"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zor zamanda dik durabilmek

Kâzım GÜLEÇYÜZ
04 Ağustos 2024, Pazar
Amansız ve şiddetli baskı ve tazyiklerin yanında Nur Talebelerinin moralini bozmayı, içlerine fitne sokup birbirlerine düşmelerini ve yanı sıra dışarıdaki insanları olumsuz etkilemeyi hedefleyen kara propaganda ve algı operasyonları, Üstadın sağlığında da hiç eksik olmamış.

Ama Üstad bunlara hiçbir zaman eyvallah etmemiş, dik duruşunu hiç bozmamış, talebelerini de sürekli bilgilendirip uyarmış ve moral takviyesi yaparak teşvik etmiş.

Talebelerinin meşrep veya mizaç farklarından dolayı birbirlerine “nazlanmaları”na dahi rıza göstermemiş; “Sakın sakın” ikazlarıyla tesanüdü korumaları çağrısı yapmış.

“Şöyle yapılmasaydı bunlar başımıza gelmezdi” gibisinden sorgulama ve hesaplaşmalarla birlik, beraberlik ve dayanışmaya zarar verilmemesi gereğini de vurgulamış.

Bu sayede, o son derece zor ve çetin şartlarda bile neredeyse hiç fire verilmemiş.

Bizim de bu konularla ilgili olarak özellikle lâhikalarda ve bilhassa cezaevi mektuplarında yer alan çok önemli tavsiye, irşad ve ikazları okuyup özümseyerek onların rehberliğinde yolumuza devam etmemiz gerekiyor.

Hele zor zamanlarda bu noktalardaki imtihanların daha da şiddetli olabildiğini unutmamalı; tesanüdümüzü hiçbir hal ve şartta şahsî ve hissî tavırlara feda etmemeliyiz. 

Hizmetin hukuku bunu gerektiriyor.

Bilhassa böyle durumlarda çok daha fazla kenetlenmemiz ve birbirimize çok daha sıkı sahip çıkmamız ayrı bir öneme sahip.

Nitekim Üstad bunu da çok güzel yapmış.

Zübeyir Ağabey de yayınlanan notlarında bu konuya özel olarak tahşidatta bulunmuş.

Kutlular Ağabeyin de hariçten gelen taarruzlar karşısında hem kendi hizmetimizin, hem diğer cemaatlerin hukukunu—bazı konulardaki farklılıklarımızı ayrı tutarak—hakkaniyet ve dirayetle savunduğunu biliyoruz.

Bunlar bizim için de örnek tavırlar.

Bir başka son derece önemli nokta, şahs-ı manevî adına meşveretlerle belirlenen ortak tavır ve duruşun camiaya mensup herkes tarafından sonuna kadar kararlılıkla sahiplenilmesi ve farklı, hattâ aykırı bireysel söylemlerle bu duruşun zedelenmemesi.

Okunma Sayısı: 3376
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Serdal

    7.8.2024 10:15:04

    Aykırı düşüncesi olanı dışarda bırakmadan. Nurun son kalesi yıkılmaz inşallah.

  • Necati

    4.8.2024 10:24:53

    İttihat ve tesanüd meşveret ile sağlanır. Üstadımız meşverettir. Meşveret kararlarına uymayanların şahs-ı manevi dairesi dışına çıkma tehlikesi vardır ki, bu azim bir hasarettir ve hiyanettir. Herkes meşveret kararlarına uyarsa, uymayanlar uyarılır ise hiç bir problem olmaz. Allah hepimizi istikamet üzere yaşamayı ve öyle de ölmeyi nasip etsin, amin.

  • Yahya Yıldız-2

    4.8.2024 09:44:47

    Böyle açık, net ve son derece makul olan bu izahat ortadayken, aynı eserlerden istifade eden ve oldukça kabul gören kişilerin bir kısmı hem de siyasi ekranların huzurunda hiç çekinmeden bir kısım kardeşlerini siyasi iktidara muhalif oldukları için “hastalıklı grup” olarak diye nitelemeleri; hem bu hakikatlerle ne kadar ters düştüğünü ve aynı kimseler aynı kişileri 12 Eylül İhtilalinde anayasa oylamasında red kullandıkları için kominist kesimle aynı safta değerlendirmişlerdi…Rahmetli M. Kutlular ağabey -bu kardeşlerimizle farklı düşünmemize rağmen- asla bu hataya kendini hiç bir zaman alet etmedi ve kimseye de diğer kardeşler için laf ettirtmedi. Siyaset meydanı vd gibi. Nur içinde yatsın…

  • Yahya Yıldız-1

    4.8.2024 09:28:47

    Başta Kuran Tefsiri Nurlarda Üstad “ “Haricî düşmanların zuhur ve tehacümünde dahilî adavetleri unutmak ve bırakmak” olan bir maslahat-ı içtimaiyeyi en bedevî kavimler dahi takdir edip yaptıkları halde, şu cemaat-i islâmiyeye hizmet dava edenlere ne olmuş ki birbiri arkasında tehacüm vaziyetini alan hadsiz düşmanlar varken, cüz’î adavetleri unutmayıp, düşmanların hücumuna zemin hazır ediyorlar? Şu hal bir sukuttur, bir vahşettir, hayat-ı içtimaiye-i İslâmiyeye bir hıyanettir.

  • Erhan

    4.8.2024 08:21:36

    Her ne kadar zalim isim, zulüm şekil değiştirerek saldırsada, vız gelir, tırıs gider. Dünya döndükçe fitne, fesat olacaktır. Bir aileyi, bir cemaati, bir şirketi, bir kurumu, bir devleti yok edemeselerde, onları yan yana tutan demiri çimentosu olan imanlarına, kardeşlik duygularına, hak hukuk adalet ve demokrasiye olan inançlarına sürekli saldırarak zarar vermek isteyecekler. Önemli olan herkesin uyanık olması.

  • Arda Yıldız

    4.8.2024 08:12:37

    Rahmetli Mehmet Kutlular abi evet diğer cemaatlerin hukukunu savunmuştur. Ama şu uyarıyı da yapmıştır. Derin devlet ile iş tutmanın bir bedeli olur. Bu sözü 22 sene önce söyleyen bir adamın ferasetine selam olsun. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun.

  • Mehmet Türeli

    4.8.2024 05:02:24

    Okçular tepesini terk eden sahabeler kimdi? Hiç kimse bilmiyor. Bu asla İslâm tarihinde de yazmaz. Hatta o okçular kimdi öz çocukları da bilmez, karıları da bilmez. Çünkü Ashab-ı Kiram kimseye söylememiş, saklamış. Ağızlarından bu konu hakkında hiçbir şey çıkmamış. Hatta ve hatta yıllar sonra Cemel, Sıffın gibi hadiselerde birbirlerine ters düştükleri vakitlerde bile; “Sen zaten Uhud’da da tepeyi terk etmiştin!” dememişler. Orada dahi birbirlerini hataları ile vurmamışlar. Ya Rabbi.. Bu nasıl bir ahlâk! Abdülbaki Çimiç'in yazısından

  • Burhan Kula

    4.8.2024 00:53:42

    Zor zamanlarda çoğu sustu zulme alkış tuttu, zulme rıza gösterdi, destek verdi, zor zamanlarda çoğu adaletin hakkın hukukun değil güçlünün yanında olmayı tercih etti, yine zor zamanlarda çok az kimseler mazlumun mağdurun suçsuzun, hukukun yanında olmayı tercih etti, İşte o az ama doğruluk üzerine olanlara selam olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı