Yolculuk hali işte. Binen, inen; yine binen yine inen zaman geçiyor.

İster istemez herkes önündeki arkasındaki, yanındaki insanlarla bir şekilde iletişim halinde.

- Şu ücreti uzatır mısınız? 

- Tabiî. 

- Teşekkürler. 

- Bi’şey değil efendim.

Bu diyalog en çok görülenlerden. Çünkü ortada para var. Tabiî yolculuk hep böyle geçmiyor. Bir ara iki hanımefendi bindi. Belli ki bir birinin akrabası. Öyle bir konuşma biçimleri var ki, bütün minibüs ister istemez kulak misafiri oldu. Sonra telefon konuşmaları, belli ki kavgaya gidiyorlar. Seni rezil edeceğim, gelince evinin camlarını dökeceğim. Bin pişman olacaksın gibi acayip cümleler. Herkes gerildi. Çok sağlıklı insanlara da benzemiyorlardı. Yani her türlü adımı atabilecek bir yapı gözüküyor.

Ama ne yaparsın ki, onlar da işte hayatın içindeler. Sen, ben, o ve sonra hepimiz işte. Ayrı bir durum yok. Aynı cemiyette, aynı minibüste her türden insan bir arada. Cemiyet denen şey işte bu olsa gerek. Neyse, ben de bu konuşmaların, kurulan cümlelerin şahidiyim. Ne yapabilirdik ki? Elimizden ne gelir? Sadece kulak misafiri oluyoruz, bütün minibüs yolcuları olarak.

Benim aklıma bir konu geldi. İlgili hanımefendilerin niyetleri hiç iyi değil. Konuşmalardaki sinirlilik hali vakıaya dönüşürse ya bunlar o hakkında konuştuklarını ya da onlar bunları yaşatmaz. Konuşulanlara biz de şahit olduk. Peki ne yapacağız? Ben de arka koltukta ilgili hanımefendilere duâ etmeye başladım. Bazı sûreler okuyup, bunların üzerine üfledim. 

Ve içimden gelerek, samimice bu ilgili hanımefendilere bir belâya düşmemeleri veya bir belâya sebep olmamaları için duâ ettim.

Ne oldu bilmiyorum. Ama ben doğrusu bana düşeni yaptım diye düşünüyorum. Elimden bir şey gelmezdi, dilimle de bir şey diyemezdim, çünkü bana bir şey sorulmuyordu. Ben de üçüncü aşama olan kalbinle o problemin giderilmesi için duâ etmek veya buğz etmek vardı ben de onu kullandım.

Konunun Allah’a havalesi, kesinlikle etkin sonuçlu diye inanıyorum. Elimden bu geldi, ben de kullandım. Duâlarınız olmazsa ne ehemmiyetiniz var dendiğine göre, ben de gücümü burada kullandım. 

Allah duâlarımızı kabul etsin.