"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Afganistan’da yönetim yapısı kurmak

Muhammet ÖRTLEK
04 Eylül 2021, Cumartesi
Taliban’ın beklenenden daha hızlı sürede 15 Ağustos’ta Kabil’i ele geçirmesi ve Afganistan’ın büyük bölümündeki etkisi birçokları tarafından hayretle karşılanmıştı. Afganistan’la ilgili gelişmeler de haber kanalları ve gazetelerin internet sitelerinden âcil koduyla geçilmişti.

Elbette uluslar arası kamuoyu, Afganistan’da Taliban yönetiminin gerçekliğiyle karşı karşıya olduğu bir aşamada. Her ne kadar ABD’nin, 29 Şubat 2020’de imzaladığı Doha Anlaşması gereğince Taliban’ı “resmen tanıdığı” (de jure) ileri sürülse de, diğer bölgesel ve küresel aktörlerin “irade belirtmeksizin tanıdığı” (de facto) belirtilmektedir. Dolayısıyla Taliban lider kadrosunun, Afganistan’ın fiilî yöneticisi olma yolunda ilerledikleri kaydediliyor. Yine ülkenin fiilî yöneticiliğindeki en güçlü adayların “Taliban’ın en üst düzey Dinî Hâkimi Haibatullah Akhundzade, Siyasî Ofis Başkanı Molla Abdul Gani Birader, Afganistan-Pakistan sınırındaki ekonomik ve askerî varlıkları denetleyen Hakkanî Grubu’nun lideri mücahit Sirajuddin Hakkanî, askerî operasyonları yöneten ve Taliban’ın kurucusu Molla Ömer’in oğlu Molla Muhammed Yakup, eski Taliban hükümetinde bakan yardımcılığı ve 2015’ten bu yana Doha’daki Siyasî Ofisin Başkanı Sher Muhammed Abbas Stanekzai, müzakere ekibinin lideri ve eski Güçlü Din Bilginleri Konseyi Başkanı Abdul Hâkim Hakkanî” olduğu aktarılıyor.

Taliban’ın Kabil’i almasından sonra, lider kadrosunun uluslar arası açıklamaları ağırlıkta diyalog yollarını açık tutmaya yönelik olup ve ılımlı mesajlar vermeye çalıştıkları gözlemleniyor. Yapılan açıklamalardan, Taliban’ın yönetimde bulunduğu 1996-2001 yılları arasındaki döneme göre daha yumuşak dozda olduğu anlaşılıyor. Böylece Taliban’ın sürekli silâhlı ve muhtelif diğer mücadele yöntemleri yerine, kendine göre elde edilen kazanımı koruma amaçlı hareket ettiği tahmin ediliyor. Taliban’ın bu davranışı karşısında, uluslar arası aktörlerin de temkinli siyasî söylemde bulundukları görülüyor.

Ancak Taliban için zafer ilân etmeyle doğrudan ilişkili olan 3 madde kritik önem arz ediyor. Bunlar “yabancı güçleri ülkeden kovmak, meşrû yönetimi geri getirmek ve İslâmî yönetim kurmak” şeklinde sıralanıyor. Taliban’ın böylelikle geldiği noktayı güvence altına alma gayreti ihtimaller arasındadır. Zikredilen güvencenin birincisi olan “yabancı güçleri ülkeden kovmak”, Doha Anlaşması kapsamında ABD’nin Afganistan’dan çekilmesiyle yerine getirildiği kuvvetle muhtemeldir.

Taliban hakkında bugünlerde ikinci husus “meşrû yönetimi geri getirmek” başlığı tartışma konusu. Artık Afganistan’da Taliban’ın “yabancı destekli gayri meşrû hükümeti tanımayıp, ona direnme” retoriğinden “meşrû yönetimi geri getirmek” söylemine geçildiği ihtimaldir. Bu söylemin, ABD’nin geri çekilmesiyle daha da güçlendiği tahmin ediliyor. Çünkü Taliban’ın, 11 Eylül 2001 terör olayları sonrasında, ABD’nin Afganistan’a müdahalesiyle kaybettiği güç ve prestijini yeni dönemde tekrar toparlamaya çalıştığı yorumlanıyor.

Bununla birlikte Taliban’ın, Batılı demokratik değerlerle arasına mesafe koyduğu bilinmektedir. Birde Taliban yetkilileri, yabancı güçlerin güdümünde yapılan 2004 Anayasası’nı kabul etmeyeceklerini beyan ettiler. Dolayısıyla modern anlamda “şeffaf, âdil, hür” gibi özellikteki seçimden bahsetmek pek mümkün olmayacaktır. Taliban’ın daha önceki pratiklerine dayanarak, herhangi bir Anayasa maddesini veya yönetim kriterini “İslâmî ilkeler ve Afgan gelenekleri ışığında yorumlayacaklarına ve nihaî sonucu din âlimleri ile yaşlıların kararına bırakacakları” da ihtimallerdendir.

Buna ek olarak Hamid Karzai, Abdullah Abdullah ve Gulbeddin Hikmetyar’dan müteşekkil Geçiş Hükümeti/Konseyi’nin görüşmelerde bulunduğu, ancak Konsey’in yeni yönetimin kurulmasında ve “meşrû yönetimi geri getirmek”te oynayacağı rol belirsizliğini korumaktadır.

Afganistan’da idarî yapının kurulmasında ve güç paylaşımında ülkenin heterojen etnik ve mezhebî yapısının dikkate alacağı kuvvetle muhtemeldir. Böyle bir yönetimin de ne kadar istikrarlı olacağını söylemek oldukça güçtür.

Okunma Sayısı: 968
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı