"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İslâm’a uygun düğün mü dediniz?

Süleyman KÖSMENE
26 Ocak 2022, Çarşamba
Almanya’dan Necati Çevik: “İslâm’a uygun düğün nasıl olmalıdır?”

Önce Hayat!

İslâm’a uygun hayatımız olsa, İslâm’a uygun düğünler de problem olmaz. Hayatımız nasılsa düğünümüz öyle gelişiyor, mutlu ve acı günlerimiz öyle gelişiyor, ölümümüz öyle gelişiyor, ahiretimiz de aynı çerçevede gelişiyor. Dolayısıyla işe önce düğünden değil, hayattan başlamak lâzım.

Düğün çoğu zaman bir toplum işidir. Taraflardan birisi düğünde mevlid ve duâ istiyor, diğer çalgı ve oyun… İki zıt kutupta istekler toplanıyor. Oysa her iki taraf da Müslüman ve belki de dindar! Ama söz konusu düğün olunca, “bir defa oluyor!” gibi söylemler öne çıkıyor. Çoğu zaman dinin affediciliğine sığınılıyor. Bazen de “amaaan hangi çağdayız?” gibi bilgiç üslûplar yanıltıcı oluyor. 

Üslûbu da, çağı da geçmek lâzım! Düğünde de, mutlu ve acı günlerimizde de, hayatta da haramdan sakınmamız lâzım. İşin özeti budur. Düğün sahiplerinin haramdan sakındıran, harama sokmayan, helâli sevdiren bir platformu sağlaması lâzım. “Herkes yapıyor” gibi söylemlere sığınmamalı. “Hem deme. Ben de herkes gibiyim! Herkes sana kabir kapısına kadar arkadaşlık eder.” 1 

İslâm’a uygun düğün bazen görenek haline gelmiş adetlerle olur. Bazen de iki taraf meşrû bir şekil üzerinde anlaşır. İstenen meşrûiyet sağlanamazsa da, olabildiğince sağlanmaya çalışılır. Bu noktada bazen toplumun görgüsü ve algısı öne de çıkabilir ve istemediğimiz halde işe yer yer haram da karışabilir. Bu durumlarda mes’ul taraflara kınama diliyle değil, nazar-ı af ve duâ ile bakmak iyidir.     

Düğün Sünnettir

İşi sıkı tutmak gerekir tabiî ki… Nasıl bir şekil ortaya koyarsanız koyun, içinde haram olmasın yeter! Şüphesiz nezaket önemlidir. Hatta düğün sizinse ve misafir sahibiyseniz size nazik olmak daha çok lâzımdır.

Bir Müslüman düğününde şu hususlar gözden kaçmamalıdır:

1) Nikâh ilân edilmelidir. İlânın adı ve şekli geleneklerimizde düğündür. Dolayısıyla düğün sünnettir. Resulullah Efendimiz (asm) “Nikâhı ilân edin, halka duyurun” 2 buyurmuştur. 

2) Fakirleri de dâvet etmeliyiz. Resulullah Efendimiz (asm), “Zenginlerin dâvet edilip fakirlerin çağırılmadığı düğün yemeği, ne fena bir yemektir.” 3 buyurmuştur.

3) Düğünde sünnet olan bir diğer husus da imkânlar nispetinde yemek vermektir. 

4) İsraftan kaçınmalıdır. Düğünlerde mutlaka harcama olacaktır. Fakat en çok israfın da düğünlerde yapıldığı unutulmamalıdır. “Ne derler?” gibi bir gereksiz kaygı düğünlerde israfa sebep oluyor. Buna dikkat etmelidir. 

5) Alkol, kadın erkek karma oyunlar olmamalıdır. Bunlar haramdır. Haram olan hususları “insanlar ne derler?” gibi kaygılarla yok saymak insanı tehlikeye atar. 

Eğlencede Sünnet Ölçüleri

6) Eğlence sünnettir. Resulullah Efendimiz (asm), nikâhta ve düğünlerde def çalmaya 4 ve oynamaya 5 izin vermiştir. Ancak sünnet ölçülerinde olmalıdır. Harama girmemelidir.  

Eğlence en boş karnımızdır, en zayıf damarımızdır. Özellikle düğünde eğlence neredeyse genlerimize işlemiş gibidir. Sanki olmazsa olmaz bir iştir! 

Öyleyse düğünde eğlencemiz de sünnetin izin verdiği çerçevede kalmalı, bu çerçeveyi incitmemelidir. Bu çerçeve yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, alkol almaktan ve kadın erkek karma oyun ve eğlenceden sakınmaktır. Erkekler kendi aralarında, kadınlar mahrem bir salonda kendi aralarında oynayabilirler.    

Düğünlerde günün manasına uygun musıkî eşliğinde ilâhiler, dâvetlileri hoş tutan ve sıkıcı olmayan küçük parodiler, skeçler, oyunlar, canlandırmalar, konuşmalar da yapılabilir. 

7) Dâvetliler, programlar, misafirler derken çevreyi, komşuları, diğer insanları ihmal etmemeli, başkalarını rahatsız etmeyecek tedbirleri almaya gayret etmeliyiz. Gerekirse verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü özür dileyebilmeliyiz.    

8) Problemleri suhuletle, merhametle, nezaketle, nezahetle, anlayışla ve kibarca aşmasını bilmeliyiz. Tersliklerde saman alevi gibi hemen parlayan ve kırıp döken bir profil çizmekten uzak durmalıyız.   

Dipnotlar:

1- Sözler, s. 197. 2- Buhari, Nikâh, 48. 3- Buhârî, Nikâh 72; Müslim, Nikâh 107; İbn-i Mâce, Nikâh 25. 4- Tirmizî, Nikâh, 6. 5- Nesâî, Nikâh, 80.

Okunma Sayısı: 3258
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı