Seçim otobüsünün önüne geçip elindeki poşeti gösterip 200 liraya birkaç parça sebze alabildiğini söyleyen, elindeki simidi gösterip, bunu bile ancak ayda birkaç defa alabildiğine söyleyenler oluyor.

Geçtiğimiz haftanın en dikkat çekici olayı da Erdoğan’ın miting yaptığı alanda, “İsrail ile ticaret utancı sonlandırılsın” pankartının açılmış olmasıydı. Pankart görevliler tarafından indirildi ama bu utanç bitmedi. İsrail’e başta demir, çimento, yiyecek, sağlık malzemesi gemilerle gönderilmeye devam ettiği resmi rakamlara yansıyor. Burada yapılması gereken pankartı değil, ticareti bitirmek. Dikkat çeken bir durum ise, büyük güvenlik önlemine rağmen pankartın alana sokulup bunun dünyaya duyurulması oldu.

(Bu arada Meclis’te “İsrail ile ticaret araştırılsın” önergesinin de AKP ve MHP tarafından reddedildiğini de not düşelim…)

İktidara yakınlığıyla bir gazetecinin, ”İlk defa burada tarihî bir şey söylüyorum. Çok önemli. Bir telefon geldi. ‘Şu anda Gazze’deyiz hocam’ dediler. Şu anda Gazze’deyiz. Bu kadar!” demesi de ilginçti. Bu sözler “Türkiye bu şekilde Gazze’de” yorumlarına neden oldu.

Meydanlarda dikkat çeken bir durumda, adaylardan daha çok Erdoğan’ın resminin meydanlara asılması. Sanki Erdoğan aday… AKP’li bir belediye başkan adayının “Cumhurbaşkanımız olmasa hanımlarımız bile bize oy vermez” demesi demek ki bundan…

Erdoğan’ın Ekrem İmamoğlu için “Bir yanlışlık oldu bu görevi aldı” derken neyi kast ettiği de anlaşılamadı. Hadi birincisi yanlışlık oldu da tekrarlanan seçimde de mi yanlışlık oldu?

***

Manisa’yı kimden kurtaracaklar?

Erdoğan, konuşmalarını prompter denen camdan okur. Yazılı konuşmanın dışına çıkınca da bazen beklenmeyen hadiselerle karşılaşılır. Bu hafta iktidarı destekleyen bir televizyonun muhabirini “kendine gel” diye uyarması bunlardan birisi oldu.

Bir diğeri daha da önemli… Erdoğan, Manisa meydanında “Allah’ın izniyle bu malum muhalefetten Manisa’mızı kurtarıyoruz” demiş.  Oysa belediye ittifak ortağı MHP’nin belediye başkanı da hemen yanı başında. Bu sözlere aday güldü ama bakalım Bahçeli bir şey diyecek mi?

Bu olay, Şanlıurfa’da aday tanıtım toplantısında AKP’li adayların MHP’li adayı aralarına almadıklarını hatta elini dahi tutmadıklarını hatırlattı. Hem de Erdoğan’ın yanında. Orada aday ne yapacağını şaşırmıştı. Bahçeli ve Erdoğan iyi anlaşılıyor görüntüsü verse de aslında tabanda cumhur ittifakında işlerin o kadar iyi olmadığının bunlar göstergeleri…

***

Peki, neden istifa ettirildi?

Erdoğan’ın İstanbul’da katıldığı bir programda İBB eski başkanı Kadir Topbaş’la ilgili, “Rahmetli Kadir Bey İstanbul’a yeni bir çehre verdi. İstanbul yeniden ayağa kalktı” sözleri, merhum Topbaş’ın “metal yorgunluğu” gerekçe gösterilerek istifa ettirilmesini hatırlara getirdi.

Madem bu kadar iyiydi de neden istifa ettirildi, sorusunu akla getirdi.

***

Yaşı adedince gül

Partisini kurarken, “Bu partide, 65 yaşın üzerindekiler siyaset yapmayacak. En son 65 yaşında aday olunabilir. 65 yaşında aday olmak demek 70 yaşında işi bitmiş olması demektir” ifadesini kullan Erdoğan 70 yaşına girdi. Tebrik ediyoruz. Doğum gününde en dikkat çekici hediye ittifak ortağı Bahçeli’den gelmiş. Erdoğan “Devlet Bey yaşım miktarınca gül gönderdi. Kendine has estetiği içinde olan bir kalem gönderildiğini söylediler” diyerek bunu kamuoyuna açıkladı.