Nereden ve neresinden, nasıl başlasak demeye kalmadı bu gün için insanlığın tamamını tesir altına alan hastalık kendisini hepimize gayet güzel anlatmaya başladı.

Herkes bir ucundan hastalığı anlıyor ve anlatıyor. Kimisi mal damarıyla, acaba maddî zenginlikler ne olacak, ne olmayacak diye anladı ve anlatıyor!.. Kimisi havf / korku damarıyla anladı; kendi korkularını anlatmakla kalmıyor, etrafına da korkular salıyor!.. Kimisi merak damarıyla bakıyor, dinliyor, soruyor, anlatıyor; merak ettiriyor!.. Kimisi şan, şöhret damarıyla gözlemliyor, fırsatını buldukça kendisindeki bihemta kabiliyetleriyle değerlen- dirmeler yapıyor, kendine göre olan veya olmayan ilmî kariyerini konuşturmaya çalışıyor!.. Kimisi kendine göre hastalık için kullanılacak aparatlar ve kurtuluş, korunma çareleri ortaya koyuyor ve fırsatçılık adına kendine yontmalarda bulunuyor vs. Ve sonunda insanlardan bazıları hastalığa yakalanmış, kurtuluş çareleri, çabaları içerisinde CAN derdindeler!...

Şimdi ahirzamanın bizlere öğrettiği önemli bir davranış cümlesiyle başlayarak bir şeyler söylemek istiyorum; “Bu zamanda kim ne yaparsa yapsın haklıdır!..” Evvelâ bu bilinsin... Bir de birileriyle başımızı belâya koymayalım!.. Hastalıklar birer perdedir… Bu ok iyi bilinmeli ve öyle söze başlayıp öyle konuşulmalıdır… Küfrün sahilinde denize düşüp boğulmayalım!.. Cenab-ı Hakk’ın kuvvet ve kudretinin yarattığı her şey üzerinde istediği zaman istediği mahlûkuna bir ikaz tecellisidir hastalıklar. Bu tecelliye iyi bildiklerimiz de dahildir. Manevî makam ve terakkileri için bu imtihan dünyasının bir vesilesidir hastalık. Kötüler de eğer algılayabilir, kabul edebilirlerse onlar için de bir zecr/ceza ikazıdır hastalık!..

Her bir insan kendi hal-i ahvaline bakarak verilen hastalıkların çok ehemmiyetli bir hazine olduğunu kabul eder, bilir ve bunun için hastalığı veren Şafi-i Hakim’ine verdiği bu kıymettar hediye-i İlâhiye için hamd eder, şükreder. Veya bir ikaz edici, bir nasihat ediciyi kabul etmeyerek hem kendine hem de başkalarına dünyayı zindan eder.

Hayatımızdaki yapacağımız muhatap olduğumuz her iş için en dehşetli, en tehlikeli damar, hastalık damarı olduğu gibi en büyük mani de yine hastalık damarıdır.

İnsan olduğunu ve insaniyetin ne kadar kıymetli ve vazgeçilmez bir damar olduğunu anlamak  isteyenler muhakkak hastalığın bu kıymettar ikaz edici özelliğini ve kıymetini inkâr edilemeyecek bir hazine olduğunu bilmelidirler, anlamalıdırlar ve anlatmalıdırlar vesselâm. Yoksa bazı hastalıklar bütün insanlığa birden anlatırlar… Rablerinin izniyle…