Gençler, olduğu yerde kalmak istemez, olduğundan daha iyisini arama yoluna girerler hep. Bu yüzden gençlere bakış açısı geniştir. Bunu tam anlamayan bazı insanlar, onların araştırma heveslerini kısıtlamaya, onları başka yere çekmeye çalışırlar. Onlara daracık bir ortamda gerçekte olmayan geniş düşünceler içine sokarlar. 

Bu durum da gençler için pek istediklerine uygun olmasa da, nefis istediği ve tembellik verdiği için çoğu kez kullanılır. Bunlardan bir tanesi ve günümüzde en çok kullanılanı ise bilindiği üzere sosyal medyadır. Bu ortam sanaldır. Gerçeği yansıtır gibi görünür, içine alır, sıkıştırır ve bir daha geri bırakmaz çoğu zaman. Hepimizin içinde olduğu bu durumu baştan şekillendirmek zordur. O yüzden biz de komple değiştirmek yerine içini güzelleştirmeye çalışmalıyız. Çünkü günümüzde milyonlarca insanın içinde bulunduğu bu sanal ortam, sanıldığı kadar basit, gerçek olmayışı kadar da sahte değildir. Yani ciddiye alınan şeyler üzerinde de çoğu kez kullanılır. 

Nur Talebesinin üzerine düşen güzel paylaşımlar, okunmaya değer vecizeler ve bakılmaya değer fotoğraflar olmalı. “Gençlik okumuyor, kafasını telefondan kaldırmıyor” diye şikâyet eden ebeveynlerimize hak verecek olursak, belli programlar içerisinde bu tür paylaşımları yapabilir ve faydalı olabiliriz. 

Gençliğimiz dediğimiz şey tükenecek, bitecek. Saçlar beyazlayacak, tenimiz kırışacak, gözler kısılacak, belimiz ağrıyacak. Ondan önce, Risale-i Nur’dan istifade eden gençler olarak yapmamız gereken şeyler olduğunun farkında olmalıyız. Biz, bizi güzelleştiriciyiz, süsleyici ve sevimli hale getiriciyiz. Biz dünyayı daha iyi bir şekilde yaşama şartına uygun hale getirme düşüncesinde olmalıyız. Çünkü vakit az, ömür kısa.