"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Günde kaç kez hak ihlâli olsun?

Faruk ÇAKIR
26 Kasım 2024, Salı
Adaleti ‘mülkün temeli’ ilân eden bir anlayışın, bunun gereğini yapmaması ve hukuksuzluklara göz yumması kadar yanlış bir iş olabilir mi?

Üstad Bediüzzaman’ın şu tefsirini günde beş defa okumak ve on defa da uygulamak icap etmez mi: “Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesad çıkarmamış birisini öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir.” (Mâide Sûresi: 32.) Âyetin mana-i işarîsiyle, bir masumun hakkı, bütün halk için dahi iptal edilmez. Bir ferd dahi, umumun selâmeti için feda edilmez. Cenâb-ı Hakk’ın nazar-ı merhametinde, hak haktır; küçüğüne büyüğüne bakılmaz. Küçük, büyük için iptal edilmez. Bir cemaatin selâmeti için, bir ferdin, rızası bulunmadan, hayatı ve hakkı feda edilmez. Hamiyet namına, rızasıyla olsa, o başka meseledir.” (Mektubat, s. 67)

Acaba bu anlayış hayatımıza ne kadar hükmediyor? “Hak haktır; küçüğüne büyüğüne bakılmaz.” “Bir ferdin, rızası bulunmadan, hayatı ve hakkı feda edilmez.” Bir daha dikkat çekmekte fayda var ki, burada ‘hak’ ile ‘hayat’ birlikte kullanılıyor. Bir bakıma, bir kişinin hakkı ihlâl edildiğinde ‘hayat’ı da ihlâl edilmiş anlamına gelmez mi? Ya da bir kişinin ‘hak’kını korumak, onun ‘hayatı’nı korumak kadar önemlidir denilemez mi?

Pek, ‘hak, hukuk ve adalet’ bu kadar önemliyken ülkemizde yaşananları nasıl yorulmamak icap edecek? 

İzmir Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Sevda Erdan Kılıç, Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru istatistiklerini değerlendirirken şöyle bir tablo çizmiş: “Anayasa Mahkemesi (AYM) istatistikleri anayasal haklarımızın iktidar tarafından nasıl da ayaklar altına alındığını gösteriyor. Yüksek Mahkeme, 2024 yılı boyunca 2 bin 529 dosyada hak ihlâli tespit etti. Yani günde 10 kez hak ihlali belirledi. (...) İnsan, haklarıyla insandır. İnsan hakları, tüm insanların eşit derecede sahip olduğu temel hak ve özgürlüklerdir. Hiçbir surette vatandaş temel insan haklarından mahrum bırakılamaz.” (ankahaber.net, 20 Kasım 2024)

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) tespitiyle günde 10 defa ‘hak ihlâli’ yaşanan bir ülkenin ‘adalet yolunda ilerlediği’ söylenebilir mi? Hedef ve maksat “hiç hak ihlâli olmaması” iken, her gün ihlâllere şahit olunması “Büyük Türkiye”nin önündeki en büyük engellerden biri değil mi?

Bu vesile ile tekrar hatırlatalım ki gazeteci yazar ağabeyimiz Kâzım Güleçyüz’e yapılan muamele de en hafif ifadesiyle ‘hak ihlâli’ne bir başka misaldir. Hukukçuların da ifade ettiği üzere ‘tutuksuz yargılanma’sı mümkün olanların hukuka aykırı şekilde tutuklu yargılanmaları da hak ihlalidir. 

Temennimiz hiç kimsenin ‘hak ihlâli’ne maruz kalmamasıdır. Adalet tam tecelli etsin ki Türkiye hak ettiği ekonomik ve sosyal seviyeye gelebilsin...

Okunma Sayısı: 1666
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Semanur Tunoğlu

    26.11.2024 21:37:38

    Kazım abimize Allah yardım etsin. İnşallah bir an önce çıkar. Ancak attığı X mesajından sonra dersanemize gelen bir üniversite öğrencimizin ailesi artık Yeni Asya'ya gitmesine izin vermez oldu. İyi mi oldu?

  • Nesibe Gün

    26.11.2024 21:28:28

    Allâh razı olsun..Tüm mazlumların tez zamanda sahil-i selamete çıkması duasıyla..

  • Abdullah tunç

    26.11.2024 17:52:20

    Kur'anın hakim olduğu za manlarda adalet-i mahza nın tatbik mecburiyeti var. Böyle zamanlarda adaleti lzafiye ile amel edilmez. Kur'an, hak, hakim değilse adalat-i izafiye tatbik edil lir.Günümüzde bütün is lam aleminde Hak hakim değildir.Adalet-i mahzanın şartları yoktur.Tatbik ede cek merci de yoktur.0nun İçin adalet-i izafiye veya ehveni şer değimiz adalet le amel etme mecburiyeti doğuyor.Bizim esaas adaletimiz ise adalet-i mahzadır.

  • Abdurrahman

    26.11.2024 15:20:15

    Gazeteci, yazar GYY Muhterem Kazım Güleçyüze yapılan muamele en basit ifade ile Hak ihlalidir. Gazetecilik suç değildir...Hak ihlallerini gündeme taşıdığınız için teşekkürler Sayın Faruk Çakır...

  • Hakan oral

    26.11.2024 15:13:57

    Şu adalet-i mahza meselesini birçoğumuz henüz anlayabilmiş değiliz diye düşünüyorum. Adalet meselesini önemsizleştiriyoruz gibi sanki. Kur'an'daki 4 temel meseleden birisi oysa ki. Bu meseleye yeterince ehemmiyet verildiği zaman ancak insan ve onun hakları değerli hale gelir. Aksi takdirde ülkece maddi manevi sıkıntılar çekmeye devam etmek zorunda kalacağız.

  • Şerafettin Birol

    26.11.2024 12:47:43

    Bizler, Hz.Ali Efendimizin ve bu asırda Üstadımız in savunduğu adalet- i mahzayı savunuyoruz. Ancak bunu uygulamada hadis-i şerifin hangi merhalesindeyiz? "İnsanlar helak oldu,bilenler kurtuldu.Bilenler de helak oldu bildiğini yaşayanlar kurtuldu....ilah. hak hukuk meselesinde bu hadisteki ikinci merhaleyi geçebildik mi?

  • Şerafettin Birol

    26.11.2024 06:44:48

    Selamünaleyküm sizi tebrik ederim. Yazınızın özellikle birinci paragrafı bizi derinden derine düşündürmeli ..sorumluluk mevkiinde olanlara duyurulur l

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı