinde debelendiğimiz her bir kriz, sonuçta kendi hatalarımızın neticesi ve tezahürü.

Bu çerçevede, bu sıkıntıları yaşamamızın en önemli sebebi, hadislerle haber verilen ahirzaman hadiselerini doğru teşhis ve tahlil noktasında başarılı olunamayışı. Bunun sebebi ise, Kur’an’ın çağa mesajını okuyup duyurmakla ve bu çerçevede ahirzamanı da bu mesajın ışığında değerlendirip gerekli ikaz ve irşadlarda bulunmakla vazifelendirilen “Çağın Müceddidi”ne kulak verilmemesi.

Bu meyanda yapılan en büyük hatalardan biri, milyonlarca insanın hem ebedî hayatını mahveden, hem de son dönemde yaşadığımız çok boyutlu krizlerde görüldüğü gibi dünyevî saadetinin de canına okuyan ahirzaman eşhasının ve zihniyetinin kimi dindarlarca hâlâ referans olarak görülmesi ve rejiminin onlar tarafından devam ettirilmesi.

Çözüm için, sıkıntıların aslî kaynağından medet umulursa, çıkış yolu bulunabilir mi?

Nitekim bu istikametteki son derece yanlış tercih ve girişimler hep ters tepti; sahiplerini çok hazin ve zelil durumlara düşürdü; ama faturası ve maliyeti onlarla sınırlı kalmadı; topyekûn dinî inkişafa zarar verirken, müstebit ve fitneci zihniyetin ömrünü uzatıp, eldeki kazanımları da heba ettirerek çok gerilere gidilmesine yol açan ağır sonuçlar getirdi.

Ümit ediyoruz ki, hiç değilse yaşanan bunca acı hadiseden sonra Çağın Müceddidinin haklılığı artık anlaşılır, başımıza gelen sıkıntı ve musibetlerden gerekli ibret dersleri çıkarılır ve ona göre hareketle yola devam edilir.

Zaten başka da bir çıkış yolu yok...

Okunma Sayısı: 3547
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Nahit Topaloğlu

    14.7.2024 09:48:49

    Kazım kardeşim, duru(gereksiz kelime barındırmayan) cümlelerle ördüğünüz makalenizi dikkat çekici imlâ hassasiyetiyle ziynetlendirmeniz, "şapka deyip" geçmeyişiniz, tebrike şâyân. Rabb'im kaleminize kuvvet versin. Bâki selam ve muhabbetler. Fî emânillah!

  • Erhan

    14.7.2024 09:30:10

    İnşallah bu sancı, Hak, hukuk, adalet demokrasi sancısıdır,

  • A.Yılmaz

    14.7.2024 00:16:18

    1. Bir özeleştiri yapmak gerekiyor: Bu işi ilk Gülen cemaati başlattı. Güya Kemalizm ile bir sorunları yokmuş gibi davrandılar. Devleti ele geçirmek için Kemalist sisteme teslim oldular. Hayır için şer yollara sapmaya gerek yoktur.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı