Bu mesele basit mevsimlik bir mesele olmadığı gibi senede bir el ucu ile de geçiştirilecek bir mesele değildir.

Dinî terbiye ve Kur’ân öğreniminde zamanında ve ısrarla davranarak çocuklarımızla, torunlarımızla, öğrencilerimizle alâkadar olunmazsa “Tren kaçar…” ve anne-baba yakın akraba, çevre, eğitimciler de  “kalır naçar!..”

Çaresiz kalmamak ve dizlerimizi dövmemek için muhakkak bir surette senelik olmak üzere sene sonunda çocuklarımızın katılabilecekleri sosyal ve dinî, kültürle alâkalı faaliyetleri yapmamız ve plânlamamız gerekmektedir.

Bu plân ve programda çocuklarımızın, torunlarımızın her yönüyle ölçme ve değerlendirmeye tutulmaları şarttır. Bu manada ki ölçme ve değerlendirme sonuçlarına göre çocuklarımıza ve eğitimcilere muhatap olabilmeliyiz.

Çocuğun istekleriyle bizim isteklerimizi; çocuğun kabiliyetleriyle bizim kabiliyetimiz; çocukların eğitimleriyle, eğitimcilerin eğitim düzey ve becerileri muhakkak bir surette göz önünde bulundurularak ölçme ve değerlendirme neticelendirilmelidir.

Bu görüş ve düşünceler ışığında yaz okullarına ve Kur’ân kurslarına bakarsak elbette ki buralarda yapılacak eğitim, öğretim ve sosyal faaliyetler gerçekten donanımlı ve mükemmel olmalıdır. Yani bu iş geçiştirmeye ve göz boyamaya gelmez!..

Sosyal yönleriyle bir eğitimci ve öğretici samimî davranarak ve çocukları iyi tanıyıp onların durumlarına göre hazırlanarak yaz okullarında ki öğretmen-öğrenci iletişiminde muhakkak başarılı olmak durumundadırlar.

Samimiyetin yanında öğrencilerin, çocukların istek ve arzuları da muhakkak göz önüne alınmalıdır… Dikkatli bir şekilde samimiyet ve arzular tartılabilir, değerlendirilebilinirse yaz okullarında dinî ve imanî eğitimlerde yüzde doksan başarı elde edilmiş olur.

Ebeveynin kontrollük vazifeleri de hiçbir zaman ihmal edilmemelidir. “Evlâdım, çocuğum, torunum bu gün ne öğrendin? Neler yaptın, neler konuştun, nelerle uğraştınız, en çok hoşuna giden şeyler nelerdir? Senin bunların içerisinde beğendiklerin ve devamı olmasını, yapılmasını istediklerin var mıdır? vb.” suallerle bir şekilde çocuklarımızla bizlerin ilgilendiği ve onların takip ettiğimiz, bu işe önem verdiğimiz ihsas edilmeli, onlara hissettirilmelidir.

Eğer gerçekten meyvedar, neticesi olan bir yaz okulu ve yaz Kur’ân kursu programı istiyorsak, takip şarttır.